Tutuklu İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, ‘Gururla mücadeleye devam edeceğim. İktidarın sillesini yiyen herkesin birbiriyle aralarındaki farklılıkları değil, sillenin yarattığı acının ortaklığını büyütmesi gerekiyor’ diye kaydetti
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan soruşturmada 1 Temmuz’da aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan Tunç Soyer’de dahil 35 kişi “yolsuzluk” iddiasıyla tutuklandı. Tutuklama gerekçeleri arasında “Kamu kaynaklarının usulsüz kullanımı, ihalelere fesat karıştırma ve nitelikli dolandırıcılık” iddiaları da bulunuyor.
İzmir Barış Forumu’nun kuruluşunda da yer alan Tunç Soyer, aynı zamanda Barış İçin Toplumsal Girişim gibi birçok yerde barış mücadelesi yürütüyor. Aynı zamanda uzun yıllardır demokrasi mücadelesi içinde yer alan Tunç Soyer, Seferihisar Belediyesi Başkanlığı döneminde 2016’da Sur Belediyesi’ne kayyım atanması sonrasında ise “Kayyum halkın iradesine darbedir, bizim Sur halkıyla kardeşliğimizi bozamaz” diyerek, kardeş belediye protokolünü iptal etmişti.
Bir haftadır İzmir Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Tunç Soyer, avukatları aracılığıyla önemli değerlendirmelerde bulundu.
‘Demokrasi mücadelesi verenler bedel ödedi’
50 yılı aşkın süredir demokrasi ve barış mücadelesinin içinde olduğunu vurgulayan Tunç Soyer, “Türkiye’de bu mücadele içinde olanlar mutlaka bedel ödediler. Bazıları hayatlarını vererek, bazıları işkencede, bazıları sürgünde, bazıları hapiste. Daha hafif atlatanlar da oldu mutlaka ama hiç bedel ödemeden bu mücadeleyi sürdürmek mümkün değildir. Benim payıma da bu düştü. Dolayısıyla bir şaşkınlık ya da telaş ve panik içinde değilim. Elbette gururla ve elbette isyanımı koruyarak mücadeleye devam edeceğim” dedi.
Baskılar artıyor
Barış ve demokrasi mücadelesinin iktidarı rahatsız ettiğini kaydeden Tunç Soyer, şöyle devam etti: “Egemenlerin haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamalarının sebebi barış ve demokrasi karşıtı olmaları nedeniyle varlıklarını sürdürebiliyor olmalarıdır. O nedenle iktidarları sarsıldıkça, barış ve demokrasiye tahammülsüzlükleri artar. İktidarlarını kaybetme korkusu arttıkça daha ceberut daha ağır tedbirler uygulamaya başlarlar. Kısacası, siyasi tutuklu sayısının, baskısının artması aslında sonlarının yaklaştığını göstermektedir.”
Orta payda çağrısı
Mücadelenin dayanışmayla devam etmesi gerektiğini kaydeden Tunç Soyer, muhalefetin tüm unsurlarının aralarındaki bağları güçlendirmesi gerektiğine işaret etti. İktidara karşı koymak için ortak payda üzerinde buluşmak gerektiğini söyleyen Soyer, “Dışarıda bu güçlü muhalefet cephesi oluşturulamazsa, içeride muhalefet unsurları çoğalarak buluşmaya devam edeceklerdir. Kimse enseyi karartmasın, artan baskı ve zulüm, gidişlerinin yaklaştığını gösteriyor. Bu gidişi hızlandırmanın yolu hınçla öfkeyle değil sabırla, sağduyuyla ama mutlaka dayanışma içinde mücadeleye devam etmekten geçiyor. İktidarın sillesini yiyen herkesin birbiriyle aralarındaki farklılıkları değil sillenin yarattığı acının ortaklığını büyütmesi gerekiyor” diye konuştu.
Haber: Tolga Güney / MA
