• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Mayıs 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

ÖHD’li Çetedir: ‘Umut hakkı’ düzenlemesi ivedilikle yapılmalı

9 Mayıs 2025 Cuma - 09:09
Kategori: Güncel, Manşet
ÖHD’li Çetedir: ‘Umut hakkı’ düzenlemesi ivedilikle yapılmalı

Sürecin ilerleyebilmesi için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanarak, toplumla buluşması gerektiğini belirten ÖHD’li Diyar Çetedir, ‘umut hakkı’na dair düzenlemenin de ivedilikle yapılması gerektiğini söyledi

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 26 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası sürece dair tartışmalar devam ediyor. Sürecin ilerleyebilmesi bakımından atılması gereken adımlarında başında “umut hakkı” düzenlemesi sıralanıyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2014 yılında verdiği ihlal kararına karşın 11 yıldır adım atmayan devletin adım atması noktasında, Kürdistan ve Türkiye’de bulunan birçok kesimden çağrılar sürüyor.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi Üyesi avukat Diyar Çetedir, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve “umut hakkı”na dair değerlendirmelerde bulundu.

Diyar Çetedir, 4 buçuk yıllık mutlak iletişimsizlik halinin ardından gerçekleştirilen görüşmelerin tecridin kalktığı anlamına gelmediğine dikkat çekti.  AİHM’nin “umut hakkı”na dair verdiği ihlal kararına işaret eden Diyar Çetedir, “Türkiye mevzuatında ‘umut hakkı’nın olup olmadığı tartışmasını kaldırmamız lazım. Çünkü Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) taraftır. Bu taraflılığından kaynaklı olarak AİHM’nin vermiş olduğu kararlar Türkiye açısından bağlayıcıdır. Buradaki tartışma her ne kadar Türkiye’de ‘umut hakkı’na dair bir düzenlemenin olmadığı yönündeyse de, Türkiye AİHS’ne taraf olması nedeniyle bu tartışmanın olmaması gerekir. Normal hiyerarşisinde Anayasa’yla eş değer olan AİHS’nde ‘umut hakkı’ söz konusudur. Bu nedenle hukuksal bir hak olan ‘umut hakkı’ tartışması, süreç ya da Devlet Bahçeli’nin açıklamaları üzerinden yürütülmemesi gerekiyor” diye kaydetti.

Adımlar atılmalı

Temel hak ve özgürlüklerin süreçlerle birlikte tartışılmaması gerektiğini vurgulayan Diyar Çetedir, “Temel hak ve özgürlükler bir süreçten kaynaklı olarak tartışılıyorsa, o zaman temel hak ve özgürlüklere ilişkin olarak ciddi bir sorun söz konusudur. Umut hakkı dediğimiz meselede AİHM ihlal kararını, AİHS’nin 3’ncü maddesindeki işkence yasağından dolayı vermiştir. Bu iktidar geldiği ilk günlerde, ‘İşkenceye sıfır tolerans’ söylemiyle geldi. Temel sloganı şuydu: ‘Bu ülkede artık işkence olmayacaktır.’ Bu iddiada olan bir iktidar, bugün eğer ‘umut hakkı’nı belli bir sürece bağlı olarak tartışacaksa, bu iktidarın geldiği ilk dönemdeki söyleminin tersinde bir uygulamaya geçtiğini göstermektedir. Bu nedenle ‘umut hakkı’nı ve süreci ayrı tartışmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Geniş bir mekanizma kurulmalı

