İnsan hakları savunucusu Fatma Bostan Ünsal, iktidarın daha fazla zaman kaybetmeyerek siyasi ve hukuki adımlar atması gerektiğini belirtti
İnsan hakları savunucusu ve akademisyen Fatma Bostan Ünsal, Kürt sorunu ve demokratikleşme bağlamında devam eden “Barış ve Demokratik Toplum Süreci”ni değerlendirdi. Fatma Bostan Ünsal, yıllardır devam eden çatışmalı süreç nedeniyle ülkede insan hakları, hukuk ve ekonomi alanlarında ciddi tahribatların yaşandığını söyledi. Fatma Bostan Ünsal, benzer durumların yaşanmaması için “barış sürecine” ihtiyaç olduğuna işaret etti.
‘Daha fazla zaman kaybetmeyelim’
Fatma Bostan Ünsal, kalıcı bir barış için iktidarın atması gereken adımlar olduğunu belirterek, “Cezaevlerinde hasta ve yaşlı tutsaklar var. Barış süreci için önemli olan pek çok başka madde de var. Ancak bu adımların atılmadığını söyleyebiliriz. Bu kadar zaman kaybettik, daha fazla zaman kaybetmeyelim. Özellikle son barış sürecinin akamete uğramasından sonra Türkiye çok daha kötü şartlara mahkûm oldu. Hem hukuk devletinden uzaklaştı hem de ekonomik olarak bir krizden başka bir krize gidiyoruz. Bu sorunlarla karşılaşmamızın nedeni barışı sağlanmamasıdır” diye konuştu.
‘Süreç medyada tartışılmalı’
Sürecin medyada yeterince tartışılmadığını ve toplumun bilgilendirilmediğini söyleyen Fatma Bostan Ünsal, “Bağımsız bir medya yok. Talimatlara uyarak hareket ettiğini eskiden de biliyorduk. Güç ilişkileri belirlenmiş bir medya söz konusuydu. Bu yüzden Türkiye pek çok sorununu doğal yollardan çözemedi. Bir konu medyada tartışılmaya başladığında toplumun ön yargıları kırılabiliyor. Medya aslında halkın bilgilendirilmesi için bir zemindir. Madem Cumhur İttifakı barış sürecinin taşıyıcısı olarak ön aldı, bu konunun ana akım medyada soğukkanlı bir şekilde tartışılacağı zeminlerin de oluşturulması gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘Fırsat yeniden önümüzde’
Kürt sorununun çözümü noktasında 1993’te ortaya çıkan fırsatın değerlendirilmediğini belirten Fatma Bostan Ünsal, “Türkiye 1993’te bu sorunu çok rahat çözebilirdi. Çok büyük bir zaman kaybetti. Barış sürecinin tekrar başlamasındaki bir sebep de Ortadoğu ve Suriye’deki gelişmelerdi. Bu, Türkiye’nin önüne yeni bir altın fırsat getirdi. 100 yıl önceki fırsatı yeniden önümüze getirdi. Lozan’da emperyalistler tarafından çizilen sınırlar akrabaları birbirinde ayırdı. Türkiye, zamanla bu sınırları kendileri çizmiş gibi sahiplendi. Kendi vatandaşlarının ihtiyaçlarını, akrabalarıyla olan ilişkisini bile gözardı etti. Siyasetin, sivil toplumun, akademisyenlerin bu konuyu izah edecek, çeşitlendirecek bir zeminde buluşması gerekiyor. Sadece ‘Terörsüz Türkiye’ diyerek Türkiye’nin belli kesimlerine bu konu anlatılmakta, ancak bu konunun ayrıntılı bir şekilde anlatılmasına ihtiyaç var” dedi.
‘Hukuki düzenlemelerin olması gerekiyor’
Söylem noktasında süreçte çok yol kat edildiğine dikkati çeken Fatma Bostan Ünsal, “Ama gündelik yaşamı etkileyecek siyasi ve hukuki adımların pek atılmadığını görüyoruz. ‘Kürt-Türk kardeşliği’ demek dışında, hayata yansıyan hukuki düzenlemelerin olması gerekiyor” diye kaydetti.
Fatma Bostan Ünsal, ateşkes kararına rağmen devam eden saldırılara da değinerek, şunları söyledi:
“Barış sürecinin başarılı bir şekilde neticelenmesine engel olacak durumlar olarak görüyorum. Güven sağlayıcı önlemler almak gerekirken bunlar güveni daha da azaltacak, şüpheyi arttıracak uygulamalar. Barışın ne kadar önemli olduğunu bizzat Cumhur İttifakı dile getiriyor. Bunlar birbiriyle çelişkili davranışlar. Barış sürecini baltalayacak provokasyonlara meydan verilmemesi gerektiğini tekrar söyleyebilirim. 50 yıldır Türkiye halkları olarak büyük zarar gördük. Daha fazla zaman kaybetmesin. Bu son olsun. Türkiye barışına kavuşsun.”
Kaynak: MA