FilmAmed Belgesel Film Festivali’nde gösterime sunulan Bîra Sûrê belgefilmi yoğun ilgiyle karşılanırken, Azad Altay, ‘Her ne kadar bu filmin adına ‘Sûr’un hafızası’ desek de, bu hafıza Kürt halkının ve Kürdistan’ın hafızasıdır’ dedi
Amed’de düzenlenen 9’uncu FilmAmed Belgesel Film Festivali, bugün de çeşitli film gösterimleri ve etkinliklerle devam etti. Gösterimi yapılan filmlerden biri de Amed’in tarihi Sûr ilçesinde 2015-2016 yıllarında ilan edilen sokağa çıkma yasakları sonrası yaşanan yıkıma ışık tutan Bîra Sûrê filmi oldu. Gazeteci Azad Altay’ın yönetmenliğini yaptığı filmin gösterimi, Çand Amed Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Film gösterimine Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı
Salona sığmayan kitle, büyük bir ilgiyle izlediği filmin sonunda “Şehid namirin” sloganı attı. Ardından kısa bir konuşma yapan Azad Altay, “Bu çalışmaya başladığımızda, belgefilm yapmak aklımızda yoktu. Arkadaşlarla haber için gidiyorduk. Sonra her gittiğimizde gördük ki; Sûr’un tarihinden bir parça koparıyorlar, Sûr’un hafızasını hedef alıyorlar. Biz de bu Sûr unutulmasın istedik. Ne kadar başardık bilmiyorum ama böyle bir çalışma yapmamız iyi oldu. Her ne kadar bu filmin adına ‘Sûr’un hafızası’ desek de bu hafıza Kürt halkının ve Kürdistan’ın hafızasıdır” şeklinde konuştu.
Azad Altay, belgefilmde emeği geçen gazetecilere ve basın kuruluşlarına teşekkür etti.
‘Artık sorumluluk bizde’
Sonrasında söz alan Keskin Bayındır ise şöyle konuştu:
“Bu belgefilm Kürt halkının, Kürdistan’ın tarihidir. Acılar yaşadık ama bir taraftan da her zaman ruhumuz bu ülkede derinleşiyor, yeşeriyor. Bunu bu belgefilmde gördük. Sûr’un isimsiz, mezarsız şehitlerini de anıyoruz. Sayın Azad bize bir mesaj verdi. Bugün Sûr etrafı Amed zindanı gibi. Bunu bize farz kılmaya çalışıyorlar. ‘Sizin yaşamınız o şekilde olacak bize göre’ diyorlar. Ama Kürt halkı, bu ülkeyi sevenler, bu ülkeye can verdiler. Nasıl ki Amed zindanında tarihi bir direniş verildi, Sûr’ un etrafında da direnişimizi, mücadelemizi, hafızamızı hatırlayacağız. Sûr neydi, Kürdistan neydi; elimizden geldiğince yaratacağız. Bu belgefilmle arkadaşlar bize bir yol gösterdi, artık sorumluluk bizim omuzumuzda.”
‘Sûr’u cezaevi yaptılar’
Konuşmalar sonrası soru cevap-kısmına geçildi. Ardından Barış Annesi Meryem Turan, Altay’a plaket taktim etti. Meryem Turan, “Sûr, Kürdistan’ın tarihiydi. O yüzden ‘Bu tarihi cezaevi yapalım’ dediler. Sûr’u bugün bize cezaevi yapmışlar. Cezaevi gibi bakıyoruz Sûr’a. Kürt çocukları Sûr’da yaşamını yitirdi. Kürdistan şehitlerini anıyorum. Bu ülkeye barış gelsin, artık Kürt çocukları şehit düşmesin. Ne Kürt çocuklarının ne de Türk çocuklarının ölmesini istemiyoruz. Kürtlerin köylerini, kentlerini yaktılar yine Kürtler ‘Barış istiyoruz’ dedi. Kürt halkının başkanı, ‘Bu ülkeye barış getirelim, artık kimse şehit düşmesin’ dedi. Devlet buna karşı hala bir adım atmadı. ‘Öcalan gelsin Meclis’te konuşsun’ dediler. Kürt halkının başkanı gelip, konuşsun ” diye kaydetti.
Filmlerin izleniminin ardından ise halk tarafından seçilecek ödül için kurulan sandıklarda puanlama yapıldı.
Kaynak: MA
