Wan Büyükşehir Belediyesi kayyımının işten attığı işçilerden olan Sinan Yılmaz, kendilerini polis olarak tanıtan kişilerin ajanlık dayatmasını kabul etmediği için kaçırılıp ailesine zarar vermekle tehdit edildiğini söyledi. Sinan Yılmaz, polislerin, ‘Beni ailem ile tehdit edercesine yarına kadar zamanım olduğunu aileme ve çocuklarıma yazık olacağını söylediler’ dedi
Kürdistan’da belediyelerin gasp edilerek yerine kayyım atanmasının ardından kayyımlar önceki dönem pratiklerini hızla tekrar etti. Halka yönelik saldırılardan biri de birçok emekçiyi işten çıkarmak oldu. Ve Wan Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyımında ilk icraatlarından biri emekçileri işten çıkarmak oldu.
Seni bu dosyadan kurtarırız
Kayyım geçtiğimiz günlerde 223 işçiyi işten çıkardı. İddiaya göre, polisler tarafından aylarca tehditlere maruz kalan işçilerden biri olan Sinan Yılmaz adlı yurttaş, defalarca polis takibine maruz kaldı. Polislerin kendisini “Emniyete gidiyoruz” deyip kafeye götürdüğü ve ajanlık dayatmasında bulunduğunu belirten Sinan Yılmaz, her defasında polislerin açık bir dosyasının olduğunu söylediğini kaydetti. Polislerin “Bize yardımcı olursan seni bu dosyadan kurtarırız” teklifinde bulunduğunu ifade eden Sinan Yılmaz, teklifi reddettiği için çocukları ve ailesi ile tehdit edildiğini söyledi.
Emniyet yerine kafeye götürdüler
Ocak ayının ilk haftasında işten eve giderken kendisinin takip edildiğini söyleyen Sinan Yılmaz, eve vardıktan sonra bir telefon aldığını ve telefonda ifadesinin olduğundan emniyete gelmesi gerektiğini söylediklerini belirtti. Polisin kendisini evden aldığını ifade eden Sinan Yılmaz, “Emniyete değil kafeye gittik. Polisler Ankara’dan Wan için özel olarak gönderildiklerini, burada bir çalışma yürüttüklerini söylediler. Bu çalışma için daha önce cezaevi geçmişi olan kişiler ile irtibata geçtiklerini ve onlardan yardım istediklerini söylediler. Ve bana da bu teklifi sundular. Bende önceki davamdan beraat edildiğimi, şu an herhangi bir dosyamın olmadığını söyledim. Kısa bir zaman sonra beni aynı numara defalarca aradı başta aynı şekilde reddettiğimi söyledim sonra cevap vermemeye başladım” dedi.
İran’a gitmem istendi
Nisan ayında bu kişilerin kendisini tekrar fiziki olarak takip ettiklerini söyleyen Sinan Yılmaz, kendisinin apar topar siyah bir arabaya bindirildiğini söyledi. Arabaya bindikten sonra bir sorun var ise emniyete gitmek istediğini ifade ettiğini aktaran Sinan Yılmaz, “Bana gizli bir tanığın olduğunu, İran’a gitmem ile orada örgüt ile bağlantılı olduğumu söylediler. Ben de öyle bir deliliniz var ise beni neden emniyete götürmediklerini sordum. Bana aileme yardım etmek istediklerini, maddi durumumun iyi olmadığından dernekler adı altında bana yardımda bulunacaklarını, kayyım nedeni ile işten çıkarıldığım işime geri alacaklarını söylediler. Ben de bana sundukları her şeyi reddettim. Reddedince, beni dosya ile tehdit ettiler. Dosyayı yarın savcılığa vereceklerini ve bana 27 yıl ceza vereceklerini söylediler. Ben ise onlara ‘127 sene de ceza alsam bunu kabul etmeyeceğim’ dedim. Bana ‘örgütün içine gireceksin örgüt İran’da ne yapıyor? Yapılanmaları nedir? Siyasi partide ne var ne yok bize bulacaksın’ dediler. Eğer onlara yardım etmezsem kurtuluşumun olmadığını söylediler. Ben bunları kabul etmedim ve ertesi gününde beni tekrar arayıp tehdit ettiler” dedi.
Ailemin başına bir şey gelirse onlar suçlu
17 Eylül’de Wan’da “umut hakkı” için yürüyüşe katıldığını aktaran Sinan Yılmaz, yürüyüşten hemen sonraki gün kendisinin polisler tarafından tekrar arandığını söyledi. Sinan Yılmaz, “Beni ailem ile tehdit edercesine yarına kadar zamanım olduğunu aileme ve çocuklarıma yazık olacağını söylediler. Ben de onlara bu konuda beni tehdit edemeyeceklerini dosya her ne ise mahkemeye çıkmaya hazır olduğumu söyledim. Yarın bir gün çocuklarımın ve ailemin başına bir şey gelirse polislerden ve devletten şikayetçiyim” diye konuştu.
Kaynak: MA