• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
23 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Doğan Durgun

Gönderilmemiş mektup

2 Mayıs 2025 Cuma - 00:00
Kategori: Doğan Durgun, Yazarlar
Gönderilmemiş mektup

John Lennon’un bir şarkısında geçen, “Hayat, siz geleceğe dönük planlar yaparken, başınızdan geçenlerdir” sözü sanırım en çok senin öyküne uyuyor Sırrı abi. Ömrün boyunca biriktirdiğin kelimelerle güzel yazılar yazmak, siyasi taşlama filmleri çekmek istiyordun. Milletvekilliği teklifini de bir dönem olmak şartıyla kabul etmiştin. Sonrasında, yıkılan Berlin Duvarı’nın bitişiğinde ev yapmış bir gurbetçinin hikâyesini filme çekmek istiyordun. 2011 seçimleri ile başlayan aktif politikacılığın, ülkede kimsenin beklemediği bir anda başlayan Çözüm Süreci ile başka bir yere evrildi. Tarih omuzlarına bambaşka bir yük bıraktı. Türk-Kürt barışını savunan ömrün, bu barışın gerçekleşmesi sürecinde sana bambaşka görevler yükledi. Sen bambaşka planlar yaparken, ülkenin içinden geçtiği süreç sana başka planlar sundu.

Şimdi düşünüyorum da ilk senden nasıl haberdar oldum? Ortak tanıdığımız Murat Bilgiç’in bürosuna bir gün gitmiştim. Sohbet faslında konu bir yerde sinemaya gelmişti. Bilgiç, benim bir tanıdığım film çekiyor, dur arayayım, tanışın demişti. Telefonda, filmi özetledikten sonra, Adıyaman’da geçen filmi niye Adıyaman’da çekmediniz diye sormuş, sen de Adıyaman’da yerel yönetimin yardımcı olmadığını hüzünlü bir ses tonuyla söylemiştin. Sonra filmi büyük merakla bekledim. Bir süre sonra film vizyona girdi, Adıyaman’da bir cep sinemasında izledim. Çok sevmiştim filmi. Kısa süre sonraysa Adıyaman’a bir söyleşiye gelmiştin. Üniversitedeki söyleşinin ben ve kadim dostum Necati ile özel bir anısı var. Sohbet sırasında soru sorulması için mikrofon izleyicilere uzatılıyordu. Bir yerde Hacı Gelir abi mikrofonu kaptı. Soru sormak yerine yaklaşık 20 dakika yorum yapınca, sen dayanamayıp, şaka ile ‘Hacı abi korsan yayın yapıyorsun’ deyince salon kahkahaya boğulmuştu. İşte Sırrı abi buna benzer ne zaman bir durum meydana gelirse, Necati ile aramızda şakalaşır, korsan yayın yapıyor deriz.

2011 seçimleri yapılmış, sen İstanbul’dan seçilmiş, Meclis’e girmiştin. Her zaman olduğu gibi Adıyaman ile bağını sürdürüyor, gelip, gidiyordun. Seçimler üzerinden yaklaşık 6 ay geçmişti. Şahin’in kıraathanesine uğramıştım. Arkadaşlar okey oynuyor, sen de oturmuş çayını içiyordun. Hiç unutmam, üzerinde çoğu zaman giydiğin siyah derimont vardı. Seni bir anda görmenin şaşkınlığını attıktan sonra, oturup, sohbete ortak olmuştum. Mesele bu değil Sırrı abi. O günden birkaç gün sonra, milliyetçi bir ailenin taziyesi vardı. Taziyeye biraz geç gitmiştim. Az kişi vardık. Orada milliyetçi görüşleri ile bilinen 3-5 kişi ile sohbet ediyordum. Onlardan biri bizi kıraathanede görmüş. Dedi ki; “Yav Doğan bey, Sırrı Süreyya Önder nasıl milletvekili olmuş? Sizi gördüm, bir tane mont giymiş, kahvede oyun oynayanları izliyor. Böyle milletvekili mi olur?”

Yıllarca, jilet gibi giyinmiş, 5-10 koruma ile gezen, burnu havalarda milletvekili profiline alışmışlar. Bir de tokalaşmak için arkalarından koşup, sayın vekilim diye bağırırlar. Ne cevap verdiğimi bir gün anlatırım sana. Ama güzel olan bir şeyi de söylemeliyim. Yıllar sonra bu arkadaş, bana dedi ki, keşke bizim partiden 2-3 tane Sırrı gibi milletvekili olsa. Seni takip ettikçe, sahiciliğini gördükçe, ezberleri alt üst olmuştu. Sen Türkiye siyasi tarihindeki genel siyasetçi profilini tuzla buz ettin. Kombinesi iptal edilmesine rağmen, Meclis’in ön sıralarında sana laf atan Mehmet Metiner bile hastanede ziyaretine geldi. Biliyorsun, gazetede onu eleştiren çok yazı yazdım. Yalnız hakkını teslim edeyim, hakkında güzel bir yazı yazmış. Hastaneden çıkınca okursun zaten.

