Qamişlo’da düzenlenen Kürt Ulusal Konferansı’na dair değerlendirmelerde bulunan TEV-DEM Eşbaşkanı Remziye Mihemed, kadın öncülüğünün ulusal birliğe öncülük edeceğini belirtirken; Suriye Gelecek Partisi’nden Sîham Dawûd, kadın sözleşmesi yapılması gerekliliğinin açığa çıktığını ifade etti
Rojava’nın Qamişlo kentinde, “Rojavayê Kürdistan Birlik ve Ortak Tutum Konferansı” şiarıyla 26 Nisan’da bir konferans düzenlendi. Etkinlik, ademi merkeziyetçi ve ulusal bütünlük çerçevesinde bir Suriye tasavvuru doğrultusunda, Kürt sorununa yönelik kapsamlı siyasi çözüm maddelerini içeren “Ortak Tutum Belgesi”nin onaylanmasıyla tamamlandı.
Oybirliğiyle kabul edilen belgede, Suriye’nin çok uluslu, çok kültürlü ve farklı inançlara sahip bir ülke olduğu, anayasanın Araplar, Kürtler, Süryaniler ve diğer halklar da dahil olmak üzere tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alması gerektiği vurgulandı. Belgede ayrıca, adalete, eşitliğe, kuvvetler ayrılığı ilkesine ve insan haklarına saygıya dayalı ademi merkeziyetçi bir yönetim modelinin benimsenmesine dikkat çekildi.
Konferansa katılan Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Eşbaşkanı Remziye Mihemed ve Suriye Gelecek Partisi Genel Merkez yöneticisi Sîham Dawûd, konferansta alınan kararları değerlendirdi.
‘Gün birlik olma günüdür’

Gerçekleşen konferansı tüm Kürt halkına armağan ettiğini belirten Remziye Mihemed, “Böylesi tarihi bir süreçte böyle bir konferansın yapılması önemliydi. Konferansın gerçekleşmesi için birçok hazırlık yapıldı, çok büyük çabalar verildi. Kürtlerin birliğinin sağlanmaması için çok farklı girişimler de oldu. Böylesi bir konferansın gerçekleşmesi için Reber Apo da büyük çabalar verdi ve çağrıları oldu. Artık şunu görüyoruz: Gün, birlik olma günüdür. Tüm parçalarda halkımızın vermiş olduğu bir mücadele vardı ve büyük çalışmalar oldu” dedi.
‘Kadınlar ulusal birliğe öncülük edecek’
Konferansın Rojava’da yapılmasının önemine değinen Remziye Mihemed, “Daha önce birbirleriyle bir diyalogları olmayan partiler bugün ulusal birlik çalışmalarına katıldılar. Bu önemli ve değerli bir şeydir. Öte yandan, kadınları çalışmaları içerisine dahil etmeyen kimi partilerde bugün kadınların varlığını görebiliyoruz. Kadının örgütlenmesi, devrime öncülük ettiği gibi ulusal birliğe de öncülük edecektir. Konferansta kadınların yanı sıra gençlerin, farklı halklardan kişilerin dahil olması, yapılan çalışmanın önemini bir kez daha ortaya çıkardı” dedi.
