Dünyaya korku salan DAİŞ, 11 yıl önce Kobanê’ye saldırdı. 134 gün süren tarihi direnişle birlikte halklar DAİŞ’i yenilgiye uğratarak, demokratik ulusun temellerini attı
Dünyanın “en korkulan örgütler” listesinde yer alan DAİŞ, 11 yıl önce Kobanê’ye 3 koldan ağır silahlarla saldırı başlatarak kendisi için sonun başlangıcını hazırladı. Kuruluşu, 2000’li yılların başında Irak’a dayanan ve DAİŞ ismini alan El-Kaide bağlantılı silahlı grup, Suriye savaşının başladığı 2011 yılından sonra faaliyetlerini artırdı. 3 Ağustos 2014’te Şengal’e saldıran DAİŞ, Êzidîleri katliamdan geçirip kaçırdığı binlerce kadını kurduğu köle pazarlarında sattı. Bu saldırıların ardından 2014 yılında yönünü Rojava’nın Kobanê kentine çeviren DAİŞ, burada hem saldırıların dozajını arttırdı, hem de katliamlarına yenilerini ekledi.
Ocak 2014’te Rojava’nın ilk kantonu olarak ilan edilip rejim güçlerinden alınan Kobanê’de, “Demokratik Özerklik” temelinde yeni yaşamın inşası başladı. DAİŞ’in 15 Eylül 2014’te Kobanê’ye üç koldan saldırı başlatması ardından, dünyanın gözleri önünde yazılacak tarihi direnişin de ilk adımları atıldı. DAİŞ’in kısa sürede işgal etmeyi planladığı Kobanê, ilk yenilgisini tadacağı yer olması da dikkat çekti.
Halkların devrimini boğmak isterken, planladığının aksine Kobanê halkının aylar sürecek tarihi direnişiyle karşılaşan DAİŞ, sonunun başlangıcını hazırladı.
Abdullah Öcalan’ın Kobanê çağrısı
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 22 Eylül 2014’te İmralı’dan yaptığı değerlendirmede “Kobanê’nin düşüşü, tüm Kürdistan’ın düşüşü demektir. Herkes bu gerçekliğe göre hareket etmeli” diyerek, Kürtlere birlik olma ve yaşamı savaş durumuna göre örgütleme, direnişi büyütme çağrısı yaptı. Kobanê’nin Kürt sorununun çözüm anahtarı olduğunu belirten Abdullah Öcalan’ın mesajının ardından, dört parçadaki Kürtler seferberlik ruhuyla yönünü Kobanê’ye döndü. 4 parçada Kürtlerin bir araya gelişinin sağlandığı Kobanê direnişi, Kürtlük ve Kürdistan’ı sahiplenmenin önemli bir adımı oldu.
Halk Pirsûs’a akın etti
Seferberlik çağrılarının ardından farklı ülkelerden enternasyonalist devrimcilerin de aralarında bulunduğu binlerce kişi, Riha’nın (Urfa) Pirsûs (Suruç) ilçesiyle sınır olan Kobanê sınırına akın etti. DAİŞ’in ileri düzey teknolojik silahlarla giriştiği saldırıya karşı sınıra gelenlerden bazıları engellemelere rağmen Kobanê’ye geçerek direnişe katıldı. Her geçen gün büyüyen direnişte, 26 Eylül günü Mürşitpınar (Kobanê) Sınır Kapısı’nda toplanan binlerce kişi sınır kapısının yanındaki telleri kaldırarak, gruplar halinde Kobanê’ye geçmeyi başardı.
6-8 Ekim
DAİŞ’lilerin Türkiye sınırlarını rahat kullanıp askerler ile ilişkileri medyaya yansıyınca, 7 Ekim’de sınıra yürüyen on binler, sınır boyunca köylere dağılarak nöbete geçti. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın partisinin Dîlok’ta (Antep) yaptığı mitingde sarf ettiği, “Kobanê düştü, düşecek” sözleri, birçok kentte binlerce kişinin yer aldığı protestolara sahne oldu. 6-8 Ekim 2014’te polis ve askerler ile HÜDA PAR üyelerinin protestolara yönelik silahlı saldırıları sonucu 46 kişi yaşamını yitirdi.
