Yeni yasama yılına dair basın toplantısı düzenleyen DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, komisyonun görüşmeyi hala gündemine almadığını hatırlatarak, ‘Baş müzakereciyle bir an önce müzakere zeminini yaratmalıdır’ dedi. Sezai Temelli, ‘Bu inisiyatifi alın, bu cesareti gösterin’ dedi
Yarın gerçekleşecek Meclis açılışı öncesi Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, güncel gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi. Yeni yasama yılının önemine işaret eden Sezai Temelli, bu yılın önceki yıllardan farklı olması gerektiğini belirtti.
Demokrasinin önünü açmamız lazım
Sezai Temelli, 1 Ekim 2024’te Meclis açılışında yaşanan gelişmelere dikkati çekerek, “Türkiye siyasi tarihindeki çok önemli gelişmeleri hep beraber yaşadık” diyerek bugüne kadar yaşanan olayları takvimsel olarak hatırlattı.
Demokratik teamülleri merkezine alan, kuvvetler ayrılığı ilkesine sahip çıkan, denge denetleme mekanizmasını içselleştiren bir Meclis’e hasret duyulduğunu söyleyen Sezai Temelli, önümüzdeki dönemde bu hasretin son bulacağına inandığını ifade etti. Bunu gerçekleştirmek için DEM Parti’nin üzerine düşen bütün sorumlulukla Meclis’te yerini alacağını vurgulayan Sezai Temelli, “Artık geçmişin o iktidar anlayışından, o tekçi anlayışından kurtulma zamanı gelmiştir. Eğer bunu başarabilirsek bugün Türkiye halklarının ve toplumunun beklediği barış yasalarını hayata geçirebiliriz. Demokrasinin önünü açabilecek yasaları hayata geçirebiliriz.
Kürt meselesinin demokratik çözüm zamanı
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrılarında ve manifestosunda kullandığı ‘barış’ ve ‘demokratik toplum’ kavramları barış ve demokratik toplum arzusunun biraradalığını bize anlatır. Tam da bu iki yaklaşımın yani barış ve demokrasi yaklaşımının merkezinde Kürt meselesinin demokratik çözümü vardır. Bu yasama yılında Kürt meselesinin demokratik çözümüne dair mutlaka adımlar atmak zorundayız” dedi.
Sezai Temelli’nin konuşmasının bir bölümü şöyle:
Komisyon eksiklerine rağmen önemli adımlar attı. Türkiye’de bu meseleye müdahil olan çok geniş bir kesimi dinledi. Daha da dinlemesi gereken kesimler var. Bu kadarıyla bile çok önemli bir tablo ortaya çıktı. Nedir o tablo; Komisyona gelen bütün kesimler farklı görüşlere sahip olsalar da, meseleye farklı yönlerden yaklaşmış olsalar da, ortak bir yerde buluştular. Bir mutabakat ortaya çıktı. O da şu: Kürt meselesi demokratik yöntemle çözülmeli.
Yasalar bir an önce çıkmalı
Gerekli yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için Meclis’in bu dönemi iyi değerlendirmesi gerekir. Geç kalmaksızın, zamana yaymaksızın en kısa zamanda ihtiyaç duyulan ve farklı farklı adlandırılan, ‘İşte çözüm yasası’ diyen var, ‘geçiş süreci yasası’ diyen var; biz, ‘demokratik entegrasyon yasaları diyoruz’; ama adı ne olursa olsun beklenen yasalar hayata geçmelidir.
Yargı paketi Meclis’e gelmeli
Bugün infaz yasası olarak değerlendirdiğimiz Türk Ceza Kanunu’nda, Terörle Mücadele Kanunu’nda, İnfaz Kanunu’nda yapılması gereken değişikliklerdir. Evet, çok ciddi bir adaletsizlik var. Cezaevleri sorunu çok ciddi boyutlara ulaştı. Siyasi tutsaklar hala cezaevlerinde. Hasta tutsaklar hala cezaevlerinde. Bunun en temel nedenlerinden biri mevcut infaz kanunudur. Şimdi beklentimiz bir an önce bu adaletsizliği ortadan kaldıracak infaz kanununu, bu adaletsizlikleri ortadan kaldıracak TCK’daki düzenlemeleri, terörle mücadele kanunundaki düzenlemeleri hayata geçirecek bir yargı paketinin Meclis’e gelmesidir.
Muhataplık bir an önce sağlanmalı
Bu yasama yılında önümüzdeki özellikle üç ay için değerlendirirsek; bir taraftan hukuki düzenlemelerin yapılması, silah bırakanların hukuki güvencesi, siyasi hakları ve buna bağlı çatışma süreci boyunca yaşanmış olan mağduriyetlerin ortadan kalkması gerekir. Bir yanıyla da yine İnfaz Kanunu’ndaki düzenlemeler, siyasi tutsaklıkların sona ermesi, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ gibi eşbaşkanlarımız başta olmak üzere tüm siyasi tutsakların bir an önce özgürlüğüne kavuşması bizim öncelikli talebimiz. Tabii bütün bunların kavşağında, merkezinde duran en önemli muhataplık da kuşkusuz İmralı’dır. Sayın Öcalan’ın baş aktör olduğunu, baş müzakereci olduğunu unutmadan, bu süreçteki rolünü unutmadan bu muhataplığın bir an önce sağlanması ve bu sürecin hızlanması açısından ne denli önemli olduğunu bilerek bu farkındalıkla hareket etmek gerekiyor.
Biz komisyona ısrarla şunu dile getirdik. Dedik ki İmralı ile görüşmeniz bu süreç açısından en kritik belirleyicidir. Bunu sağlamanız gerekiyor. Bu inisiyatifi alın, bu cesareti gösterin. Bugüne kadar güvenlikçi politikalara sığınmış, adeta Meclis’i bir zapturapt altına almış bir vesayet sistemi yaratmış zihniyetten kurtulun. Güvenlikçi politikalarla yol almamız mümkün değil. Sermayenin rant politikalarıyla yol almamız mümkün değil. Baş müzakereci ile de bir an önce müzakere zeminini yaratmalıdır.”
Kaynak: MA