Wan’ın Payîzava ilçesindeki Karasu nehri üzerinde sulama amacıyla kurulan Zêrnek Barajı’ndan köylülere su verilmeyince 20 köyün bağ ve bahçeleri susuzluktan kurudu
Wan’ın Payîzava (Gürpınar) ilçesindeki Karasu nehri üzerinde sulama amacıyla kurulan Zêrnek Barajı’ndan su verilmemesi üzerine onlarca mahallenin tarlaları, bağ ve bahçeleri susuzluktan kurudu. Özel bir firmanın işlettiği elektrik santrali halkı her yıl biraz daha mağdur ederken, mahallelilerin sorunun çözümü için yaptığı tüm başvurular sonuçsuz kaldı. Kış aylarında elektrik üretimi için suyu boşa akıtan firma, yazın ise su debisi az olduğu gerekçesiyle suyu az miktarda veriyor. Söz konusu kanal üzerinde bulunan 20 köy ve yaklaşık 7 bini aşkın kişi ise büyük bir mağduriyet yaşıyor. Su alamayan mahalleliler ne hayvancılık ne de tarım yapabildiklerini söyleyerek, sorunun çözülmesini istiyor. Mahalleliler, her yıl dönüm başına 400 TL Karasu Sulama Birliği’ne ödüyor.
‘Barajın bize faydası yok’
Hingiştans mahallesinde oturan Naif Çelik, “Daha önce kanalımız vardı, kanalımızı kapattılar. Bize barajdan su vereceklerdi ama vermediler. Barajın bize bir faydası yok. Benim bin tane koyunum var, koyunun sütünü içemeyeceksem bir kilo peynirini yemeyeceksem ben o koyuna ne yapacağım? Kanal üzerinde bulunan tüm yurttaşlardan su ücretleri alındı, ama su verilmiyor. Kaymakama, valiye, Devlet Su İşleri Müdürlüğü’ne gidiyoruz ama hiçbiri çözüm olmuyor” dedi.
‘Tarım için su vermiyorlar’
Aynı mahallede oturan Yusuf Çelik de barajın tarımsal sulama için kurulduğunu, ancak elektrik üretimi için kullanıldığını söyledi. Yusuf Çelik, “Bizler, Adana’dan, Antep’ten, İstanbul’dan buraya tarım yapmak ve hayvan beslemek için geldik. 25 bin koyunumuz vardı şimdi 4 bin koyunumuz kaldı. Tekrar memleketimizi bırakıp göç mü edelim? Tarımsal amaçla kurulan barajda elektrik üretiliyor. Böyle birşey olur mu? Bin tane elma ağacım var, hepsi kurudu. Yıllarca bu ağaçları yetiştirmek için uğraştım. Tarım için su istiyoruz. Su parasını bizden kesip su vermiyorlar” diye belirtti.
Payîzava merkezde oturan Abdulkerim Gümüş de “Gürpınar halkı olarak bu suya bağlıyız. Bu baraj bize ait, devlete değil. Ekinlerimiz yandı ve ağaçlarımızı sulayamıyoruz. Devlet bizi bir müteahhitte sattı. Biz vatandaş değil miyiz? Devletten ve milletvekillerinden bize yardımcı olmaların istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Bahçeler kurudu’
Xarûnika Mahallesi’nde yaşayan Seyfettin Üçer de, barajın kurulduğu günden bu yana mağdur edildiklerini belirterek, “Yaz geldi vatandaşın ağacı, tarlası, ekini, hayvanı hepsi susuz. Devlet bu barajı, yurttaşın hayvanına, bağına, bahçesine su gelsin diye yaptı. Maalesef bu hizmetten yararlanamıyoruz. Haziran ayında bağ, bahçe, tarlalarımızın hepsi kurudu. Nereye gidiyorsak sesimizi duyuramıyoruz. ‘Artık yeter’ diyoruz” diye kaydetti.
Hingiştans mahallesinde oturan Lezgin Gümüş ise şunları söyledi: “Barajdan faydalanamıyoruz. Bütün ekinimiz yanıyor, hayvanlarımız ölüyor. Bu zulmü kabul etmiyoruz. Bizim köyümüzde 30 bin hayvan varken şimdi ise 3 bin hayvan kaldı. Hayvanlar su içemiyor. Bu kadar hayvan bu kadar insan bu kadar tarım bu kadar ağaç hepsi bitiyor.”
‘Gürpınar’ın can damarını tıkıyorlar’
Xarûnika Mahalle Muhtarı Garbi Tanış, mağdur olduklarını ve kendilerine zülüm yapıldığını söyleyerek, Haziran ayı olmasına rağmen ekinlerin susuzluktan kuruduğunu belirtti. Garbi Tanış, “Gürpınar her gün göç veriyor. Bunun nedeni ise barajdır. Bu kanal Gürpınar’ın can damarıdır. Barajı kapattıkları zaman Gürpınar’ın can damarını tıkıyorlar. Halk artık suyun bırakılmasını istiyor. Her sulama döneminde bilinçli olarak arızalar üretiliyor. Bu suyu kış dönemine kadar bekletecekler ve su seviyesi fazlalığı nedeniyle göle akıtıp enerji üretecekler. Bu durum Gürpınar’a bir zülümdür” diye aktardı.
Eylem kararı
Haklarını sonuna kadar arayacaklarını söyleyen Garbi Tanış, “Bayramdan sonra hepimiz hakkımızı savunmak için burada olacağız. Herkesten destek bekliyoruz” çağrısında bulundu.
Mahalleliler bayram sonrası eylem kararı alarak, barajın bulunduğu bölgeden ayrıldı.
Kaynak: MA
