Gever’de 6 yıl önce Uzman Çavuş M.T.’nin katlettiği çoban Sertip Şen’in oğlu Abdullah Şen, barışın sağlanması için katledilen tüm insanların faillerinin adil şekilde yargılanması gerektiğini söyledi
Colemêrg’in (Hakkari) Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Wargenima köyünde 2 Mayıs 2019’da hayvanlarını otlattığı sırada askeri bölgeden açılan ateşle kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren çoban Sertip Şen’in (46), katledilmesinin üzerinden 6 yıl geçti. Otopsi raporunda kalbinin yakınına isabet eden mermi ile yaşamını yitirdiği belirlenen Sertip Şen’i sözleşmeli er H.A.’nın silahını kullanarak katleden Uzman Çavuş M. T. ise tutuksuz yargılanıyor. Aile ise failin tutuklanmasını ve hapis cezalarıyla cezalandırılmasını istiyor.
Babasının katledilmeden önce de yasaklar nedeniyle yaylalara giriş izni alabildiklerini belirten Sertip Şen’in oğlu Abdullah Şen, “Babam 2 Mayıs 2019’da saat 15.00 civarında katledildi. Babam katledildiği gibi köyün giriş ve çıkışını denetleyen kontrol noktası o gün olaydan hemen sonra boşaltıldı. Çevrede hiçbir asker kalmadı. Babamın katledilişini geç saatlerde, pancar toplamaya giden bir komşumuzdan öğrendik. Babamın cenazesinin üzerine gittiğimizde, nişan ve hedef alınarak katledildiği ortadaydı. Çünkü açık bir alan ve kar kütlelerinin olduğu bir alanda katledildi. Ayrıca yanında 70 koyunu da vardı. Babamı katleden asker ifadesinde, ‘Ateş ettiğimde bölgede kimse yoktu, Havaya ateş açtım’ demişti. Ama bunlar tamamen yalan. Babam hedef alındı” ifadelerini kullandı.
‘Fail cezalandırılmazsa bu olaydan sonra cesaretlenecektir‘
Babasın vurulmasından sonra ambulansların köye girişini engellendiğini söyleyen Abdullah Şen, “Eğer ambulansların geçişine izin verilseydi belki bir umut babam yaşayacaktı. Ama ambulansın geçişine engel oldular ve köye gelen yolu kapattılar. Bu acılardan tekrardan bahsetmek çok acı verici ve zor bir duygu. Babamı katleden asker 6 yıldır elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor. Cezalandırılmadığı gibi tutuklanmıyor da. Bu katilin bir an önce tutuklanması gerekiyor. Babamı katleden kişi, bir asker değil, katildir. Nerede, ne zaman kimi katledeceği belli değil. Potansiyel suçlu bir insandır. Eğer fail cezalandırılmazsa bu olaydan sonra cesaretlenecektir. Yarın bir gün daha büyük öldürme olaylarına yol açacaktır” diye konuştu.
‘Cezalandırılsın, vicdanımız rahatlasın’
Ablasının babasının katledilmesinden sonra yaşadığı acıya daha fazla dayanamadığını ve yaşamını yitirdiğini söyleyen Abdullah Şen yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ablam, babamı çok seviyordu. Onun ölümüyle kahroldu. Çektiği acılar nedeniyle vefat etti. Bu kişi yüzünden ailemiz ve huzurumuz yok oldu. Bu failin cezalandırılarak, vicdanımızın rahatlatılmasını istiyoruz. Katilin dili, dini, ırkı yoktur. Katil, katildir. Suçsuz bir insanı katleden kişiye katil denir. Madem, kardeşiz ve ortak bir vatanda yaşıyoruz. O zaman herkese eşit davranılması gerekir. Kürt, Türk ve Alevi demeden hepsine aynı yaklaşılmalıdır. Ama bu tür haksızlıklar olduğu müddetçe kardeşlikten söz edilemez. Bu tutum kabul edilemez. Ellerini vicdanlarına koysunlar ve o şekilde ceza versinler.”
Failin yıllardır tutuklanmaması ve serbestçe dolaşmasını adaletsizlik olarak yorumlayan Abdullah Şen, “Kendisi şuan hayatına bakarken bizler hala babamın acısını yaşıyoruz. Bunu asla kabul etmiyoruz. Babamın hiçbir suçu, günahı yoktu. Tek suçu hayvanlarının otlatmak olan bir insanı katletmek, vicdansızlıktır. Failin bir iki yılla cezalandırılmasını asla kabul edemeyiz. İki yıl gibi verilecek bir ceza fail için bir tatildir. Onlar için bir ceza değil, ödüldür. Eğer bu öldürmeyi ben yapmış olsaydım şu an ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alacaktım. Ama fail asker olunca cezası düşük oluyor. Bugün babamı öldüren, yarın başkasını rahatlıkla öldürebilir” diye belirtti.
‘Barış varsa zulüm son bulmalı’
Yürütülen sürece işaret eden Abdullah Şen şunları dile getirdi:
“Eğer bir barış süreci varsa, devletin mertçe adım atması gerekir. Türk, Kürt ayrımı yapmadan insanları katleden kişilere hak ettiği cezayı vermelidir. Biz Türk devletinden bize ağabeylik yaparak, ‘Ben sizin büyük ağabeyinizim ne istersem onu yaparım’ anlayışını dayatmasını istemiyoruz. Herkese eşit davransın yeterlidir. İşkence edilen, hak gaspına uğrayan ve katledilen tüm herkesin adil bir şekilde davranılması gerekiyor. Bugüne kadar Kürtler olarak hep zulüm gördük ve bu zulüm son bulmalıdır.”
Haber: Mazlum Engindeniz \ MA