134 gün süren direniş
DAİŞ’e karşı mücadele kapsamında 28 Ekim’de Federe Kürdistan Bölgesi’nden gelen ve üç gün sınır hattı güzergahında bekletilen pêşmerge güçleri, 31 Ekim’de Kobanê’ye gitmek üzere Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan geçti. 1 Kasım’ın Dünya Kobanê Günü olarak kutlanması kararı ardından on binlerce kişi Kobanê için direniş nöbetinin tutulduğu Mehsert köyüne aktı. 6 Kasım’da sanatçıların insan zinciri eylemi sırasında sınırın her iki tarafına yapılan gaz bombalı ve gerçek mermili saldırıda, Toplumsal Özgürlük Platformu aktivisti ve Marmara Üniversitesi Yüksek Lisans öğrencisi Kader Ortakaya (28) yaşamını yitirdi. 3 Aralık, Kobanê’de DAİŞ’e karşı savaşan YPG/YPJ’ye destek olarak gönderilen 150 kişilik ikinci pêşmerge gücü de Kobanê’ye ulaştı. 19 Ocak’ta DAİŞ’in püskürtülmesiyle Kobanê’nin en stratejik noktalarından Miştenur Tepesi’ne YPG bayrağı ve Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı asıldı. 26 Ocak 2015 tarihinden karanlığa teslim olmayan Kobanê halkı ve direnişçiler, 134’üncü gününde tüm dünyaya korku salan DAİŞ’e diz çöktürdü ve kenti özgürleştirdi.
Direniş boyunca Kobanê’de mücadele verenlerden biri olan Fırat Kantonu Ekoloji Kurulu Eşbaşkanı Arif Balî, direnişin dünü ve bugününü anlattı.
11 YPG savaşçısının direnişi
O dönem “Şehit Aileleri Meclisi”nde çalışmalar yürüttüğünü anımsatan Balî, DAİŞ’in işgal saldırılarının Kobanê direnişine çarptığını belirtti. 2013’te Grê Spî’de başlayan saldırıların, Sirrîn kenti ardından Eylül 2014’te Kobanê’ye yöneldiğini hatırlatan Balî, şunları belirtti:
“Dört bir yandan Kobanê’yi çevreleyerek yapılan saldırılarla kent boğulmak isteniyordu. İlk direniş 11 YPG savaşçısının Serzori köyündeki direnişi ve şehadeti oldu. Bir yandan girdikleri kentlerden bir yandan Türkiye’nin desteğiyle işgal saldırılarını genişlettiler. Bununla birlikte halkın direnişi başladı.”
Mücadele 2019’a kadar sürdü
YPJ ve YPG’nin öncülüğünü yaptığı 134 günlük tarihi direnişin ardından zaferin kazanıldığını belirten Arif Balî, bu zaferin en önemli unsurlarından birinin Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıyla 4 parça Kürdistan’da birliğin sağlanması olduğunun altını çizdi. Balî, Kobanê’nin özgürleştirilmesinin ardından sırasıyla Minbic, Tebqa ve Reqa’nın DAİŞ işgalinden kurtarılarak özgürleştirildiğini hatırlattı. 2019’a kadar DAİŞ’e karşı mücadelenin devam ettiğini belirten Balî, yer yer DAİŞ’li pek çok grubun aşiret, paramiliter gruplar gibi mevcut silahlı güçlere karışarak burada faaliyetlerini yürütmeye devam ettiklerini de kaydetti.
‘Berxwedan jiyane’
Abdullah Öcalan’ın, saldırılar sürecinde yaptığı çağrının o dönemki etkilerine işaret eden Arif Balî, şunları belirtti:
“Kobanê’nin özgürleştirilme sürecinde kendimize, ‘Zulme karşı insanlık adına savaş verenler’ diyorduk. 19 Temmuz’da yaptığımız Rojava Devrimi sürecinde de yine bu misyon ve Önder Apo’nun paradigmasıyla hareket ettik. O yüzden çevremizdeki işgaller de bizi ilgilendiriyordu. DAİŞ işgali altındaki Süryani, Arap, Ermeni, Çerkez, Türkmen halkları buralarda baskı ve zulümlerle yüz yüzeydi. Biz de buna sessiz kalmadık. 4 parçadaki Kürtlerin de birliği bunda çok etkili oldu. En önemli sloganımız ‘Berxwedan jiyane-Yaşamak direnmektir’ oldu. Biz bu sloganı attıkça onunla da yaşadık. Direndikçe de yeni yaşamın yollarını açtık. En ufak teslimiyetin bizi direkt işgalle yüz yüze bırakacağını biliyorduk. O direnişin ortasında Önder Apo’nun çağrısı bizim için çok önemli bir şeydi”
‘Türkiye’nin DAİŞ’e desteği’
Türkiye’nin DAİŞ’e verdiği desteğin Rojava Devrimi ardından kurulan sistemi yok etmek için olduğunu vurgulayan Arif Balî, şunları belirtti:
“Türkiye bir yerden sonra burada vekalet savaşları verdi. Türkiye’nin Efrîn, Serekanîyê ve Grê Spî’yi işgal etmesi, yaptıkları SİHA saldırıları ve her fırsatta hem sözlü hem de fiziksel olarak özerk yönetimi hedef alması, bize bu bölgeyi işgal etme arzularının hala devam ettiğini gösteriyor. Ancak Kobanê halkı, Türkiye’nin işgal saldırıları karşısında direniş ruhunu koruyacaktır. Çünkü bu halk olası saldırıların kendileri için varlık-yokluk savaşı olduğunun farkında”
Haber: Ceylan Şahinli / MA