İHD Dersim Şubesi Kayıplar Haftası dolayısıyla açıklama yaptı. Açıklamada ‘Taleplerimizin hayata geçmesi barış ortamında mümkündür. Tüm duyarlı kamuoyunu onurlu bir barış talebimize ortak olmaya çağırıyoruz’ denildi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi, 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası dolayısıyla bugün Seyit Rıza Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Emek Partisi Dersim İl Örgütü, DEM Parti Dersim İl Örgütü, Partizan ve yerine kayyım atanan Dersim Belediyesi Eş Başkanı Cevdet Konak katıldı.
‘Kayıplarımızın akıbetini sormaya devam edeceğiz’
Katılımcılar adına açıklamayı İHD Dersim Şube Eş Başkanı Nurşat Yeşil okudu. Yeşil gözaltında kaybedilen insanların akıbetine ışık tutmak ve cezasızlıkla mücadele etmek amacıyla bir araya geldiklerini belirterek şunları söyledi:
“Bugün, gözaltında kaybedilen sevdiklerimizi unutmadığımızı, unutmayacağımızı ve adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha yüksek sesle dile getirerek Kayıplar Haftası’na giriyoruz. Devlet görevlileri ya da devlet destekli yapılar tarafından kaybedilen insanların aileleri olarak yıllardır aynı soruyu sormaya devam ediyoruz: Sevdiklerimiz nerede?”
‘Cezasızlık kültürü, yeni ihlallerin önünü açtı’
“Gözaltında kaybetmeler sadece kaybedilenlerin değil, geride kalanların da hayatını karartan; kuşaklar boyu süren bir travmadır.” diyen Yeşil Gülistan Doku’nun akıbetinin hala aydınlatılmadığını hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İlimizde de 24 Eylül 1994 tarihinde Vartinik Köyü Mirik mezrasına yapılan askeri operasyon sonrası kendilerinden bir daha haber alınamayan Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Gülizar Serin ve onun 3 yaşındaki kızı Dilek Serin ile 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana kendisinden haber alınamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun akıbetlerinin açığa çıkartılması için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz.”
‘Taleplerimiz ancak kalıcı bir barışla mümkün’
Yeşil son olarak “Galatasaray Meydanı’nda anayasa ve hukuk dışı mekan yasağı ile sayı sınırlamasına derhal son verilsin” diyerek şunları ifade etti:
“Silah bırakma kararlarıyla ortaya çıkan ‘negatif barış’ sürecine; hakikat, yüzleşme ve adalet eşlik etmelidir. Barış fırsatı siyasi hesaplara kurban edilmemeli; adil ve kalıcı bir barışın tesisi için güçlü bir siyasi irade ortaya konmalıdır. Gerçek anlamda barış, ancak toplumsal hafızanın onarılması, adaletin eksiksiz işlemesi ve insan haklarının tam anlamıyla tanınmasıyla mümkün olabilir. Kayıplar Haftası vesilesiyle, silah bırakmanın gerçek bir barışın kapısını aralamasını diliyor; tüm duyarlı kamuoyunu hakikat, adalet ve onurlu bir barış talebimize ortak olmaya çağırıyoruz.”
HABER MERKEZİ