Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sözlerine güvenliklerini belirten DGD Başkan Yardımcısı Mehmet İhsan Taş, STÖ’lere sürece katkı sunma çağrısı yaptı
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ve sonrasında PKK’nin “çalışmalarımızı sonlandırdık” yönündeki kararı gündemdeki yerini koruyor. “Yeni bir dönemin başlangıcı” olarak görülen çağrı ve karar, toplumun birçok kesiminden destek görüyor. Çağrıya destek veren kesimler arasında yöre dernekleri de bulunuyor.
Mersin’de faaliyet yürüten Batman İl ve İlçeleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet İhsan Taş, sürecin toplumsallaştırılması gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Federasyonu (DGD) Başkan Yardımcısı ve Siyasi Partiler Sözcüsü olan Mehmet İhsan Taş, tüm sivil toplum örgütlerinin de çözüme destek vermesi gerektiğini kaydetti.
‘Süreç halkla birlikte yürümeli’
PKK’nin kongre kararlarını duyurmasının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’te komisyon kurulması yönünde çağrı yaptığını hatırlatan Mehmet İhsan Taş, “STK’ler olarak üzerimize düşen neyse ona katkı sunarız” dedi.
Komisyonun kurulmasıyla birlikte öncelikli olarak siyasi tutsakların serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan Mehmet İhsan Taş, “Bu meselenin sahibi olan Sayın Öcalan’ın cezaevi şartlarının değişmesi ya da serbest kalması gerektiğini düşünüyoruz. Barış elçisinin dört duvar arasında bunu yürütmesi zor olur. Sürecin halkla birlikte yürümesi gerekiyor. Anadil başta olmak üzere Kürt halkının hakları anayasal güvenceye alınmalı. Komisyonun güvenilir bir şekilde bu işleri yürütmesi gerekiyor” diye kaydetti.
‘Öcalan’a güveniyoruz’
40 yılı aşkın bir süredir yaşanan çatışmalı süreçte binlerce insanın hayatını kaybettiğine dikkati çeken Mehmet İhsan Taş, “Sayın Öcalan’ın kardeşlik vurgusu sadece bu süreçle ilgili değil. Sayın Öcalan, sürekli Kürt ve Türk halkının kardeşliğinden bahsediyor. Bu kardeşlik vurgusunda hem Sayın Öcalan’a hem de bu meseleyi yürüten insanlara güveniyoruz. Umarım bu mesele barışla taçlanır. Bunu söylerken Sırrı Süreyya Önder’i unutmamak lazım. Onun mücadelesinin önünde saygıyla eğiliyoruz. ‘Bu mesele çözülünceye kadar Kürt’üm, çözüldükten sonra ben bir Türk’üm’ diyordu. Bundan kaynaklı Türkler ve Kürtlerin bu meseleyi barışla taçlandırması gerekiyor. Her iki tarafın da yüreği yandı, gözyaşları döküldü” ifadelerini kullandı.
‘Barışın arkasında olun’
Mehmet İhsan Taş, sürece destek vermenin “tarihi bir sorumluluk” olduğunu belirtti. Mehmet İhsan Taş, sivil toplum örgütlerine şu çağrıda bulundu: “Bedel vermiş aileler var. Kendi önderliklerine güvensinler. Bu barış sürecinin arkasında olsunlar. Biz de sivil toplum örgütleri olarak elimizden ne gelirse, bedeli ne olursa olsun sürece destek olacağımızın sözünü veriyoruz. Tüm STÖ’leri de bu meseleye sahip çıkmaya çağırıyoruz” diye belirtti.
Haber: Abdulkadir Ayten / MA