• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Eylül 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Mehmet Nuri Özdemir

Şuursuz rejim

10 Eylül 2025 Çarşamba - 00:00
Kategori: Mehmet Nuri Özdemir, Yazarlar
Şuursuz rejim

Batı hegemonyası Suriye’nin temel sorunlarını bypas ederek kendilerine bağlı yarı meşru, operasyonel bir sünni kuvvet kurmak istiyor. Hatta becerebilirlerse HTŞ ve İsrail’i ortak operasyon odasından yönetmek isterler. Bu nedenle İsrail’in Suriye’ye yönelik şiddetli saldırıları ve alerjisinin HTŞ’den çok Türkiye’ye yönelik olduğu söylenebilir. İsrail Türkiye’yi yeni Suriye’de güvenlik sorunu olarak görüyor. Unutmamak lazım ki hegemonyanın batı kanadı için Suriye savaşının temel sebeplerinin başında İsrail’in güvenliğini sağlama almak vardı. Yıllarca süren radikal savaş sonrasında, Suriye’de Esad rejimi devrilmiş; Rusya, İran ve Hizbullah’ın etkisi kırılmışken, İsrail ve batı hegemonyası, oluşan boşluğun başka bir bölgesel hegemonya ile doldurulmasını istemez. Bu nedenle İsrail’in güvenliğini riske atabilecek bir konumlanmaya da izin vermezler.

Türkiye ise Suriye sahasında fazlasıyla tedirgin. Suriye savaşı boyunca büyük riskler, maliyetler ve yükler üstlenmesine rağmen gelinen aşamada mülteci sorununu bile çözmekte zorlanıyor. HTŞ ve Kürtlerle ilişkiler ise istenilen düzeyde değil. Haliyle Türkiye fazlasıyla gel git yaşıyor. Bir taraftan HTŞ’yi örgütlerken, diğer taraftan Kürtlerle diyalog kurmaya çalışıyor. Fakat yaptığı işlerin altını oyabilecek şekilde Kürtleri tehdit ediyor, HTŞ’yi Kürtler üzerinde baskı kurmaya zorluyor.

Oysa HTŞ sosyolojik tabanı, siyasi iradesi, ideolojik-politik hikayesi fazlasıyla zayıf bir yapı. Uluslarası hegemonyanın geçici olarak kendilerine tanıdıkları şansı da kullanmakta zorlanıyorlar. HTŞ’nin bozuk sicilini herkes biliyor. HTŞ uluslararası hegemonya tarafından köpürtülmesine rağmen Sünni Arapların tümünden bile onay alamıyor. Ortadoğu’da yıllardır kurulan modern devletlerin otorite kurma kapasitesi ellerinden alınmış, orduları dağıtılmışken her biri bir yerden gelmiş, disiplinsiz silahlı unsurlardan düzenli ordu kurmakta zorlanmaları ise çok normal. Ki güçlü bir orduya sahip olmak bu denklemde büyük bir hayal. Sünni Arapların dışında kalan Aleviler, Hristiyanlar, Dürziler üzerinde şu ana kadar kaba güç gösterileri dışında herhangi bir otorite kurmuş değiller.

Şara’nın yükü ağır, kafası dar, kibri gereksiz. Bu durumda işi fazlasıyla zor. Türkiye başta olmak üzere Arabistan ve diğer Arap ülkeleri, hakeza İngiltere ve ABD bu yükü hafifletmiyor, demokratik bir Suriye için ilişki kurmuyorlar. Şara bunun farkında. Onun elinde kalan tek şey, takım elbisesini giyip, kadınların elini tutmamasıyla gündemde kalmayı başaran şişkin pişkin pozlardan öteye gitmiyor.

Moloza dönmüş bir Suriye’yi yönetmek isteyen bir iradenin temel derdi, yeni bir merkeziyetçi, mezhepçi rejim, içi boş bir kibir olmamalıydı. Onun bunun uydusu olmak yerine savaşta büyük bedel ödeyen ülkesine bir nefes aldırmak, bir yol bulmak, milyonlarca mülteciye barınma, beslenme, eğitim, sağlık koşulları sağlamak olmalıyken yeni rejim, oraya buraya tehdit, orya buraya kurşun sıkıyor. Demezler mi siz kimsiniz ki geldiğiniz gibi halkı tehdit ediyor, halka kurşun sıkıyorsunuz. Be hey şuursuzlar, bu halk yıllardır zaten kurşunlanıyor, eziyet ve işkence altında nefes almakta zorlanıyor. Suriye halkı eski rejime karşı başka efendiler gelsin diye yıllarca direnmediler. Daha iyi bir ülke için direndiler. Daha iyi bir yaşam ütopyasının başına geçen efendiler böyle giderse diğerleri gibi mutlaka düşecekler. Efendilik yapacaklarına halkının sorunlarını tespit ederek açılan krediyi doğru kullanmazlarsa aşılırlar ve Suriye yeniden cehennemin odağı olur.

