Suruç Katliamı’nda yaralanan ve daha sonra da tutuklanan Merve Nur İşleyici, 10 yıldır adalet mücadelesi yürüttüklerini belirterek, ‘Katliamların yaşanmadığı ve adalet mücadelesinin herkesi kapsadığı, daha iyi bir dünya istiyoruz’ dedi
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde bir grup genç “Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz” kampanyası kapsamında 20 Temmuz 2015’te Kobanê’ye geçmek için Pirsûs’ta (Suruç) bulunan Amara Kültür Merkezi’nde bir araya geldi. DAİŞ’in canlı bomba saldırısı düzenlediği gençlerden 33’ü katledildi. Çok sayıda genç de yaraladı.
Suruç Katliamı’nda yaralanan ve kısmi duyma kaybı yaşayan Merve Nur İşleyici, 10 yıldır adalet mücadelesi yürütüyor. Isparta’da Halkların Demokratik Partisi (HDP) çalışmalarında yer alan Merve Nur İşleyici, 4 Mayıs 2016’da “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandığını ve pişmanlık dayatmasını kabul etmediği için ertelemeli olarak tahliye edildiğini ifade etti.
Kentin inşa çalışmalarına katılmak için yaz kampı düzenlemek yerine Kobanê’ye gitmeye karar verdiklerini söyleyen Merve Nur İşleyici, DAİŞ saldırısının yoğun olduğu dönemde de sınıra gittiğini belirterek, “Ben sınır nöbetine gittiğimde Kader Ortakaya’nın, Rıfat Horoz’un, Bedreddin Akdeniz’in olduğu bir köydeydim. Onlarla tanışma, birlikte olma fırsatı da bulmuştum. Nasıl ki Kobanê’deki savaşta bir arada olmuşsak, Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde de anarşist gençlerden sosyalist fraksiyonlara, yurtsever gençlere hep birlikteydik. Birleşik mücadelenin şekil almış haliydi orası. 33 yoldaşımız orada ölümsüzleşti ama sonrasında biz o katliamdan sağ çıkanlar olarak bir arada olmaya devam ettik” dedi.
‘Ölümsüzleşenler bedenleriyle bizi korumuş oldular’
O tarihten bu yana da hem katledilen gençleri andıklarını hem de adalet talep ettiklerini söyleyen Merve Nur İşleyici, katliam gününe dair şunları anlattı:
“Vardığımızda henüz sabah olmamıştı. Suruç şehitlerimizden Cebrail oradaydı, orada kalmıştı. Elden ele kurduğumuz sofralarla güzel bir kahvaltı yaptık ağaçların altında. Orada tanıştığım Evrim Deniz’le birleşik mücadeleye dair kimi sohbetlerimiz olmuştu. Ardından basın açıklamasına geçildi, o da kara kızıl flamasıyla en öne geçti, o yanımda ayrılırken uzun uzun onu izledim, en öne geçtiğini hatırlıyorum. Suruç’ta ölümsüzleşenlerimiz oradaki çınar ağaçları gibi bedenleriyle bizi korumuş oldular.”
Failler değil adalet isteyenler tutuklandı
Suruç Katliamı’nda failler yargılanmazken, yaralıların, ailelerin ve adalet mücadelesi sürdürenlerin gözaltı ve tutuklamalarla karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Merve Nur İşleyici, “Öğrenciyken, Suruç Katliamı henüz 1’inci yılına gelmemişken tutuklandım ve 5 buçuk yıl sonra tahliye edildim. Efe Çatalbaş da Suruç gazilerinden 8 yıl tutsaklık yaşadı, yeni tahliye oldu ve ilk defa anmalara katılabilecek. Geçtiğimiz yıl içinde arkadaşlarımız hatta ailelerimiz tutuklandılar” diyerek tahliye edilmeleri çağrısı yaptı.
Adalet Gecesi etkinliğine çağrı
Adalet mücadelesini yalnızca hukuki mücadeleyle sınırlı tutmadıklarını ifade eden Merve Nur İşleyici, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz adalet mücadelesini sokakta olmayı, onları içeride ve dışarıda anmalarla sürdürdük. Suruç’tan Ankara’ya, Sivas’a bu ülkede çok katliam gerçekleşti. Bundan sonra katliamların yaşanmadığı ve adalet mücadelesinin herkesi kapsadığı, daha iyi bir gelecek için insanların bir arada olduğu bir dünya istiyoruz. 17 Temmuz’da Okmeydanı’nda ‘Adalet Gecesi’ etkinliğimiz olacak ve bu geceye adalet mücadelesini omuzlayan tüm dostlarımızı davet ediyoruz.”
Haber: Yeşim Tükel \ MA
