Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın barış girişimlerinin dünya için örnek teşkil ettiğini belirten Avrupa Özgür İttifakı Başkanı Lorena Lopez de Lacelle, ‘Öcalan’ın özgürlüğü sürece başarı getirir’ dedi
EFA Başkanı Lorena Lopez de Lacelle, “umut hakkı”nın uygulanması ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün, Türkiye ile eşit bir şekilde yürütülmesi gereken müzakere süreci için çok önemli olduğunu vurguladı. Avrupa Parlamentosu bünyesin de 19 farklı ülkeden toplamda 41 siyasi partinin birleşiminden oluşan Avrupa Özgür İttifakı (European Free Allience/EFA) Başkanı Lorena Lopez de Lacelle, Abdullah Öcalan’ın başlattığı süreci ve “umut hakkı”na dair değerlendirmelerde bulundu.
Halkların kendi kaderini tayin ve kendi geleceğini belirme hakkını savunan bir ittifak olarak Abdullah Öcalan’ın ve PKK’nin başlattığı sürecin kendileri açısından çok anlamlı ve değerli olduğunu belirten Lorena Lopez de Lacelle, şunları söyledi: “Dünyanın içinden geçtiği şiddet halini dikkate aldığımızda, ittifak olarak barışta ısrarı çok önemli ve değerli buluyoruz. PKK’nin ve Öcalan’ın şiddeti durdurarak, Türkiye’yi oluşturan bütün halklarla birlikte demokratik ve barışçıl bir şekilde çözüm arayışı bizler açısından çok iyi bir haber. Tabii ki endişelerimiz de var. Öcalan’ın çağrısının ardından Erdoğan bu sürece olumlu bir tepki verdi. Maalesef geçen süreye rağmen bir ilerle olmaması bizi endişelendiriyor.”
‘Türk halkının büyük bir kısmı da barış istiyor’
Meclis bünyesinde bir komisyonun kurulmasını önemli bulduklarını ve çalışmalarını desteklerini belirten Lorena Lopez de Lacelle, şöyle devam etti: “Böylesi bir süreçte muhalefet partilerine dönük baskı ve saldırılar endişelerimizi derinleştiriyor. Endişelerimiz Erdoğan ve Erdoğan hükümetine dönük, çünkü iyi biliyoruz ki ülkede barışı isteyen sadece Kürtler değil, aynı zamanda Türk halkının büyük bir kısmı da barış istiyor.”
Avrupa’da da büyük etkisi var
Abdullah Öcalan’ın girişimlerini ve fikirlerini sadece Türkiye için değil, aynı zamanda bütün dünya için bir ışık olarak gördüğünü ifade eden Lorena Lopez de Lacelle, şunları dile getirdi: “Elbette Öcalan’ın bu girişimleri ve savundukları, temelde Ortadoğu için önemli ama aynı zamanda Avrupa’da da büyük etkisi var. Bu değerler bütün dünya için gerekli. Öcalan ortaya koyduğu tavırla bu dünyada ve böylesi bir süreçte barış isteyen ve onda ısrarlı olan liderlerin olduğu ortaya koymuş oldu. Bu nedenle biz siyasetçiler, aydınlar, toplumların tüm farklı kesimleri Türkiye’de yürütülen barış cabalarını desteklemeliyiz. Kürtlerin bu süreci ‘demokratik toplum ve barış’ diye adlandırması çok önemli. İşin temelinde kimse dışlanmıyor, herkes bu sürecin bir parçası yapılmak isteniyor. Bu anlamda herkesin aynı ve eşit haklara sahip olması gereken bir sürecin sadece destekçisi olabiliriz.”
‘Umut hakkı’ hayata geçirilmeli’
Sürecin başarısı için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün önemine işaret eden Lopez de Lacelle, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarına uyarak “umut hakkı”nı uygulaması gerektiğinin altını kaydetti. Lopez de Lacelle, şöyle konuştu: “Öcalan için ‘umut hakkı’ talebinin destekçiyiz ve bir an önce bu kararın hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Türk devleti üzerine düşen yükümlülüklere uyarak, AK Bakanlar Komitesi’nin ‘umut hakkı’ kararını hayata geçirmeli. ‘Umut hakkı’nın açıkça tesis edilmesi ve uygulanması gerekir, çünkü tüm insanların onurlu bir şekilde muamele görme hakkı anlamına gelir. Bu, insan onuruyla ilgilidir. 26 yıldır neredeyse sürekli tecritte tutulan bir lider artık cezalandırıcı bir ceza çekmiyordur; bu, uluslararası hukuka aykırı bir durumdur.
Barışı getirecek güce sahip
Dolayısıyla defalarca çatışmayı barışçıl yollarla bitirme iradesini gösteren, PKK’nin feshi için çağrı yapan, silahları yakarak silahlı kanadın faaliyetlerini sonlandırma iradesini açıkça ortaya koyan Öcalan, çok önemli bir liderdir. ‘Umut hakkı’nın uygulanması ve Öcalan’ın özgürlüğü, Türkiye ile eşit bir şekilde yürütülmesi gereken müzakere süreci için çok önemli. Öcalan barışı sağlamak için gereken güce ve otoriteye sahiptir. Dolayısıyla Erdoğan ve Erdoğan’ın hükümeti, barışa ulaşma kapasitesini Öcalan’ın şahsında tanımalıdır.”
Türkiye gerçeği görmeli ve talepleri kabul etmeli
Gerçek demokrasinin ülkede yaşayan bütün azınlıkların haklarının tanınmasından geçtiğini altını çizen Lopez de Lacelle, “Devlet, çeşitliliği bir düşman olarak göremez. Türkiye’deki Kürt nüfus, Türkiye’nin düşmanı değildir. Kürtlerin tek talebi, kendi diline, geleneklerine, yaşam tarzına ve demokrasi hakkına saygı gösterilmesidir. Türkiye bu gerçeği görmeli ve bu temel talepleri kabul etmeli” dedi.
AK ve kurumları baskı uygulamalı
‘Umut hakkı’nın hayata geçirilmesi ve Türkiye’deki sürecin başarıya ulaşması için Avrupa Konseyi kurumlarının somut adımlar atması gerektiğini ifade eden Lopez de Lacelle, şunları ekledi: “Avrupa Konseyi ve AB ülkeleri, Türkiye’de barışın sağlanmasının zamanı geldiğine inanmalı ve bu temelde yaklaşmalı. Öcalan’ın sunduğu bu fırsatın başarısı için süreç desteklenmeli. Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması için Türkiye üzerinde diplomatik bir baskı kurulmalı. Türk devleti hukuksuzlukta ısrar ederse diplomatik ve ekonomik ilişkilerin askıya alınması da düşünülmeli.”
Haber: Serkan Demirel / ANF