Türkiye’nin “umut hakkı” kapsamında idari ve yargısal mekanizmalar kurması gerektiğini vurgulayan Diyar Çetedir, bu mekanizmalarda da insan hakları mücadelesi yürüten ulusal ve uluslararası örgütlerin de yer alması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’de yapılan yargı düzenlemelerinin çoğunun uygulama pratiklerinin farklı olduğunu dile getiren Diyar Çetedir, “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmelik” sonrası yaşanan tahliye ertelemelerini hatırlattı. Diyar Çetedir, şunları belirtti: “Eğer Türkiye’de ‘umut hakkı’ konusunda idari ya da yargısal adımlar atılacaksa, kurulacak mekanizmada temel hak mücadelesi veren ulusal ve uluslararası örgütlerin de yer alması gerekir. Bugün her ne kadar bu hak ‘süreç’ ile ilgili olmasa da olası bir ilerleme kaydedilmediğinde ‘Umut hakkı’ konusunda idari ve yargısal makamlar hukuk dışı bir karar ya da adım atabilirler. Bunun önüne geçmek içinde kurulacak olan mekanizmanın içinde ulusal ve uluslararası alanda hak mücadelesi veren örgütlerin olması gerekir.”

‘Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı’

“Sürecin sağlıklı yürümesi açısından Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması, toplumla bütünleşmesi gerekiyor” diyen Çetedir, şunları söyledi: “Eğer devlet yetkilileri ile Sayın Öcalan arasında yürüyen bir süreç var ise, o zaman bir tarafın kısıtlı söz ve söylemlerde bulunacağı bir ortamın olmaması gerekir. Özü itibariyle Sayın Öcalan’ın aydınlarla, siyasetçilerle, ailesiyle, avukatlarıyla, örgütüyle görüşebileceği bir alanın oluşturulması gerekir. Böyle bir alanın oluşturulmadığı ve kısıtlı görüşmelerin yapıldığı bir süreçte, bizce çok ciddi şekilde sorunlar yaşanabilir. Sayın Bahçeli, Sayın Öcalan’ın kendi örgütü ve tabanı üzerinde büyük bir etkisi ve gücü olduğunu belirtmiştir. Böyle gücü ve yetkisi olan birinin, sadece örgütü üzerinden değil, toplumun diğer kesimleri üzerinden de yönlendirir etkisi söz konusudur. Herkesin Sayın Öcalan’ı ziyaret edebilmesi gerekiyor. Bir çözüm süreci yürütülüyorsa o tarafın bütün bir şekilde toplumla buluşması gerekir.”

Sürece katkı

Sürecin sağlıklı yürüyebilmesi noktasında toplumun tüm kesimlerine belli görevler düştüğünü sözlerine ekleyen Diyar Çetedir, bu bağlamda da ilk olarak siyasetteki dilin değişmesi gerektiğini belirtti. Özellikle iktidarın Türkçülük dışından diğer tüm kimlikleri yok sayan, ötekileştirici dilini değiştirmesi gerektiğini vurgulayan Diyar Çetedir, bunun sürecin sağlıklı yürütülmesi noktasındaki önemine işaret etti. Diyar Çetedir, diğer yandan toplumdaki diğer tüm kesimlerinde cesur bir şekilde söz kurarak, sürece katkı sunması gerektiğini ifade etti.

Haber: Rukiye Payiz Adıgüzel / MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

31 yıl sonra Amed’de coşkuyla karşılandı

Sonraki Haber

TUAYDER Eşbaşkanı: Antalya’daki 90 hasta tutsak serbest bırakılmalı

Sonraki Haber
TUAYDER Eşbaşkanı: Antalya’daki 90 hasta tutsak serbest bırakılmalı

TUAYDER Eşbaşkanı: Antalya'daki 90 hasta tutsak serbest bırakılmalı

SON HABERLER

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Hindistan-Pakistan gerilimi ve küresel etkileri

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Önder Apo

Önder Apo

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Barışın aması olmaz!

Özgür Basın tarihi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Dünyadan bir Sırrı geçti: Barışın dili susturulamaz

Dünyadan bir Sırrı geçti: Barışın dili susturulamaz

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Muhalefet mi dediniz?

Halkın öfkesi, iktidarın kararlılığı

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın sorumluluğu…

Sırrı Süreyya, şahsiyet ve barışa dair

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Selin Top: Birbirimizin elini tutup barışı savunacağız

Selin Top: Birbirimizin elini tutup barışı savunacağız

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır