• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Ekim 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Hatimoğulları: Entegrasyon için demokratik yasalar yapmak lazım

7 Ekim 2025 Salı - 14:10
Kategori: Manşet, Politika

Komisyonun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la görüşmesi gerektiğine işaret eden Tülay Hatimoğulları, ‘Komisyonun siyasi ve hukuki eşiği atlama zamanı gelmiştir. Demokratik entegrasyon için demokratik yasaları yapmak lazım’ dedi

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda konuştu. Toplantıya Amed’ten Ankara’ya yürüyen Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri de katıldı. Salonda “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı.

Tülay Hatimoğulları, “Umutla Özgürlüğe Yürüyoruz, şiarıyla 1 Ekim’de Amed’den yola çıkan ve bugün Meclis önünde, Ankara merkezde taleplerini dile getiren siz sevgili kadınlar, Barış Anneleri hoş geldiniz. Savaşın yarattığı acıyı en iyi bilen ve yaşayan kadınlar barışa neden ihtiyaç duyduğumuzu bugün de Ankara’da sizler güçlü mesajlarınızla ifade ettiniz. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Bir haftalık yürüyüşün finalinde buradasınız. Meclis, siyaset ve bütün toplumun, kadınların, barış özgürlük ve eşitlik mücadelesini duysun. Selam olsun bu yürüyüşü gerçekleştirenlere, selam olsun her kente mücadelesini sizlerle birleştirerek sizleri karşılayan bütün kadınlara, selam olsun mücadeleden bir an olsun geri durmayan kadınlara” dedi.

‘Çözüm bekleyen sorunlar’  

Türkiye’nin çoklu krizlerle, çözüm bekleyen sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Tülay Hatimoğulları, “Adaletsiz yargı, kayyım rejimi, muhalefet belediyelerine saldırılar; dil, kültür, sanat ve yaşam tarzlarımız üzerindeki baskılar, derin yoksulluk hali, kadın cinayetleri, genç işsizliği, deprem kentlerinin bitmeyen bekleyişleri, tarımın bitişi, doğanın ve suyun feryadı yankılanıyor. Bu yaraları görmeyen bir Meclis, kendi varlık nedenini unutmuş demektir. Türkiye belirsizliklerle dolu ve ne yazık ki her şey son derece kırılgan. Siyasete düşen görev, ülkenin ve toplumun bütün düğümlerini tek tek çözmektir” dedi.

Cumhuriyetin 2’nci yüzyılı

Meclisin tarihi sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğine dikkat çeken Tülay Hatimoğulları,  şöyle konuştu;

“86 milyon yurttaşımızın beklentisi olan, hayati ihtiyaçlar olan bu 5 şeyin topluma verilmesi ve sağlanması için gece gündüz demeden Meclis çalışmalıdır. Biz biliyoruz ki barış toplumun onurudur. Ve Cumhuriyetin 2. yüzyılında verilecek en büyük armağandır. Demokratik Cumhuriyetin inşasının kapılarını ardına kadar açacak olan barıştır. Demokrasi bir yönetim işi değil. Birlikte eşit ve ortak yaşamın inşasının ta kendisidir. Ekonomi sadece kuru rakamlardan ibaret değildir. Sofrasında ekmeği eksilenin, işsiz kalan gencin, emeği görünmeyen kadının bizatihi hayatının kendisidir. Okul masraflarını karşılayamayan velinin, bastıran soğuklarda doğalgaz ve elektrik faturasını ödeyemeyen yurttaşın, geçinemeyen emeklinin, barınamayan öğrencinin hayatının ta kendisidir.”

‘Suyu bulandırmak isteyenlere fırsat vermeyelim’  

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na değinen Tülay Hatimoğulları, “Bu çağrının akabinde PKK kongresini topladı ve bir fesih kararı açıkladı. Yine onun akabinde 11 Temmuz’da Süleymaniye’de 30 kişilik bir PKK’li grup silah yakma töreni gerçekleştirerek, barışın tesis edilmesi için güçlü bir mesajı bu şekilde şeklinde verdi. Ve geçen bir yılda karşılıklı çatışmanın yok denecek bir seviyeye gelmesi, partilerin birbiriyle daha sıkı bir diyalog içinde olması, barışın aciliyetine olan ihtiyaç, bunun bilince çıkması bizler açısından elbette ki önemli bir kazançtır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde kurulan Barış Komisyonu çok kıymetli çalışmalara imza attı. Doğrudur. Fakat toplum artık somut adımlar bekliyor. Durgun suyu daha çok bulandırmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz hep beraber” dedi.

‘Somut adım atıldıkça soru işaretleri ortadan kalkacaktır’  

DEM Parti olarak sürece ilişkin halk buluşmalarına değinen Tülay Hatimoğulları, “Barışı herkes canı gönülden istiyor. Ama somut adım atılmadığı için bu sürece ilişkin toplumda yeterince bir güvenin oluşamadığının hepimiz farkındayız ve bu toplantı halk bunu, toplum bunu bu netlikle bizlere ifade ediyor. Çözüm konusunda adımlar atıldıkça soru işaretleri kesinlikle ortadan kalkacaktır. Güven artacaktır” ifadelerini kullandı.

CHP’ye yönelik yargı operasyonlarının sürece olan güveni azalttığını kaydeden Tülay Hatimoğulları, “Bizler hem demokrasinin gereği olarak hem de barışın daha da toplumsallaşabilmesi için bu operasyonların derhal son bulmasını talep ediyoruz. Muhalefeti barış için daha fazla sorumluluk ve inisiyatif almaya davet ediyoruz” diye belirtti.

‘İktidar ne zaman eyleme geçecek?’ 

Meclis komisyonunun çalışmalarına değinen Tülay Hatimoğulları, “Esas soru artık şudur. İktidar ve devlet barış için ne zaman eyleme geçecek?  En kritik en can alıcı soru bu süreçle ilgili şu anda budur. Unutmamak gerekir ki, Sayın Öcalan ve hareketi attıkları adımlarla büyük bir eşiğin aşılmasını sağladılar. Komisyonun kurulmasıyla beraber aslında bir eşik daha aşılmış oldu. Artık siyasi ve hukuki eşiği atlama zamanı gelmiştir. Demokratik entegrasyon için demokratik yasaları yapmak lazım” şeklinde konuştu.

Kurtulmuş’a çağrı  

Komisyon zaman kaybetmeksizin Abdullah Öcalan’ı dinlemesi gerektiğine dikkat çeken Tülay Hatimoğulları, “Nitekim Sayın Öcalan, ‘Komisyon gelirse demokratik müzakere sürecini başlatacağım’ demiştir. Barışın anahtarı muhatapta baş aktör de olur. Dünyadaki çözüm örneklerinde de görüldüğü gibi İmralı’ya uzanacak doğrudan diyalog, silahları susturup hukuki zemini kuracak en bağlayıcı adım olabilir. Bunun için Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’un inisiyatif kullanmasını bekliyoruz. Bu kişisel bir tercih değil. Barışın ciddiyetinin ve devlet aklının kurumsallığının gereğidir. Komisyonun Sayın Öcalan’la görüşerek önemli bir eşiğin daha aşılmasına katkı sunmasını bekliyoruz. Siyaset kurumu kararlı oldukça toplum çözüme daha çok inanır, daha çok destek verir” diye belirtti.

‘Umut hakkı tanınmalıdır’

Tülay Hatimoğulları’nın konuşmasının devamı şu şekilde:  

“İki gün sonra Sayın Öcalan’a geliştirilen uluslararası komplonun 27. yılına giriyoruz. 27 Şubat çağrısı, 9 Ekim komplosunu boşa çıkarmanın en güçlü adımı oldu. Sayın Öcalan 27 yıldır kesintisiz bir biçimde halkları karşı karşıya getirmeye çalışanlara karşı çözümü ve barışı inatla savundu, savunmaya devam ediyor. Sayın Öcalan’ın umut hakkı mutlaka tanınmalıdır.  Umut hakkı sıradan bir hukuk maddesi değildir. Evrensel hukukun merkezindeki ilkelerden biridir. 17 Eylül’de Avrupa Bakanlar Komitesi umut hakkıyla ilgili kararını açıklamıştır. Komisyondan Meclis’ten bu konudaki beklentilerini ifade etmiştir. Bu çok önemli bir karardır ve bu beklentiye mutlaka ciddi bir biçimde yanıt verilmelidir. Ömür boyu kapıyı kilitleyip anahtarı denize atamazsınız. Toplumsal barış süreçleri yeniden düşünme, yeniden düzenleme ve bu perspektife sahip çıkmakla sağlanır. Umut hakkı düzenlemesi mutlaka acil bir biçimde gündeme alınmalıdır.

