İngiltere’nin en büyük kamu sendikalarından biri olan UNISON’nın Ulusal Yürütme Konseyi üyesi Stephen Smellie, ‘Öcalan’ın özgürlüğü, Kürdistan’daki ve aslında Türkiye’deki tüm halkların özgürlüğünü simgeliyor’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile başlayan süreç, Meclis’te kurulan komisyonun çalışmalarıyla devam ediyor. İngiltere’nin en çok üyeye sahip Kamu Hizmetleri Sendikaları Birliği (UNISON) Ulusal Yürütme Konseyi ve Peace in Kurdistan Campaign (PIK-Kürdistan’da Barış Kampanyası) üyesi Stephen Smellie, sürece ve Abdullah Öcalan’ın rolüne dair değerlendirmelerde bulundu.
Smellie, Kürt hareketiyle İskoçya’ya iltica eden bir Kürt sığınmacı aracılığıyla tanıştığını, ardından ise Amed’e geldiğini söyledi. Bu ziyarette edindiği izlenimin ardından Kürt meselesine ilgisiz kalmasının mümkün olmadığını dile getiren Smellie, “Çünkü öğrendiklerim dehşet vericiydi, insanların yaşadığı acılar çok ağırdı. Ama aynı zamanda ilham vericiydi. İfade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, kendini ifade etme ve kimliğini belirleme hakkı gibi benim belki de sıradan gördüğüm haklar için mücadele eden insanların kararlılığı büyüleyiciydi. O zamanlar insanlar ‘Kürdistan’ kelimesini yüksek sesle söyleyemiyordu, çünkü devletten biri duyar diye korkuluyordu. Her şey fısıltılarla anlatılıyordu: Mücadelenin ne olduğu, PKK’nin neyi savunduğu gibi konular” ifadelerini kullandı. Smellie, bu gezi ve diğer çalışmalar sonucu Peace in Kurdistan Campaign çalışmalarına katılmaya başladığını söyledi.
‘Kürtler öncü rolü üstleniyor’
Zamanla fikirlerini öğrendiği Abdullah Öcalan’ın çağrısının öncekiler gibi demokratik mücadele için ilham verici olduğunu belirten Smellie, PKK’nin kendini feshetme kararı ve silah yakma törenini “cesur ve onurlu adımlar” olarak nitelendirdi. Buna karşılık ise devletin yeterince güçlü adımlar atılmadığının altını çizen Smellie, “Özgürlük ve adalet mücadelesinin barış ve demokrasiyle yürütülmesi gerektiğini artık hepimiz kabul ettik sanırım ve Kürtler bu konuda bir kez daha öncü rol üstleniyor” dedi.
‘Öcalan’ın özgürlüğü tüm halkların özgürlüğünü simgeliyor’
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün süreç için “kritik” öneme sahip olduğuna dikkat çeken Smellie, “Öcalan’ın özgürlüğü, Kürdistan’daki ve aslında Türkiye’deki tüm halkların özgürlüğünü simgeliyor. Barış sürecinin tek bir kişiye bağlı olmaması gerektiğini biliyoruz ama kim olursa olsun, bu kişi toplumun gitmek istediği yönü temsil ediyorsa özgür olmalı. Parlamentoyla konuşabilmeli, ama ondan da önemlisi halkla konuşabilmeli. Ayrıca yurt dışındaki insanlara da hitap edebilmeli, çünkü dünyada olup bitenlerle ilgilenen çok fazla insan var ve bize gerçekleri dile getirebilecek, sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da, Amerika’da ve başka yerlerde de sesini duyurabilecek bir sözcüye ihtiyacımız var. Öcalan da bu rolü üstlenebilecek biri” ifadelerini kullandı.
‘Ortadoğu’daki durumu tamamen değiştirebilir‘
Türkiye’de yürütülen sürecin sadece Türkiye’yi değil Ortadoğu’daki durumu da etkileyeceğini vurgulayan Smellie, “Eğer Türkiye’nin sorunlarına demokratik ve barışçıl bir çözüm bulabilirsek, bu Ortadoğu’daki durumu tamamen değiştirebilir. Ortadoğu halkları için barışçıl ve demokratik bir geleceğin ışığı olur. Bu büyük bir kazanım olur. Mesele sadece Türkiye meselesi değil; tüm Ortadoğu’yu hatta ötesini ilgilendiriyor” diye belirtti.
‘Barış, toplumun içinde inşa edilmeli’
İrlanda’daki barış görüşmelerinde sendikalar olarak yer aldıklarına işaret eden Smellie, “Sokakla temas halinde olmamız gerekiyor. Kadınlarla, erkeklerle, gençlerle temas kurmamız lazım. Kuzey İrlanda’da sendikalar bu konuda çok kritik bir rol oynadı. Bazen siyasetçilerin göremediği şeyleri görebildiler. Barışa neden ihtiyaç duyulduğunu açıkça ifade edebildiler” dedi. İrlanda örneği üzerinden Meclis’te kurulan komisyonun da tüm kesimlerin sesine kulak vermesi gerektiğini belirten Smellie, “Bu meseleleri ciddiyetle ele almak isteyen her komisyon, bu insanlara yer açmalı. Barış, toplumun içinde, mahallelerde, iş yerlerinde, sokaklarda inşa edilmeli. Aksi takdirde kırılgan olur. Bu nedenle herkes sürece dahil edilmeli, tüm sesler duyulmalı. O yüzden sendikalar kesinlikle sürece katılmalı ve dikkate alınmalı” ifadelerini kullandı. Türkiye’deki emek örgütleriyle ilişki içinde olduklarını dile getiren Smellie, sendikalar olmadan sürecin yürümesinin zor olacağın belirterek, çözüm için sendika olarak ellerinden gelen çabayı göstereceklerinin altını çizdi.
Ülkesinin ihlaller konusunda Türkiye’yi eleştirme konusunda çekingen davrandığını dile getiren Smellie, şöyle devam etti:
“İngiltere hükümetinin bu konuda çok daha yüksek sesle konuşması gerekiyor. Şahsen ve sendikam adına hükümete bu konuda mektup yazdım. Daha fazlasını yapmalıyız. Bu konuda gerçekten bir sorumluluğumuz var. İskoçya’da büyük bir Kürt topluluğu var, onlarla yakından çalışıyoruz. Onlara daha fazla destek verip, anavatanları hakkında konuşma cesaretini kazandırmalıyız.”
Haber: Hîvda Çelebi \ MA