Sonuç olarak HTŞ’nin meşruiyeti fazlasıyla zayıf olan merkeziyetçi otoriter, eril yönetiminde Suriye eskisinden çok daha geriye doğru gidiyor. Hayaller Roma, gerçekler çöl, çöp.

Türkiye, böylesi bir denklemde, böylesi bir rejime Kürtleri tehdit ederek entegre olmasını istiyor. Kürtler entegrasyona hayır demiyor ama bu mevcut koşullarda yürütülecek bir entegrasyonun risklerini sürekli dile getiriyorlar. Tüm dinamikler (İran, Rusya, Çin dahil) yeni ittifaklar, yeni hikayeler peşindeyken Türkiye Kürt meselesinin prangalarından, Kürt fobisinden bir türlü kurtulamıyor.

Türkiye öncelikle Suriye Araplarına olan orantısız destek ile Kürtlere yönelik maksimalist beklentiyi bir dengeye oturtmalı. Gerçekçi olmayan ve bazen adeta bir fanteziye dönüşen Araplara orantısız destek ile Kürtlere yönelik basınçlı maksimalist beklenti arasındaki makasın giderek açılması işin ciddiyetine, ağırlığına, olası çözüm olanaklarına hem Suriye’de hem Türkiye’de zarar veriyor.

Bu vaziyetin arka planında AKP’nin mezhepçi bagajı, hakeza Kürtlerle olagelen tarihsel sorunlarını çözümsüz bırakarak, zamana yayarak bölgeselleştirmesi var. Bu durum, Türkiye’nin Suriye’de ve Ortadoğu’da istikrar bozucu bir güç olarak görülmesine neden oluyor. Suriye’de olası bir hata, yarım yamalak sağlanan istikrarı kökten bozacak potansiyele sahip. Kürtlerin mevcut koşullarda Suriye’de sağlanan istikrarın temel öznesi olduğu unutulmamalıdır. Kürtlerle yürüyen sürecin ana odağı Kürt meselesinin demokratik çözümü olsa da asıl meselenin, kapıdaki bölgesel istikrarsızlığa karşı orta ve uzun vadeli önleyici hazırlıklar olduğu akılda tutulmalıdır. Bu nedenle sürecin doğru yürütülmesi, ilişki dengesinin sağlanabilmesi sonucunda Kürt meselesinin demokratik çözümü ve Kürt-Türk ilişkilerinde normalleşme, yerel ve bölgesel istikrarsızlığa karşı temel bir kırılma noktası olabilir; hayat kurtarabilir, hayat kurabilir; böylece gemi kayalıklara toslamayabilir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

12 Eylül’ün 45. yılında Kürt inkarı

Sonraki Haber

Besta direnişi: Korucuların kestiği ağaçlar yerlerine bırakıldı

Sonraki Haber
Besta direnişi: Korucuların kestiği ağaçlar yerlerine bırakıldı

Besta direnişi: Korucuların kestiği ağaçlar yerlerine bırakıldı

SON HABERLER

İstanbul Barosu davası ertelendi

İstanbul Barosu davası ertelendi

Yazar: Heval Elçi
10 Eylül 2025

Avrupa Komisyonu İsrail’e mali desteğini kesecek

Avrupa Komisyonu İsrail’e mali desteğini kesecek

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
10 Eylül 2025

Avrupa Sol Parti’den AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu

Avrupa Sol Parti’den AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
10 Eylül 2025

Cihan Can davasında mütalaa verilecek

Cihan Can davasında mütalaa verilecek

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
10 Eylül 2025

Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı 404’e çıktı

Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı 404’e çıktı

Yazar: Bedri Adanır
10 Eylül 2025

İSİG raporu: Ağustos’ta en az 194 iş cinayeti

İSİG raporu: Ağustos’ta en az 194 iş cinayeti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
10 Eylül 2025

AYM CHP davasında ‘görevsizlik’ başvurusunu reddetti

AYM CHP davasında ‘görevsizlik’ başvurusunu reddetti

Yazar: Heval Elçi
10 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır