Meclis komisyonu üyelerinden olan Bülent Kaya, Türkiye’nin Rojava ile ilgili tereddütlerini diplomasi yoluyla çözmesi gerektiğini belirterek, ‘Rojava’ya operasyon yapmak, sorunu çözme yoluna girmek anlamına gelmez; askeri bir müdahale, sürece yalnızca zarar vermez, aynı zamanda süreci sonlandırır’ dedi
Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinden Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili ve komisyon üyesi Bülent Kaya, yaşanan sürece dair değerlendirmelerde bulundu.
Bülent Kaya, sürecin iki ayaklı devam ettiğini belirterek, şöyle izah etti:
- “Meclis boyutudur ve bu da Komisyon aracılığıyla yürütülüyor. Komisyon, uzun süredir dinlemeler yapıyor. Bu dinlemeler hem tecrübe ve bilgi aktarımı sağlıyor hem de sorunun çözümüne toplumsal destek açısından katkı sunuyor.
- İmralı ile MİT/Devlet arasında yürütülen diyalog zemini.”
‘Amacımız çözüm yolları geliştirmek’
Bu iki ayak üzerinden ilerlerken bazı sıkıntılar yaşansa da sürecin kopma noktasına geldiği ya da çözümsüz kaldığı anlamına gelmediğini kaydeden Bülent Kaya, “Amacımız sorunu çözümsüz bırakmak değil, çözüm yollarını geliştirmek. Temel çabamız bu yönde” dedi.
Bülent Kaya, herkesin kısa sürede çözüm beklediğini ancak bazı konuların olgunlaşması gerektiğini; Komisyon’un aynı zamanda toplumsal rıza üretimi ve zihinsel hazırlıklarla ilgili de çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Bülent Kaya, “Dinlemeler iki-üç hafta daha devam edecek gibi görünüyor. Belli bir aşamaya ulaştığında, yasal çerçevenin oluşturulması gibi başlıkları ele almaya başlayacağız. Böylece yasal süreç tamamlanarak sorunun çözümüne katkı sunulacak” diye konuştu.
‘Yasal düzenlemeler şart’
PKK’nin kendini feshettiğini ve Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleye son verdiğini hatırlatan Bülent Kaya, bu gelişmelere karşılık adımların da atılması gerektiğini vurguladı. “Örgütsel nedenlerle yargılanan ve ceza alan kişilerin durumunun” en temel konulardan biri olduğunun altını çizen Bülent Kaya, buna dönük düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi. Bülent Kaya, şunları dile getirdi:
“30 yıllık tutsaklardan bazıları serbest bırakıldı, ancak bu süreç çok yavaş ilerliyor. Hasta tutsaklarla ilgili acil kanuni düzenlemelere ihtiyaç var. Bu nedenle Meclis’in açılması ve gerekli adımları atması gerekiyor. Entegrasyon süreci için de yasal düzenlemeler şart. Örgüt mensuplarıyla ilgili yasal düzenlemeler mutlaka yapılmalı. Bunun yanında somut adımlar atılmalı; bu adımlar sürece desteği artıracak ve iradeyi pekiştirecektir.”
‘Umut Hakkı’nın adresi Meclis’
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, “Umut Hakkı”na ilişkin 18 Eylül’de aldığı ara kararda Türkiye’yi gecikmeden adım atmaya çağırdığını hatırlatan Bülent Kaya, Meclis’in rolüne işaret ederek, “AK ya da AİHM’in Türkiye ile ilgili aldığı önemli kararlar var. Türkiye bu kararların bir kısmını siyasi buluyor ve itiraz ediyor. Türkiye’nin yaptırımla karşı karşıya kalması uzun zaman alabilir. Bu sorunlar yaptırımlar ve baskıyla değil, Türkiye’nin iç dinamikleriyle ve iradesiyle çözülmeli. ‘Umut Hakkı’ düzenlemesinin adresi Meclis’tir. Yasal düzenleme de Meclis’te yapılmalıdır. Komisyon sadece çerçeveyi tartışır. ‘Umut Hakkı’, aynı zamanda ceza hukukunda kabul edilmiş, uluslararası ve evrensel bir normdur. Mesele ‘Acaba Öcalan tahliye edilir mi?’ gibi başlıklarla tartışıldığında bu hukuki kurum siyasallaşır ve süreç zorlaşır. Konu sadece Öcalan’ın tahliyesi üzerinden değil, ‘Umut Hakkı’nın bir hukuki gereklilik olarak mevzuatta yer alması üzerinden değerlendirilmelidir. Bu temelde Türkiye düşeni yapmalı ve gerekli adımları atmalıdır” dedi.
‘Beyanlar İmralı’da alınmalı’
Komisyon’un Kürt Halk Önderi ile görüşüp görüşmeyeceği tartışmalarına da değinen Bülent Kaya, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Ceza ve infaz kurumlarında ziyaretlere ilişkin düzenlemeler mevcut. İmralı da bu kurumların bir parçasıdır. Dolayısıyla ekstra bir düzenlemeye gerek yok. Amaç beyanların alınmasıysa İmralı’da alınması gerekir. Başka yöntemler de olabilir, bunlar da Komisyon’da değerlendirilmelidir. Avukatların İmralı’ya gitmesi, sürecin olumlu yönde ilerlediğinin işaretidir.”
‘Rojava’ya operasyon süreci sonlandırır’
Öte yandan Rojava’ya yönelik tehditler ve olası saldırıları doğru bulmadığını söyleyen Bülent Kaya, Türkiye’nin Rojava ile ilgili tereddütlerini diplomasi yoluyla çözmesi gerektiğini vurguladı. Bülent Kaya, şöyle devam etti:
“Bu iki taraf açısından da olumlu olur. Rojava’ya operasyon yapmak, sorunu çözme yoluna girmek anlamına gelmez; Türkiye’nin böyle bir operasyona ihtiyacı yok. Askeri bir müdahale, sürece yalnızca zarar vermez, aynı zamanda süreci sonlandırır. Olası bir operasyonu böyle görmek ve bundan vazgeçmek gerekir.
‘Çözüm için süreci önemsemek gerekir’
Türkiye, yurt dışında yaşayan Kürtlerle de kardeşlik hukukunu güçlendirecek bir dış politika izlemelidir. Hem onların desteğini alan hem de haklarını savunan bir yaklaşım önemlidir. Özellikle Suriye ve Federe Kürdistan’daki Kürtler için bu daha da gereklidir. Sorunun çözümü için bu süreci önemsemek ve sahiplenmek gerekiyor. Türkiye’nin barışı için hepimizin bu sürece ihtiyacı var. Sadece iktidar ya da muhalefet değil, herkesin desteğiyle bu süreci yürütmemiz lazım. Barışın gerekliliklerini de hep birlikte yerine getirmeliyiz.”
Kaynak: Özgür Politika