‘Kürdistan Konferansı için ön adım’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyetinin konferansa katılımını hatırlatan Remziye Mihemed, “Bu konferansın, Kürdistan Konferansı için bir ön adım olduğunu söyleyebiliriz. Sonuç bildirgesinde en çok önemle altı çizilen, bir heyetin oluşturulması ve bu heyetin Şam hükümeti ile görüşme sağlamasıydı. Bu heyet kısa bir sürede oluşturulacak. Kürtlerin kendi aralarında oluşturacakları birlik için çok önemli bir adımdır heyetin oluşturulması. Suriye’de Kürtlerin yaşadığı sorunların son bulması ve onların da bu ülkenin bir parçası olduğu gerçeği var. Suriye’yi daha nasıl demokratik hale getirebiliriz, bunun üzerinde de çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Fiziki özgürlüğünü sağlamak için çok çalışmalıyız’
Remziye Mihemed, gerçekleşen konferansın Suriye halkları için bir örnek olduğunu belirterek, “Suriye’de yaşayan halklar, Kuzey ve Doğu Suriye’de inşa edilen sistemin kendilerine örnek olduğunu ve o sistem içerisinde kendileri de yer almak istediklerini dile getiriyorlar. Bir kez daha böylesi bir konferansı kadınlara armağan ediyoruz. Çünkü geçtiğimiz günlerde kadınların yapmış olduğu ulusal kadın konferansı, böylesi bir konferansın oluşması için de atılan adım oldu. Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamak için daha çok çalışmak ve ülkemizi demokratikleştirmek için daha çok çalışmamız gerekiyor. ‘Jin, jiyan, azadî’ serhildanını kalıcı hale getirmeliyiz” diye ekledi.
‘Kadın sözleşmesi yapılması gerektiği açığa çıktı’

Sîham Dawûd ise yaşanan atmosferi “40 milyon Kürt’ün kalbinin Qamişlo’da attığını bizzat hissettik” diyerek anlattı. Sîham Dawûd, “Kürt halkının tarihinde çok önemli bir gündü. Kürtleri yok etme, imha politikalarına karşı Kürt siyasi partileri, Kürdistan siyasi partileri, aydınlar, demokratlar bir ağızdan isteklerini dile getirdi” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni ayakta tutan kadın devrimi ve kazanımlarının Suriye’nin şekillenecek yeni sisteminde önemli rol oynayacağını vurgulayan Sîham Dawûd, şunları söyledi:
“Özerk yönetimde hem kadın devrimi için hem de kadınların sisteme öncülük etmesi için tarihsel bir zemin mevcuttur. Kadınlar bu süreçte de çok büyük bedeller ödedi. Konferansta, en başta bir kadın sözleşmesi yapılması gerektiği açığa çıktı. Bu sözleşmede tüm kadınların devlet kurumlarında yer alabileceği, eşbaşkanlık sisteminin kurulabileceği bir sistemin garanti altına alınması gerektiği belirtildi. Bu anlamda Suriye kadınlarıyla özerk yönetimdeki kadın sistemine dair bir alışverişimiz mevcut. Buradaki tecrübelerimizi onlara aktarıyoruz. Konferanstaki kararlardan bir tanesi 8 Mart’ın resmi bayram olmasıydı. Kadınların öncü, karar alıcı olarak yeni yönetimde yer almasının sağlanması da yine konuşulan konulardan biriydi.
‘Kadın ağı kurulması gerekiyor’
Özerk yönetim olarak Suriye’nin geleceğinin şekillenmesi için önemli yollar katettik. Bu sebeple Suriye içerisinde bir ‘Kadın ağı’ oluşturulması gerekiyor. Bu kadın ağı, çalışma yürüten, örgütlenen kadınlar için önemli bir rol oynayacak ve Suriye için kurulacak yeni sistemde kadınların rolünü güçlendirecektir.
Kadınların birlikte hareket ederek iradelerini güçlü bir şekilde ortaya koyması gerekiyor. Suriye’nin oluşturulacak yeni anayasasında kadın haklarının garanti altına alınması şart. Çünkü önümüze konulan yeni anayasa beyannamesi kadınları bir köle, bir ev işçisi olarak ele alıyor. Bu haliyle kabul edilmesi mümkün değildir. Çok büyük bir emek gerektiğini biliyoruz. Öncelikle delegelerin belirlenmesi gerekiyor. Bu delegelerin, yeni Suriye yönetiminde Kürt kazanımlarını savunması, işgal edilen kentlerin durumu, bu kentlerin Kürt kimliğinin korunmasının sağlanması, federatif ya da merkeziyetçi olmayan bir hükümet modelinin benimsenmesi, Suriye’deki Kürt sorununun bir an önce çözülmesine dair adımların atılması için oluşturulması ilk adımdır”
Kaynak: JINNEWS – MA