Senin son dönemde milletvekili olmak istemediğini çok kişi biliyor. Bilmeyenler için bir de ben not düşmüş olayım. Yeniden barış süreci olur diye, sağlığından feragat edip, aday oldun. Birinci çözüm sürecinin büyük emektarlarındandın. Demirtaş da tutsakken, böyle bir görevden kaçamazdın. Sana kimlikçi Sırrı diyen ulusolcu faşistler, senin Türkmen olduğunu bile bilmezler. Latin Amerika’dakilere yüreklerini açarlar ama yanı başındaki Kürtlere düşmanlar. Bunun için senden hazzetmiyorlar. Bir Türkmen olarak onların ırkçı suratlarına ayna tutuyorsun, hamamböcekleri gibi kaçışıyorlar. Bir yandan da yürekleri senin için atan milyonlar var. Verdiğin emekleri insanlar şimdi görüyor. Her görüşten insanlar senin için inandıkları biçimde dua ediyor. Kızının, torununun, arkadaşlarının, dostlarının ve barış denilen umuda tutunanların umudusun Sırrı abi. Bu ülkede genel paydanın umudu olmak nadir rastlanılan bir şeydir. Kızını, torununu, barış diyenleri öksüz bırakma abi. Herkes kollarını açmış, dönüşünü bekliyor, yarı yolda bizi bırakma abi.

Odamın içinde, bütün alfabelerden harfler dökülüyor masama. Harflerden kelimeler türetiyorum bütün dillerden. İyiye, güzele, umuda dair biriktirdiğim bütün kelimeleri yolluyorum kalbinin güzelliklerine. Zamanı değil, sırası değil. Eksik kalan, tamamlanmamış birçok şey var. Zamanı değil, sırası değil.

En son, depremle harabeye dönmüş Adıyaman’da karşılaştık. Depremin bütün yaraları açıkta kanıyorken ki bir zamandı. Karapınar Cemevi’nde beni fark etmiş, seslenmiştin. Felaket bir zamandı. Sarıldık, başsağlığı diledin. Bir süre öylece kaldık. O kadar dalmıştım ki, yanında bulunan Urfa vekili Ömer Öcalan’ı bile fark etmemiştim. Köye gidince durumu idrak edebildim. Çok utandım abi, bir gün Ömer vekilimle karşılaşırsak, hatırlamaz umarım. Biliyorum bu son görüşmemiz olmayacak, olmamalı. Heybemizde o kadar çok konuşacak şey var ki, barıştan sonra onları da konuşacak zamanlar için bizi bırakma.

Şimdi diyeceksin ki niye mektubun başına ‘Gönderilmemiş Mektup’ başlığını attın. Sen sinemacısın aynı zamanda. O yüzden ben de sinemadan yazıya girmek istedim. Çok sevdiğim bir film var Sırrı abi. Sovyet yönetmen Mikhail Kalatozov’un çektiği 1959 yapımı filmin adıdır Gönderilmemiş Mektup. Film, Sibirya’nın ıssız bölgesine bir görev için gönderilen dört jeologun, hayatta kalmak için tabiat ana ile yaptığı destansı mücadeleyi anlatır. Şimdi sen de kalbin ve beyninle mücadele ediyorsun hem de o dört jeologdan daha fazla. Çünkü onlar elmas arıyordu, sen ülkenin barışını arıyorsun. Paha biçilmez bir elmas senin aradığın. İçimden geçen çok mektup yazdım sana yazıya dökülmeyen. Aslında bütün bu mektupları ben yazmadım, sen yazdırdın bana. Mektup senin. İnsan hiç kendine yazdığı mektubu gönderir mi? O yüzden bu gönderilmemiş bir mektup. İyileştiğinde asıl o zaman uzunca bir mektup yazacağım sana. Aman ha Sırrı abi! Zamanı değil, sırası değil…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Orman yangınları her sene artıyor

Sonraki Haber

İsrail: Şam saldırıları durdurmazsa sert yanıt verilecek

Sonraki Haber
İsrail: Şam saldırıları durdurmazsa sert yanıt verilecek

İsrail: Şam saldırıları durdurmazsa sert yanıt verilecek

SON HABERLER

Koçyiğit: Komisyon için partiler yarın Meclis’te bir araya gelecek

Koçyiğit: Komisyon için partiler yarın Meclis’te bir araya gelecek

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

Egîdê Cimo Müzik Okulu ilk mezunlarını verdi

Egîdê Cimo Müzik Okulu ilk mezunlarını verdi

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

Riha’da ‘Çocuğa cinsel istismar’ davasında tutuklama talebine ret

Riha’da ‘Çocuğa cinsel istismar’ davasında tutuklama talebine ret

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

PJAK’tan Azeri halkına mesaj: Ortak yapılar oluşturalım

PJAK’tan Azeri halkına mesaj: Ortak yapılar oluşturalım

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

PSAKD’dan Madımak anmasına katılım çağrısı

PSAKD’dan Madımak anmasına katılım çağrısı

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

Bolu Cezaevi raporu: Cezalandırma kampına dönüştü

Bolu Cezaevi raporu: Cezalandırma kampına dönüştü

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

MSD kiliseye yapılan saldırıyı kınadı

MSD kiliseye yapılan saldırıyı kınadı

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır