• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
22 Mayıs 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Editörün Seçtikleri

Barış Vakfı Başkanı: Herkes sözünü, eylemini barıştan yana koymalı

21 Mayıs 2025 Çarşamba - 09:59
Kategori: Editörün Seçtikleri, Güncel
Barış Vakfı Başkanı: Herkes sözünü, eylemini barıştan yana koymalı

Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz; herkesin sözünü, eylemini barıştan yana koyması gerektiğini belirterek, ‘Aydınlarıyla, sivil toplum örgütleriyle süreci destekleyen değil, bu işin öznesi olmalıyız’ dedi

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrasında 5 – 7 Mayıs’ta 12’nci Kongresini toplayan PKK silahsız mücadele ve “PKK adıyla çalışmalarını sonlandırma” kararı aldı. Alınan karar sonrasında gözler iktidarın atacağı adımlara çevrilirken hem MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hem de CHP Meclis’te komisyon kurulması yönünde çağrılarda bulundu.

Birçok sivil toplum kuruluşunun yanı sıra aydın, yazar ve sanatçılar da barıştan yana sürece destek vereceklerini açıkladı. “Barış ve Demokrasi Hepimiz İçin”, “Bir Grup Müslüman Aydın” ve kentlerde kurulan Barış Forumları gibi girişimler barış talebinin toplumsallaşması yönünde açıklamalarda bulundu. İnsan hakları ve barış savunucuları, aydınlar ve yazarlardan yapılan çağrıların ortak noktası ise sürece katkı sunmak ve iktidarın adım atması yönünde oldu.

Sivil toplum örgütleri, aydın, yazar ve sanatçıların barış sürecindeki rollerini ve süreci değerlendiren Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, sürecin başında kapsamlı açıklama yaptıklarını bu süreçte ilki 7 Aralık’ta İstanbul’da olan 3 çalıştayla çok sayıda panel ve toplantı düzenlediklerini anımsattı. Bütün siyasi parti ve çevrelerle de görüşme içinde olduklarını kaydeden Hakan Tahmaz, “Bizim gördüğümüz daha çok bölgesel gelişmeler nedeniyle Türkiye bu soruna el atma kararı verdiği yönünde. Devlet kendince bir plan hazırlamış. Bu plan dünya deneyimleri ya da Türkiye deneyimlerinden bilinen bir barış sürecine benzer bir şey değil. Bunun böyle olmasının en önemli faktörü devletin bir arayış içerisinde olmasının yanı sıra Abdullah Öcalan’ın silahlı mücadele döneminden radikal bir dönüşüme karar vermesi. Bunu neden yaptığı ayrı bir tartışma konusu. Ama süreci belirleyen Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki metinde verdiği çatışmayı siyasi ve hukuki zemine çekme mesajı. Bu ülke, bölge ve barış mücadelesi yürütenler açısından tarihsel bir fırsat. Bu süreç ekim ayından itibaren büyük oranda ciddi aksaklık olmadan uygulanıyor. Kırılma noktası yaşandığına dair bir emare yok. Bundan sonra sürecin kilidini açacak olan hükümetin Abdullah Öcalan ile yürüteceği müzakerede kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesidir. Silah bırakmanın karşılığı olarak bütün Türkiye’de demokratik siyasetin önünün açılması gerekir” ifadelerini kullandı.

‘Yetkilendirilmiş bir komisyona ihtiyaç var’

Sürecin bugüne kadar ezberleri bozarak ilerlediğini aktaran Hakan Tahmaz, ancak kısa zamanda bir çözümden bahsetmenin mümkün olmadığını kaydetti. Hakan Tahmaz, “Çünkü 3-5 bin kişilik bir örgütten bahsetmiyoruz. Kimisi 20, kimisi 30 bin kişiden bahsediyor. Aynı zamanda cezaevleri ve onun iki katı da Avrupa’da yaşayan mülteci siyasetçiler var. Mahmur kampında 10 binden fazla insan var. Dünyanın hiçbir ülkesinde bütün bölge ülkeleri ve küresel güçlerin dahil olduğu başka bir sorun yok. Türkiye’nin Kürt sorununu mu, Suriye’nin yeniden inşasını mı konuşuyoruz? Konular bu kadar iç içe geçmiş durumda. Bölgedeki gelişmeler nedeniyle de sürecin akamete uğramasını arzulayan çok fazla aktör ve ülke var. Bunların çözümü için siyaset dilinin değişmesi gerekir. Çatışma döneminin diliyle bu iş olmaz. Hegemonik, üst perdene konuşma değil, diyaloğa açık bir dil kullanılmalı. İkincisi sürecin parlamentodan başlayarak toplumsallaşması lazım. İdari tedbirlerle bu süreç yürütülemez, yasal bir zemin ve yapısal değişiklikler gerekir. Süreci ilerletecek bir çalışma yapmak için Meclisin irade oluşturması, barış adına süreci yürütebilecek işlevli, yetkilendirilmiş bir komisyona ihtiyaç var” diye konuştu.

‘Demokratik siyasetin önü açılacak‘

PKK’nin kongre kararındaki ifadelerin “Hala mı eski görüşlerinizi savunuyorsunuz” tarzında eleştirilmesine de tepki gösteren Hakan Tahmaz, “Bu söylemde büyük bir handikap var. Siz PKK’nin silahlı varlığına mı son vermek istiyorsunuz, yoksa fikren buharlaşmasını mı istiyorsunuz? Dünyanın bir iki ülkesi dışında her yerinde bir Kürt dinamiği var. Bütün dünyada PKK’nin politik çizgisi etrafında kümelenmiş toplumsal duyarlılık var. Bunların fikren buharlaşmasını istiyorsanız, böyle bir şey olmayacak. Dönüşümü kolaylaştıracak dil, yol ve yöntem vereceksiniz. Öcalan’ın dediği gibi demokratik siyasetin önü açılacak. Siyasi yasaklılara kadar geniş kapsamlı bir yapısal değişiklik, hukuksal reformlarla bu iş sürebilir”  şeklinde konuştu.

‘Herkes sözünü eylemini barıştan yana koymalı’

Sürecin şimdiye kadar sivil topluma kapalı ilerlediğine, bu durumun sürdürülemeyeceğini belirten Hakan Tahmaz, MHP, AKP ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) tamamının rızası ile de çözülemeyeceğini ifade etti. Hakan Tahmaz, şöyle devam etti:

“81 ilin bütün ilçelerinde çatışma döneminin mağdurları, tarafları var. Bu işin, ırkçıların dışında herkesin rıza göstereceği bir yola girmesi lazım. Çözüm burada olacak. Silahları bırakanların demokratik toplumsal hayata katılımına ilişkin adımlar da böyle atılacak. Türkiye’de siyasi liderlerin tutumuna göre barışa yaklaşan bir toplum gerçekliği var ve bunu değiştirmek lazım. Bunun için kendimizle konuşan değil başkalarıyla konuşmak bize yol açar. Bir arada yaşayacak insanlar, bir arada yaşamayı içselleştirmediği zaman silahlı çatışmadan silahsız siyasal çatışmaya geçeriz. Barışın kazananı bütün toplum olur. Silahların bırakılması bütün Ortadoğu’nun iklimini değiştirecek bir karardır. Bu nedenle daha cesaretli davranmak, korkularımızı kırmak, ezberlerimizi bozmak zorundayız. İşi iktidara ya da diğer siyasilere bırakmanın gereği yoktur, herkes elini taşın altına koymalı. Zaten Öcalan’da yaptığı çağrıda barışın toplumsallaşması gerektiğini söylüyor. Herkes sözünü, eylemini barıştan, sürecin gereklerinin yerine getirilmesinden yana koymalı.” 

‘Sürecin destekleyicisi değil öznesi olmalıyız’

“Ne pazarlıklar yapıldığından çok barışın kalıcılaşması için ne yapabiliriz diye düşünmek gerekiyor” diyen Hakan Tahmaz, şunları kaydetti:

“Hükümetin kafasında PKK’nin silahlarını almak var. Kürt tarafının ise hedefi başka. Toplumsal barış ve demokrasi çağrısı yapıyor. İktidarın Türkiye’nin demokratikleşmesi ufku yok. Bunu ancak siyasetin yeniden dizayn edilmesi, demokratik siyasal odağın oluşması ile yapabiliriz. Sivil toplumun, demokrasi güçlerinin, aydınların, muhalefetin buna yoğunlaşması gerekir. Süreci şu an hükümetin vereceği kararlar belirliyor. Buradan çıkması gerekir. Bu aşamaya geldik diye düşünüyorum. Bu süreç akamete uğradığında her kesimden ‘Bunun böyle olacağı belliydi’ diyenler çıkacak. Ancak bu süreç 2015 gibi kolay bitirilirse toplumsal, siyasal bedeli geçmişten çok daha farklı olur. Bunun için barışa açılacak kapıya vücudumuzu koymak zorundayız. Bu kapı kapanırsa çok şey kaybedeceğiz, açılırsa çok şey kazanacağız. Aydınlarıyla, sivil toplum örgütleriyle süreci destekleyen değil, bu işin öznesi olmalıyız. Bunu da olmazları anlatarak değil, nasıl olması gerektiğini anlatan bir dille yapmalıyız.”

Haber: Tolga Güney \ MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Çayırhan Madeni özelleştirildi

Sonraki Haber

Tahliyesi engellenen tutsak: Boyun eğmeyeceğiz

Sonraki Haber
Tahliyesi engellenen tutsak: Boyun eğmeyeceğiz

Tahliyesi engellenen tutsak: Boyun eğmeyeceğiz

SON HABERLER

Katar ve Mısır’dan savaşı sone erdirmek için yeni öneri

İsrail saldırılarında 63 Filistinli katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

Tayyip Temel: Sürecin inisiyatifi Sayın Öcalan’da

Tayyip Temel: Sürecin inisiyatifi Sayın Öcalan’da

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

Ahmet’e veda

Kürt potansiyeli

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

AKP nasıl bir süreç öngörüyor?

AKP nasıl bir süreç öngörüyor?

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

Kürtlerin pabuçları kirli mi?

‘Terörsüz Türkiye’ sınıfsız Türkiye mi?

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

Geldiğimiz dönemeçte tarım siyaseti 

Çayın demi kaçmadan

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

Gelenekten yararlanmak

Edebiyat türlerini harmanlamış bir kitap: Porçakal

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır