PKK’nin silahlı mücadeleye son vermesiyle birlikte Türkiye’deki ‘terör’ tanımının da değişmesi gerektiğini söyleyen Ezio Menzione, ‘Öcalan’ın tüm durumu çözülmeli, tersine çevrilmelidir. 26 yıl boyunca tecritte kalmış bir insan ve şimdi cezaevinden çıkmasının zamanı geldi’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından PKK, 12’nci Kongresi’ni 5-7 Mayıs tarihlerinde topladı. Kongrede “çalışmaları sonlandırma” kararı alan PKK, Kürt sorununun demokratik çözümüne yönelik tartışmalara yeni bir ivme kazandırdı. Karar hem ulusal hem de uluslararası alanda geniş yankı uyandırırken, özellikle Avrupa başta olmak üzere çeşitli uluslararası çevrelerden süreci destekleyen açıklamalar gelmeye devam ediyor.
İtalya’nın önde gelen hukukçularından Ezio Menzione, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Cezaevinden çıkma zamanı geldi’
PKK’nin kongre kararlarını olumlu bulan Ezio Menzione, iki tarafında barışı istemesi gerektiğini belirtti. Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin evrensel hukuk normlarını açıkça ihlal ettiğine dikkati çeken Ezio Menzione, “Ne yakınlarıyla ne avukatlarıyla düzenli görüşemiyor. Burada tartıştığımız şey hukuki standardın dışında bir şey. Son aylarda sadece bir kez yeğeniyle ve heyetle görüşmesine izin verildi. Ancak mevcut durumda ve kongrenin kararıyla Öcalan’ın tüm durumu çözülmeli, tersine çevrilmelidir. 26 yıl boyunca tecritte kalmış bir insan ve şimdi cezaevinden çıkmasının zamanı geldi” diye belirtti.
‘Süreci dışarıda yönetebilmeli’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024 tarihinde Abdullah Öcalan için yaptığı “Meclis’e gelsin konuşsun” çağrısını hatırlatan Ezio Menzione, “Bu çağrı onun görüşmeleri cezaevinin dışında yönetmesi gerektiği anlamına gelir. Cezaevinde, dışarıyla bazı bağlantılar kurarak olmaz. Artık 26 yılın ardından tüm vatandaşlık hakları kendisine iade edilmelidir. Öcalan başlatmak istediği değişimi dışarıdan yönetebilmelidir” dedi.
TMK’nın keyfi kullanımı
Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) hem içerik hem de uygulama bakımından keyfi olduğunu dile getiren Ezio Menzione, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının da uygulanmadığını anımsattı. İtalya ve Almanya’da da benzer yasaların olduğunu ancak “terör” tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra yasaların kaldırıldığını ya da uygulanmadığını belirten Ezio Menzione, “Bu tür yasalar asla belirli ve net değildir. Çünkü hükümet onları sadece terörizme karşı değil, aynı zamanda genel olarak muhaliflere karşı da her türlü kullanıma uygun hale getirme gücüne ve isteğine sahiptir. Bu yasaların belirli bir kapsamı olması ve herkes tarafından anlaşılabilir olması gerekir. Belki de siyasi görüşmelerden sonra yürürlükten kaldırılacaktır” ifadelerini kullandı.
‘Siyasi tutsaklar tahliye edilmeli’
PKK’nin silahlı mücadeleye son vermesiyle birlikte Türkiye’deki “terör” tanımının da değişmesi gerektiğini söyleyen Ezio Menzione, bu bağlamda ise binlerce siyasi tutsağın bir an önce tahliye edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Ezio Menzione, şöyle devam etti: “PKK artık silahlı bir örgüt değilse, o halde onlarla ilişkili olduğu iddiasıyla cezaevinde tutulan insanlar neden hala içeride? Avukatlar, belediye başkanları, gazeteciler… Tutsaklar derhal serbest bırakılmalıdır. Bu aylar değil, günler meselesidir. Şahsen Türk hükümetinin gerekli adımları atacağına pek güvenmiyorum. Barışa gitmeye yönelik niyetini göstermelidir.”
Haber: Hîvda Çelebi / MA