Kürdistan’da mezarların tahrip edilmesini konu edinen ‘Hey Hawar’ ismiyle belgeselleştirildi. Belgeselin yönetmeni Caner Dara, toplumsal hafıza merkezi olan mezarlık tahripleriyle Kürtlerin hafızasızlaştırılmaya çalıştığını belirtti
Hafıza Merkezi Gençlik Projesi kapsamında hazırlanan belgesel, 20 Temmuz 2015’te Kobanê’ye gitmek isteyen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerine yönelik bombalı saldırıda yaşamını yitiren İngilizce öğretmeni Süleyman Aksu’nun defalarca tahrip edilen mezarını merkezine alıyor. Hazırlık sürecinde 2015–2024 yılları arasında tahrip edilen mezarlıklara dair veriler toplandı; ÖHD, MEBYA-DER gibi kurumların görüşleri alındı. İsviçre merkezli MOJUST’un “Kürt Mezarlıkları ve Mezar Taşlarını Yıkma” raporu da belgeselde yer aldı.
‘Hafızasızlaştırma politikası’
Belgeselin yönetmeni Caner Dara, belgesele dair şunları söyledi:
“Kürdistan’da ölüler üzerinde şiddet politikası var. Mezarların isimleri yazılmadı, defnedilmeye izin verilmedi. Bu, sistematik bir hafızasızlaştırma politikasıdır. Burada gerek mezarlıklara olan saldırılar olsun, gerek defnedilmeye izin verilmeyen ölüler üzerinde bir şiddet var. Bu gözle görülen sistematik bir politika dönüşmüş. Gever’de de mezarlıklara birçok kez saldırı oldu. Cenazeler geldiğinde rahat defnedilemiyordu. Defnedilen cenazeler sonrasın mezarların üzerlerine isimler yazılmadı, yani mezarlıklar yapılmadı bu sefer. Bunun üzerine bir çalışma yapmak istedim. Hafıza Merkezi’nde de bir hafızasızlaştırma üzerine başvurdum. Çünkü Kürdistan’da bir hafızasızlaştırma politikası yapılıyor. Kürtlerin mezarlarına da saldırarak, bildiklerini unutturmaya çalışıyorlar. Bu yüzden bu çalışmayla hafızasızlaştırma politikasını hafızalaştırmaya çalıştım.”
‘Kürt kimliğine saldırı söz konusu’
Caner Dara, Şêx Seîd’in mezarsız bırakılmasından Zîlan’daki toplu mezarlara kadar aynı politikanın sürdüğünü belirterek, Gever’deki Orman Mezarlığı’nda 7–8 kez tahribat yaşandığını, burada Süleyman Aksu ve 11 PKK’linin mezarının da yıkıldığını şu sözlerle aktardı:
“Bu mezarlıkta siviller ve gerilla mezarları var. Burada 7-8 kez mezar tahripleri yaşandı. Süleyman Aksu ve 11 PKK’linin de mezarı burada tahrip edildi. Orada aynı zamanda Kürt kimliğine bir saldırı söz konusu. Çünkü bu saldırılar hafızayı yok etmeye yönelik bir saldırıdır. Orman Mezarlığı’nda çekimler yaptık ve 33 düş yolcusundan biri olan Süleyman Aksu’nun mezarının defalarca tahrip edilmesi üzerine ailesiyle iletişime geçtik. Annesiyle hem mezarlıkta hem evlerinde, kardeşiyle görüştük.”
‘Belgesel bir adalet ve yüzleşme çağrısıdır’
Caner Dara, Aksu’nun annesinin mezarlıkta nöbet tuttuğunu, ailenin suç duyurularının sonuçsuz kaldığını belirtti:
“Bu sadece bir hikâye değil, aynı zamanda bir adalet ve yüzleşme çağrısıdır, Hey Hawar belgeseli.”
‘Direniş aynı doğrultuda devam etmekte’
Geçmişte Garzan, Licê ve Mûş’ta da benzer saldırılar yaşandığını hatırlatan Caner Dara, “Kırık mezar taşları üzerine barış inşa edilemez. Bununla yüzleşilmesi gerekiyor” dedi. Belgeselin hazırlanmasında İHD, ÖHD, MEBYA-DER’den bilgiler alındığını, MOJUST raporunun esas alındığını belirtti. Dara, “Mezarlar tahrip edilse de hemen ardından yapılması gerekiyor. Mezarlıklar toplumsal hafıza mekânlarıdır. Bu şiddet ne kadar varsa direniş de aynı doğrultuda devam etmektedir” diye konuştu.
Haber: Ömer İbrahimoğlu / MA