Barış Anneleri’nin komisyonda dile getirdiği Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun önemine değinen bestekar ve söz yazarı Şanar Yurdatapan, ‘Türk toplumu Ermeni Soykırımı, Kürtlere yapılan asimilasyon politikası yüzleşmelidir’ dedi
Kürt sorununun çözüme dair başlatılan Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 5’inci toplantısını geçtiğimiz günlerde düzenledi. Bu hafta 2 toplantı düzenlemesi beklenen komisyon, sorunun çözümüne dair tartışmalarında odak olma işlevini sürdürüyor.
Bestekâr ve söz yazarı Şanar Yurdatapan, komisyonun önemli olduğunu belirterek, “Sürecin devam etmesi için karşılık çaba gerekiyor. Sadece Kürtlerin adım atmasıyla olmaz” dedi.
‘Kürtlere dönük baskı fark edilmiyor’
Türkiye’de ortalama insanın Kürt sorununa dair bilgisinin devlet güdümündeki medyanın yüzeysel bilgisiyle sınır olduğunu dile getiren Şanar Yurdatapan, şunları dile getirdi:
“Bugün hala Kürtler, Kürtçe konuştu ya da şarkı söyledi diye baskılar maruz kalıyor. Ama Türkiye’de kitleler; Kürtlere dönük bu baskıları, ulusal medyadan izlediği için bilmiyor. Çünkü o kanallar haberleri vermiyor. Bu kanallarda sürecin anlatması için her kapıyı kullanmak, her yerden geçmek lazım. Örneğin ulusal medyada sürekli ’40 bin küsur insan bu savaştan öldü’ deniliyor, bunları hepsini PKK mi öldürdü? Bu insanların büyük çoğunluğu, o dönem devlet içinde farklı yapılanmalara bağlı kişiler tarafından öldürdü. Topluma yıllarca öldürülen bu kişileri, ‘PKK öldürdü’ diye lanse edildi. Toplum artık fark edilmesi ve anlatılması lazım”
Hakikatleri Araştırma Komisyonu
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Hakikatleri Araştırma Komisyonu önerisinin geçtiğimiz günlerde komisyonca dinlenen Barış Anneleri tarafından dile getirildiğini hatırlatan Şanar Yurdatapan, yüzleşmenin çok önemli bir talep olduğunu belirterek şunları söyledi: “Türk toplumu da belli başlı konularda geçmişindeki suçlarıyla yüzleşmelidir. Ermeni Soykırımı, Kürtlere yapılan asimilasyon politikası ve yapılan zulüm gibi iki büyük suçla yüzleşmelidir. Yüzleşmek özgürleştirir. Kendi gerçekliğiyle yüzleşmeyen bir toplum kendi esareti altında kalıyor ”
‘Anadilde eğitim hala yasak’
Barış Annelerinin Meclis’te Kürtçe konuşmasının engellenmesine dikkat çeken Şanar Yurdatapan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yıllar önce Leyla Zana Meclis’te yemin etmişti yine kıyamet kopmuştu. Bu sorunun çözümü konusunda ana dilde eğitimin sağlanması önemli. Ana dilde eğitim hakkı, dünyanın her tarafında kabul edilmiş bir şeydir. Devlet, yeri gelince ‘Türkçe televizyon kanalı açtım, Kürt başkanım var’ diyor; ama bunların olması bu gerçekleri değiştirmiyor. Ve hala anadilde eğitim yasak. Demokrat bir ülkede, böyle yasaklar düşünülemez. Eğer özgür bir Türkiye istiyorsak Anayasa’nın en belirgin maddesi olan dil, din hiçbir ayrım olmaksızın bütün insanlar eşittir ilkesini bakmamız lazım.”
‘Rojava Türkiye için neden tehdit olsun?’
Devletin, Kürtleri düşman görme politikasından vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Şanar Yurdatapan şöyle devam etti:
“Suriye’deki Kürtlere bakışı da aynıdır. Aman Kürtler Suriye’de bağımsız devlet kurmasın. Sana ne Suriye’deki Kürtlerden, Alevilerden nasıl yaşamak istiyorlarsa yaşasınlar. Türkiye için neden tehdit olsun. Şu ana kadar Suriye tarafından Türkiye’ye kaç tane bomba atıldı, sadece bir. O da kimin attığı belli değil. Geçmişe bakıyoruz şimdiki Dışişleri Bakanı ve eski MİT Başkanı olan Hakan Fidan o dönem, ‘Kolay canım, Attırırız 2-3 tane bomba bu tarafa, savaş bahanesi olur’ demişti. Zabıtlarda da duruyor. Federe Kürdistan Bölgesi ile iş yapıyorsun, ama Rojava’ya savaş açıyorsun. Neden? IŞİD’i desteklediler, hala da onları destekliyorlar. Şimdi de Rojava’ya kafaya takmışlar. Kürtlerle beraber yaşama meselesini eşitlik ve demokrasi açıdan devam ettirselerdi bugün her şey farklı olabilirdi.”
‘Demokratikleşme tek taraflı adımlarla olmaz’
Türkiye’nin kuruluşunun Türk ve Kürt halkına dayandırıldığını, uluslararası mecralarda da bunun savunulduğunu hatırlatan Şanar Yurdatapan kuruluşun ardından ise asimilasyon politikasının uygulanmaya başlandığını anımsattı. Şanar Yurdatapan, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin demokratikleşmesi tek tarafın attığı adımlarla gerçekleşemez. Bu, iki tarafın çabasıyla gerçekleşebilir. Kürtler şu anda iyi niyetlerini gösteriyorlar. Daha ne yapsınlar yani? Onlar da diyebilir de ‘Kardeşim bir şey yapacaksan al, yap; bozan sensin; sen, tamir et’ diyebilirlerdi. Ama bunu demiyorlar doğru bir adım atıyorlar”
Haber: Esra Solin Dal / MA