Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ‘Demokratik Toplum Çağrısı’na dair DEM Parti’ye mesaj gönderen Kaliforniya Üniversitesi’nden Prof. William I. Robinson, ‘Kürt halkının Demokratik Konfederalizm deneyimi bize şunu gösterdi; katılımcı demokrasiye dayalı ve aşağıdan örgütlenen özerk mücadeleler, en zor koşullarda bile ataerkil baskıya, sınıfsal sömürüye ve politik tahakküme karşı güçlü bir alternatif oluşturabilir’ dedi
27 Şubat’ta “Demokratik Toplum” çağrısı yapan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uluslararası alanda destek açıklamaları gelmeye devam ediyor. Kaliforniye Üniversitesi Sosyoloji Profesörü William I. Robinson, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’ne (DEM Parti) Barış ve Demokratik Toplum Süreci dolayısıyla destek mesajı gönderdi. Abdullah Öcalan’ın özgür bırakılması gerektiğine vurgu yapan Robinson, Türkiye’nin geleceğinde de merkezi bir role sahip olduğuna işaret etti.
Güçlü bir alternatif oluşturabilir
Demokratik Konfederalizmin önemine işaret edilen mesajda şu ifadelere yer verildi, “Bu çağ, büyük tehlikelerle birlikte aynı zamanda yeni fırsatlar da barındırıyor. Bu durum, yoksul ve dışlanmış çoğunlukların, acılarla dolu küresel toplumumuzda özgürlük mücadelesini nasıl ilerletebileceği konusunda bizleri yeniden düşünmeye zorluyor. Son yıllarda Kürt halkının Demokratik Konfederalizm deneyimi bize şunu gösterdi; katılımcı demokrasiye dayalı ve aşağıdan örgütlenen özerk mücadeleler, en zor koşullarda bile ataerkil baskıya, sınıfsal sömürüye ve politik tahakküme karşı güçlü bir alternatif oluşturabilir.
Siyasi açılım gerekli
Bugün PKK, silahlı mücadeleden barışçıl ve sosyalist bir toplumsal harekete geçmeyi öneriyor. Bu sürecin ilerleyebilmesi için birkaç önemli adımın atılması gerekmektedir. Birincisi; her şeyden önce, Türkiye’de bu dönüşüme olanak tanıyacak bir siyasi açılım gerçekleşmelidir. İkincisi; etnik baskıya karşı yürütülen Kürt mücadelesi ile toplumsal dönüşüm için proletaryanın sürdürdüğü sınıf mücadelesi birleşmeli ve bu mücadele sivil alanda barışçıl, kitlesel bir seferberliğe dönüşmelidir. Gerçek bir barış, ancak toplumsal adaletle mümkün olabilir. Son olarak, barış sürecinin tartışmasız lideri ve Türkiye’nin geleceğinde merkezi bir role sahip olan Abdullah Öcalan özgür bırakılmalıdır.”
ANKARA