Avukat Leyla Kaplan Kertiş, Türkiye’de ‘Umut Hakkı’na veya infazda eşitliğe ilişkin bir düzenleme olmadığını belirterek, ‘İGK mekanizması, ‘Umut hakkı’na ilişkin bir düzenleme değil, aksine onun karşısında geliştirilmiş bir mekanizma olarak değerlendirilmektedir’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için “Umut Hakkı” uzun süredir gündemde. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Umut Hakkı”nın ihlal edildiği yönündeki kararının 11 yıldır uygulanmaması nedeniyle, 15-17 Eylül’de toplanan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AK BK), Türkiye’ye yeniden ek süre vererek 9 ay içinde düzenleme yapılmasını istedi. Aynı zamanda AK BK, “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirmesi için kullanılabileceğini ifade etti. Komite, kararda Türkiye’ye Haziran 2026 sonuna kadar yeniden süre verdi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Wan Şubesi üyesi Leyla Kaplan Kertiş, ‘Umut hakkı’na dair değerlendirmelerde bulundu.
‘Deneyim yaşamış devletlerin düzenlemelerinden ilham alınması önerildi’

Leyla Kaplan Kertiş, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 46’ncı maddesi gereğince, taraf devletlerin AİHM kararlarını eksiksiz, ivedi ve etkili bir biçimde uygulamakla yükümlü olduğunu hatırlatarak, “Son olarak 16-17 Temmuz’da Cenevre’de yapılan İşkenceye Karşı 80’inci Oturum’da da bu kararlara dikkat çekilmiş ve Türk Temsilciliğine Eylül 2026’ya kadar gerekli bilgilerin sağlanması için bir tavsiyede bulunulmuştur. 18 Eylül’de AK BK, umut hakkıyla ilgili Gurban grubuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Bu açıklama, Türkiye’de henüz yasal, net bir adımın atılmadığını göstermektedir. Karara baktığımızda da Türkiye’de somut bir adım atılmadığı ortaya çıkmıştır. 2026’ya kadar gerekli adımların atılması, daha önce verilmiş yasal düzenleme taslaklarının, infaz yasasıyla alakalı taslakların alınması için tavsiyede bulunulmuştur. Ayrıca bu konuda daha önce deneyim yaşamış devletlerin yapmış olduğu düzenlemelerden ilham alınması önerilmiştir” sözlerini kullandı.
‘İGK Umut Hakkı’nın aleyhine sonuçlar doğuruyor’
Leyla Kaplan Kertiş, Meclis’te kurulan komisyona işaret ederek, “Türkiye’de Sayın Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısıyla başlatmış olduğu süreç kapsamında Meclis’te bir komisyon kurulmuş ve AK BK bu komisyona önem atfederek ‘umut hakkı’nı da dikkate alarak bir düzenleme yapması konusunda tavsiyede bulunmuştur. Bu çok önemli bir husustur. Çünkü AK BK, Türkiye’de yürütülen sürece değer atfederek yapılacak görüşmelerin ve gündemlerin önemli olduğunu belirtmiştir. Ayrıca 2020’de Türkiye, infaz yasasında değişikliğe gidip İdare ve Gözlem Kurulu (İGK) uygulaması getirerek, sözde ‘Umut hakkı’na ilişkin bir mekanizma geliştirdiğini ileri sürdü. Ancak 18 Eylül’deki AK BK kararında İGK hiç değinilmemesi, bu mekanizmanın etkili bulunmadığını göstermektedir. Tam tersine, bu mekanizma ‘Umut Hakkı’nın lehine değil, aleyhine sonuçlar doğurmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘Etkili ve çözüm sağlayan düzenlemelere ihtiyaç var’
Umut Hakkı’na dair düzenlenen infaz yasasının, Türkiye’de istisnai bir durum olarak tanımlandığını vurgulayan Leyla Kaplan Kertiş, “Bu yasanın yalnızca Abdullah Öcalan hakkında geçerli olduğu söylense de aslında bu yasal düzenleme binlerce mahpusu kapsıyor. Kangren olmuş bu durumun bir an önce çözülmesi gerektiği ortada. AK BK de bu konuda net bir tavsiyede bulunmuştur. Biz hukukçular da çözüm istiyoruz. İGK gibi, mahpusun aleyhine sonuç doğuran mekanizmalar değil, gerçekten etkili ve çözüm sağlayan düzenlemelere ihtiyaç var” diye kaydetti.
‘İnsan Hakları Eylem Planı Türkiye’de etkili olmadı’
Leyla Kaplan Kertiş, AİHM’in Öcalan-Türkiye kararından sonra AK BK’nin bu kararın infazını denetleme hakkına sahip olduğunu ifade ederek, “Zaman zaman Türkiye’den insan hakları eylem planı, veri isteme hakkını kullanmaktadır. Türkiye’nin sunduğu insan hakları planlarının etkili olmadığının STK’lar tarafından raporlarla ortaya konduğunu ifade etti. İnsan hakları eylem planı veya düzenlemeler Türkiye’de hiçbir zaman etkili olmamıştır, özellikle ‘terörle mücadele’ kanunu kapsamında infaz edilen mahpuslarda etkili olmadı” diye kaydetti.
‘İGK, Umut Hakkı’na ilişkin düzenleme değil; karşı mekanizma’
2020’de İGK mekanizmasının, ‘Umut Hakkı’na yönelik değil; aksine onun aleyhine işleyen bir düzenleme olduğunun altını çizen Leyla Kaplan Kertiş, “Bu kurulun kararları hiçbir zaman adil ve eşit uygulanmamıştır. Özellikle siyasi mahpuslarda ‘ıslah olmadı’, ‘pişman değil’, ‘taraflı koğuşta kaldı’ gibi gerekçelerle tahliyeler sürekli ertelenmiştir. Çok sayıda başvuru yapılmıştır. Bu nedenle İGK mekanizması, ‘Umut Hakkı’na ilişkin bir düzenleme değil; aksine onun karşısında geliştirilmiş bir mekanizma olarak değerlendirilmektedir. AK BK’nin bu kurula hiç yer vermemesi de bunu doğrulamaktadır. Türkiye’de ‘Umut hakkı’na veya infazda eşitliğe ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı net biçimde ortaya koyulmaktadır” diye konuştu.
Haber: Neslihan Kardaş \ JINNEWS