KESK 8’inci dönem Toplu İş Sözleşmesi’ne ilişkin görüşmelerin 4’üncü gününde Çankaya Belediyesi önünde düzenlediği açıklamada, ‘Gerçek bir toplu sözleşme için grev hakkı tanınmalıdır’ dedi
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 8’inci Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin 4’üncü gününde, Çankaya Belediyesi önünde alternatif toplu sözleşme masası kurarak, kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. Masanın etrafında bir araya gelen KESK’liler, burada taleplerini açıkladı. Açıklamayı yapan KESK Dönem Sözcüsü Tülay Yıldırım, taleplerini dile getirmeye devam edeceklerini ve toplumun her kesimini mücadele etmeye çağrıda bulundu.
Emekçilerin ve emeklilerin yok sayıldığını söyleyen Tülay Yıldırım, “28 Temmuz’dan bu yana gençler olarak tüm illerde taleplerimizi, önerilerimizi ve itirazlarımızı dile getiriyoruz. Satış sözleşmesi değil, insanca yaşayacak bir ücret ve demokratik bir Türkiye istiyoruz! Yıllık enflasyon yüzde 33,52’ye ulaştı, ama iktidar üç maymunu oynuyor: Emekçilere daha az hizmet sunmak için oyunlar çeviriyor, yalan söylüyor. Bir ülkenin kimden yana olduğunu anlamanın en kolay yolu bütçesine bakmaktır. Çünkü bütçe, gelirlerin kimlerden toplandığını ve kaynakların kimlere nasıl dağıtıldığını gösterir. AKP, iktidara geldiğinden beri yandaş tarikatların, cemaatlerin ve çetelerin yanında olmuş; emekçileri ve emeklileri yok sayarak sınıfsal tercihini açıkça ortaya koymuştur” diye belirtti.
‘Sermayeye değil emekçiye bütçe’
Gerçek bir toplu pazarlık düzeni olmadan, haklarımızın işverene ve onun yandaş sendikalarına teslim edildiği bu oyun devam ettikçe, sorunlarımız çözülmeyeceğini söyleyen Tülay Yıldırım, “Biz diyoruz ki: Kamu emekçileri olarak yoksulluk, güvencesizlik, işe almada ve görevde yükselmelerde mülakat ayrımcılığı, mobbing gibi yüzlerce sorunla karşı karşıyayız. Gerçek bir toplu sözleşme için grev hakkı tanınmalıdır! Danışıklı dövüş oyunlarına ortak olmayacağız. Grevli toplu sözleşme, insanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli istihdam, güvenli bir gelecek ve halktan yana bir kamu hizmeti için mücadelemizi büyütüyoruz. Birleşe birleşe kazanacağız, direne direne kazanacağız! Sevgi taşlarımız, belediye başkanlarımız, öğrencilerimiz, akademisyenlerimiz, kısacası tüm muhalefet susturuluyor; işçi cinayetleri artıyor; maden sevdasıyla topraklarımız elimizden alınıyor, doğamız talan ediliyor. Umudun yok sayıldığı bu düzende artık kimse güvende değil. Ama bu ülkenin adalet meşalesi sönmeyecek! Kamu vicdanı, örgütlü mücadeleyle ayakta kalacak. Yaşasın örgütlü mücadelemiz” dedi.
Kaynak: MA