Tutsak siyasetçi Selçuk Mızraklı’nın denetimli serbestlik hükümlerinden faydalanmaması ‘örgütten ayrıldığı yönünde bir beyanının bulunmadığı’ gerekçesiyle engellendi
Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Amed eski Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, 4 Eylül’de açık cezaevine ayrılma ve denetimli serbestlik hükümlerinden faydalanma talebinde bulundu. Selçuk Mızraklı’nın talebi 8 Eylül’de “iyi halli bulunmadığı” gerekçesiyle reddedildi. Selçuk Mızraklı’nın talebinin ret gerekçesi avukatına bildirildi. Gerekçede, Selçuk Mızraklı’nın “örgütten ayrıldığı yönünde bir beyanının bulunmadığı” kaydedildi.
Selçuk Mızraklı’nın talebinin reddedilmesini değerlendiren avukat Mehmet Emin Aktar, Kürt siyasetçilerin bütün siyasi faaliyetlerin “terörize” edildiği ve cezalandırma yoluna gidildiğini söyledi. Mehmet Emin Aktar, tutuklu bir kişinin örgütsel bağından bahsedilemeyeceğinin altını çizdi. Mehmet Emin Aktar, “Siyasi söylemleri ve düşüncelerinden korkarak cezalandırılan bu siyasetçilerden pişmanlık duymaları isteniyor. Böyle bir şey mümkün değil” diye konuştu.
‘Öç alma isteğidir’
Mehmet Emin Aktar, tutsak bir kişinin örgütsel bağının devam ettiği yönündeki iddianın yasa dışı olduğuna işaret etti. Mehmet Emin Aktar, “Direttikleri şey şudur; ‘Siz bundan yararlanmak istiyorsanız, bize pişmanlık ifade etmelisiniz.’ Bu tamamen keyfidir. Hukuk dışıdır. Bir siyasi anlayıştan ve duruştan öç alma isteğine dönüktür” dedi.
İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla “pişman” olmadığı gerekçesiyle tahliyeleri engellenen 30 yıllık tutsakları hatırlatan Mehmet Ali Aktar, “Siyasi görüşünde ısrar eden, duruşunu koruyan, sürdüren ve bunun karşılığı olarak da 30 yıl özgürlüğünden mahrum kalmayı göze alan bir insana ‘Pişman mısın?’ demenizin tek bir nedeni vardır; ideolojiktir, yasal değildir. Selçuk Mızraklı açısından da benzer bir durumla karşı karşıyayız” diye belirtti.
‘Sürecin ruhuna hizmet etmiyor’
Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne dikkati çeken Mehmet Emin Aktar, şunları söyledi:
“Bu karar, bu sürecin ve tartışmaların ruhuna hizmet etmiyor. Öyle görülüyor ki devlet bu idari pratiğe dönüşen bakışını sürdürüyor. Sürdürmekte de kararlı görünüyor. Öncelikle bu bakış açısının değişmesi gerekiyor. Selçuk Mızraklı da olmak üzere bu konuda mağdur edilen, özgürlüğü keyfi olarak kısıtlanan insanların bir an önce özgürlüğüne kavuşması toplumda yumuşamanın ve bu sürecin olumluya evirileceğine ilişkin inancın oluşmasına hizmet edeceğini düşünüyorum.”
Mehmet Emin Aktar, “hukuka aykırı” olarak nitelendirdiği karara karşı İnfaz Hakimliği’ne itirazda bulunacaklarını aktardı.
Dava hakkında?
Amed’de 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı olarak seçilen Selçuk Mızraklı, Demokratik Toplum Kongresi’nde (DTK) yürüttüğü faaliyetler ve itirafçı tanık Hicran Berna Ayverdi’nin beyanları gerekçesiyle aynı yılın 19 Ağustos’unda görevden alınarak, yerine kayyım atandı.
Selçuk Mızraklı, itirafçı Hicran Berna Ayverdi’nin ifadeleri gerekçesiyle 22 Ekim 2019’da gözaltına alınarak, tutuklandı. Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 9 Mart 2020’de 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verdi.
Selçuk Mızraklı’ya verilen ceza Yargıtay tarafından eksik inceleme nedeniyle bozuldu. Yeniden başlanan yargılamada ise, birçok kişi hakkında beyanda bulunan tanık Ümit Akbıyık’ın iddiaları dosyaya eklendi. 29 Kasım 2024’te Mızraklı hakkında yeniden 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi. Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, Mızraklı’ya verilen cezayı onadı.
Haber: Rukiye Payiz Adıgüzel \ MA