Dêrsim’de düzenlenen ‘Analar Çalıştayı’nda Alevi inancında kadının yeri, ocak örgütlenmesi ve inançta asimilasyon süreçleri tartışıldı. Kadınlar, Alevi inancının özüne dönüşün kadın öncülüğünde olacağına vurgu yaparak, ‘Bu yolu düze çıkaracak olan kadındır’ dedi
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Kadın Meclisi, Dêrsim’de 19-20 Temmuz tarihleri arasında ‘Hakikat Ana Yoludur’ şiarıyla ‘Analar Çalıştayı’ düzenledi. Marçik Sinan köyünde düzenlenen çalıştayda, ‘Raa/Rêya Heq Alevi inancında kadın’, ‘Ocak örgütlenmesi ve ana mürşidliği’, ‘Jineolojî-Kadın Bilimi perspektifi ile Aleviliğe bakmak’, ‘Ana/kadın kemaleti ile ocak kültürünü yeniden inşa ve görevlerimiz’ başlıklarında tartışmalar yürütüldü. Çalıştayın sonuç bildirgesinde, Rêya Heq inancının özünü teşkil eden Analık kültürünün eril zihniyet karşısında güçlendirilmesi, Ana-kadın öncülüğünde kendisini inşa etmenin önemine değinildi.
‘Kültürlerini yaşatmakta kararlılar’
Çalıştaya katılan kadınlardan Eylem Karaduman, Rea Heq inancının kuşaktan kuşağa aktarılması gerektiğini, bu anlamda kadınlara büyük görev düştüğünü şöyle söyledi:
“Çalıştay da dilimiz, kültürümüz, inancımız, çocuklarımıza, torunlarımıza, aktarılması üzerine konuşuldu. Alevi inancının tahrip edildiğini biliyoruz. Bu nedenle kadınlar kendi kültürü ve inancını yaşatma noktasında kararlılar. Çalıştay bu anlamda güç kattı.”
‘Alevi inancı erilleşiyor’
Almanya’dan Demokratik Alevi Kadınlar Birliği adına çalıştaya katılan Meryem Can, Rêya Heq inancı ve kadına dair derinlikli değerlendirmeler yapıldığını belirtti.
Alevi inancının gittikçe erilleştiğine dikkati çeken Meryem Can şöyle konuştu:
“Bizim inancımızda eskiden kadınlar daha ön plandaydı. Bir ananın sözü daha geçerliydi. Ama zamanla asimile olduk. Çalıştay gücümüze daha çok güç kattı. Kadın biliyor, kadın konuşuyor.”
‘Sürecin öncüsü olalım’
Çalıştayda daha çok nasıl güçlenecekleri üzerine tartışma yürüttüklerine işaret eden Meryem Can şöyle konuştu:
“Analarımız kendi dilinde niyaz edemiyorlar. Neden kendi dilimizi konuşamayalım? Neden yasak?”
Bu yasakçı ve yok sayan politikalara karşı Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni desteklediklerini söyleyen Meryem Can şöyle devam etti:
“Büyük acılar yaşadık, canlar verdik. Kadınlar barış için sürecin öncüsü olmalı. Eğer özgür bir ülke istiyorsak el ele verelim. Kadınlar lütfen ön saflara gelin. ‘jin, jiyan, azadî’siz bu süreç başarılı olmaz.”
Alevi inancında kadın olmak?
Bir önceki dönem DAD Eşbaşkanı Saime Topçu da kadın odaklı çalışmaların kıymetli olduğunu vurgulayarak, Alevi inancının temelini kadınların oluşturduğunu söyledi.
Alevi inancında kadının yerine dikkati çeken Saime Topçu şöyle konuştu:
“İnancımızda ana gündür, güneştir’ çünkü toplayandır, saklayandır, üretendir. Xızır kültürü kadında mevcuttur. Xızır’ın etimolojik anlamı; Yere bastığında yeşerir, yeşertendir, üretendir. Eski dönemlere baktığınızda kadınlarla cem yürütülmüş, şimdi devletin yürüttüğü özel savaş politikaları sonucunda değişimler olmuş. İnanç ve hafıza çok ciddi anlamda asimilasyona uğramış.”
Hakikatin özü anadır
Çalıştay ile unutulmaya çalıştırılan hafızayı canlandırmak istediklerini söyleyen Saime Topçu, şöyle konuştu:
“Bir şeyi nerede kaybettiysen, orada aramak zorundasın. Köklerinde aramak zorundasın. Bu yolu düze çıkaracak olan kadınlardır. Kadın doğadır. Doğum kapısıdır, hak kapısıdır. Günümüzde bunlar da aslında boşa çıkartılmış. Ama ben tekrardan bu ruhun canlanacağına ve zuhur edeceğini düşüyorum. Rêya Heq coğrafyasında bu tür çalışmalar yaparak, yüzümüzü tekrardan anaya dönerek, hakikatin özüne döneceğine inanıyorum.”
Haber: Şirvan Şilan Çil / MA