Murat Nehri kıyısında siyanürle maden aranmasına tepki gösteren Meşe Derneği Başkanı İhsan Aytemiş, ‘Nehri’nin ulaşacağı her yer, yerleşim alanı, canlı, her varlık, yüzbinlerce insan zehirlenecek’ dedi
Agirî’nin (Ağrı) Gîyadîn (Diyadin) ilçesine bağlı Meleqer köyünde, Koza Holding tarafından Murat Nehri’nin kollarının ortasında 470 hektarlık alanda kurmak istediği 3 maden işletme ocağı için ayrı ayrı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu verilmesinin ardından, çalışma başlatıldı.
Aktif fay hatlarının yakın bulunan ve Tendûrek Dağı’nın eteklerini kapsayan arama çalışmalarında kullanılan siyanürün ise Murat Nehri karışma ihtimali çevre sakinlerini ve ekolojistleri tedirgin ediyor. Meşe Erozyonla Mücadele, Doğayı Koruma ve Ağaçlandırma Derneği (Meşe Derneği) Genel Başkanı İhsan Aytemiş, eko kırım politikası ile karşı karşıya olduklarını söyledi.
‘Göç başlayacak çünkü büyük bir eko-kırım olacak’

Daha önce sivil toplum örgütleri olarak Gîyadîn’deki maden ocağına dikkat çekmek için Meleqer köyüne gittiklerini hatırlatan İhsan Aytemiş, faaliyete giren maden ocaklarının, faaliyetlerini sürdürmesi durumunda su ve bitki varlığının tehdit oluşturacağını söyledi. İhsan Aytemiş, “Orada bir göç başlayacak. Çünkü devasa bir eko-kırım, devasa bir yıkım olacak. Diğer bir yönüyle de burada başka büyük bir tehlike var. Maden, Diyadin için bir tehlike arz ediyor, ama onun ötesinde daha büyük bir tehlike de var. Murat Nehri’ne akıtılan siyanür çok daha büyük bir felakettir. Bunun telafisi zaten hiç mümkün değil. Dolayısıyla siyanür ve diğer zehirli atıklar karışacak” diye konuştu.
‘Mûş daha erken zarar görecek’
Murat Nehri’nin geçtiği illeri anımsatan İhsan Aytemiş, “Murat Nehri’nin ulaşacağı her yer, yerleşim alanı, canlı, her varlık, yüzbinlerce insan zehirlenecek. Milyonlarca canlı yok olacak. Telafisi mümkün olmayan kanser gibi vakalar daha çok artacak. Bu yüzden göç de başlayacak. Muş özelinde de dikkat çekmem gereken bir konu var. Murat Nehri şuanda Muş’un içme suyunu karşılıyor. Muş Ovası için Bakanlığın onaylamış olduğu bir proje var. Muş’un şuanda 780 bin dekarlık bir sulama arazisi olacak. Bu ovada da tarım olacak. Dolayısıyla burada doğrudan daha büyük bir zarar görecek. Muş’un tarım ürünlerinin sulaması Murat Nehri’nden karşılanacağı için Muş daha erken zarar görmüş olacak” diye konuştu.
‘Altınsız yaşam olur susuz yaşam olmaz’
Zehirli kimyasallarla maden çıkarma faaliyetlerinin yaşamı yok ettiğini vurgulayan İhsan Aytemiş, Uşak’ta bir altın madeninin faaliyetleri sonucu içme suyu sorununun baş göstermesini örnek gösterdi. Konuyla ilgili çağrılarının bütün kesimlere olduğunu dile getiren İhsan Aytemiş, “Biz diyoruz ki altınsız yaşam olur, ama susuz yaşam olmaz. Bizim suyumuzu, toprağımızı madenler için yok etmeyelim. Çağrımız budur. Herkesin bu konuda duyarlılığa davet ediyorum. Herkesi bu konuda vicdanlı olmaya davet ediyorum. Gelecek neslin hakkını bizim şimdi tüketme hakkımız yoktur. ‘Bize maden de lazım’ çığırtkanlığına kimse girmesin. İvedi olarak çağrı yapıyorum, herkesi duyarlılığa davet ediyorum” ifadesinde bulundu.
Kaynak: MA