Naylon toplayarak yaşam mücadelesi veren Ceylan Yıldırım, hayatta kalmak için sadece yoksullukla değil, insanlarla da savaşıyor
Kürdistan’da uygulanan devlet politikaları, halkın yaşam hakkını her yönüyle zedelerken, bu yıkımın en ağır yükünü kadınlar omuzluyor. Özellikle ekonomik yoksunlukla mücadele eden kadınlar, hayatta kalabilmek için türlü işlerde çalışmak zorunda kalıyor.
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde yaşayan 37 yaşındaki Ceylan Yıldırım, her gün yağmur çamur demeden, gece yarılarına kadar sokaklardan ve çöplerden naylon toplayarak geçimini sağlamaya çalışıyor. “Kışın ellerim donuyor, yazın sıcaktan bayılacak gibi oluyorum, ama başka çarem yok” diyen Ceylan Yıldırım, herkesin görmezlikten geldiği bu hayat mücadelesini tek başına sırtlıyor.
Depremde işini kaybetti naylon toplamaya başladı
Ceylan Yıldırım, 2023 yılında bir fırında temizlik görevlisi olarak çalışarak geçimini sağladığını ve günlük 700 TL aldığını belirtiyor. Ancak 2023’te yaşanan büyük depremin ardından çocuklarının korktuğunu, bu nedenle kırk gün boyunca işe gidemediğini ve bu süreçte işini kaybettiğini söylüyor.
Her geçen gün daha büyük geçim sıkıntısı yaşadığını ifade eden Ceylan Yıldırım, bu yüzden karton toplamaya başladığını anlatıyor. “Karton topladığımda günlük yaklaşık 60 TL kazanıyordum ama o para hiçbir şeye yetmiyordu. Beş çocuğum var, hiçbirinin ihtiyacını karşılayamıyordum. Ardından beni gören bir eskici, karton toplamanın bir gelir sağlamadığını, naylon toplamam gerektiğini söyledi. Naylonun da getirisi çok yüksek değil ama kartondan biraz daha iyi. Yağmur çamur demeden dışarı çıkıp naylon topluyorum” diyerek yaşadığı zorlu süreci paylaşıyor.
‘Bazıları milyon kazanıyor’
Ceylan Yıldırım, bazılarının yerinde oturup yorulmadan milyonlar kazandığını, bazılarının da kendisi gibi gece gündüz çalışıp zorla bir ekmek parası bulduğunu dile getiriyor.
Ceylan Yıldırım işini şöyle anlatıyor:
“İki buçuk yıla yakındır naylon topluyorum. Bazen günlük 100 TL kazanıyorum, bazen 200 TL, bazen de 300 TL kazanıyorum. Bu parayla günlük ne yapılabilir ki? Bazen gece 23.00, 01.00 veya 03.00’e kadar da naylon toplayıp ardından eve gidiyorum. Sabah da uyanıp naylonları bastırıp hazırlayarak satışa hazır hâle getiriyorum. Naylonları hazırladıktan sonra, beşinci katta olan evimden halatla aşağı indiriyorum. Naylonları sırtlayıp satacağım yere götürüyorum.
‘Kendimle de gurur duyuyorum’
Aslında yaşadıklarıma baktığımda, kendi memleketimizde bu krizde dilenci hâline geldiğimizi görüyorum. Başta çöpün içine girerken çok utanıyordum. İnsanlar dönüp bana ‘Çalışabileceğin başka iş yok mu?’ diyorlardı. Sadece bu değil tabii, taciz boyutuna varan bakışlara da maruz bırakılıyordum. Gittikçe hem alıştım hem de utanmamaya başladım. Ve bana karşı olan tacizlere tepki vermeyi öğrendim. Şu an en çok zoruma giden şey, insanların beni küçük gören bakışları… İşimi gururla ve şerefimle yapıyorum. Kendimle de gurur duyuyorum.
‘Bel fıtığım var çocuğum hastalanıyor’
İşimin zorluklarından bahsetmem gerekirse, bel fıtığım var. Ağır kaldırmamam gerekiyor ama mecburum kaldırmaya… Ayrıca bu işin bakterisi, enfeksiyonu, hastalığı bana ve çocuğuma bulaşıyor. ‘Siz neden rahatsızsınız?’ dedim. İlk toplamaya başladığımda çocuğum üç dört kere enfeksiyon kaptı. Doktor, bana çocuğun neden bu kadar fazla enfeksiyon kaptığını sordu. Çocuğumun bensiz evde kalamadığını, yanımda taşımak zorunda kaldığımı söyledim.
‘Ekmeği aslanın midesinden alıyoruz’
Beş tane çocuğum var. Naylon topluyorum, yetmiyor. Çocuklarımın yemeğini yapıyorum. Evimin işleri, çocuklarımın bakımı derken akşamı buluyorum. Akşam da naylon topluyorum. Ne gecem ne de gündüzüm kalmış. Herhangi bir iş konusunda bana el uzatılırsa kabul ederim ama yoksa da kimseden bir beklentim yok. Eve bir ekmek getirene kadar gözümüz çıkıyor. Türklerin dediği gibi ekmek aslanın midesinde ve biz o ekmeği aslanın midesinden alıyoruz. Tabii ki de naylon toplamaktan utanmıyorum ve kendimle yine gurur duyuyorum. Kadınlarla da gurur duyuyorum. Kadınlar ayaklarının üzerinde dursun.
‘Kötü insanlar kadar yaptığım işi savunanlar da var’
İşimin bir diğer zorluğuna değinirsem, gece naylon topladığım için alkol tüketip sarhoş olanlar laf söz ediyor. Ramazan ayında bir adam bana gıda yardımı yapacağını söylemişti. Ben de araca bindim, gittim. Benimle farklı konuşmaya başladı. Baktım ki niyeti farklı. Ben de ciddi tepki gösterdim. Tepki göstermem üzerine, beni denediğini, yardımı hak edip etmediğimi görmek için böyle yaptığını söyledi. Ben de insanların böyle denenmeyeceğini, halimin, durumumun ortada olduğunu dile getirdim. Ondan hiçbir şey istemediğimi söyleyip araçtan inip eve geldim. Tabii kötü insanlar kadar benimle gurur duyan, yaptığım işi savunan insanlar da var. Satmam için naylon ve teneke veren de var.
Son olarak şunu söylemek istiyorum: Kadınlar kararlarını iyi versin.”
Haber: Şehriban Aslan \ JINNEWS