Kobanê tutsakları serbest bırakılmalı  

6-8 Ekim’i gerekçe göstererek Kobane Kumpas Davası açıldı. Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın içinde olduğu çok sayıdaki arkadaşımız Kobane Kumpas Davasında yargılandı ve toplamda yüzlerce seneye mahkum edildiler. Bu dava bir hukuk garabeti olarak tarihe geçmiştir. Bütün toplumun vicdanını derinden yaralamıştır. 8 Temmuz’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 3. kez karar açıkladı ve dedi ki: ‘Selahattin Demirtaş serbest bırakılmalıdır.’ Bu karar 8 Ekim’de kesinleşecek. Bu karar barışa ve demokrasiye bir şans vermektir. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve bütün Kobane tutsakları derhal serbest bırakılmalıdır. Siyasete kelepçe vurulamaz. AİHM kararının gereklilikleri yerine getirilerek bu sürecin rahatlatılmasını hep birlikte bekliyoruz. Siyasete asla kelepçe vurulamaz. Cezaevlerinde bulunan bütün tutsaklara, kadınlara buradan selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz. Hepsi özgür olana dek mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğimizin sözünü burada bir kez daha herkesin huzurunda veriyoruz.

Halep’te sivil halka saldırı

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgeyi kasıp kavuran otoriterliğe, merkeziyetçiliğe ataerkilliğe karşı yaşayan bir alternatif bir umut oldu. Kadın özgürlüğü, sekülerlik, çok halklı, çok kültürlü, ortak yaşam modeli sadece Suriye’de bir model değil, aynı zamanda bütün bölgenin o kötü kaderini değiştirecek bir model olarak da görülmeli, incelenmeli, desteklenmeli ve hayata geçirilmelidir. Bizler bunları konuşurken dün başlayan Halep’teki olayları sanırım hepiniz izlediniz, takip ettiniz. Halep’in Kürt mahallelerinde siviller şu an saldırı altında. Eşrefiye, Şeyh Maksut mahallelerinde geçici Şam yönetimi grupları tarafından kuşatılmış ve orada sivil halka yönelik saldırılar sürdüğü bilgisini almıştık. Biraz önce yepyeni bir bilgi daha paylaşıldı. Şimdi Şam geçici yönetimi ablukayı kaldırmamış olmakla birlikte bir ateşkesin olduğu bilgisi az önce bizlere intikal etti. Bu gelişmeler, büyük bir provokasyon. Şam hükümet grupları bu saldırıları ve ablukayı derhal durdurmalı ve geri çekmelidir. Suriye’deki kırılgan dengeyi daha fazla bozmamalılar. Kürtlerle çatışma değil müzakere şarttır. Uzlaşma Suriye’ye kazandırır, çatışmaları, savaşı, kanı ve gözyaşını bitirir. Provokasyonlara, saldırılara derhal son verilmelidir.

Özerk yönetimle diyalog herkese kazandırır  

Kuzey ve Doğu Suriye Türkiye için hiçbir zaman bir tehlike olmadı. Hiçbir zaman da tehlike olarak görülmemelidir. Tam tersi barışın ve kardeşliğin gelişeceği topraklar gözüyle bakmalıyız oraya. Rojava halkı karşılıklı saygı, diyalog ve yerel demokrasi diyor. Bu Türkiye halklarını güçlendirecek demokratik bir toplum modelidir. Bundan dolayı Türkiye’nin sivil hayatı koruyan, barışı önceleyen, Kuzey ve Doğu Suriye ile diyaloğu kurumsallaştıran bir çizgiyi izlemesi herkese pozitif olarak yansır, herkese kazandırır.

Atılan her adım umut hakkı için atıldı 

7 gündür devam eden ‘Umutla Özgürlüğe Yürüyoruz’ eyleminizin finalini dün Sincan Hapishanesi önünde bir açıklamayla ve bugün Ankara’nın merkezinde Güven Park’ta gerçekleştirdiniz. Atılan her adım özgürlük için, barış için ve eşitlik için atıldı. Kadınların katledilmediği, yoksullaştırılmadığı, emeğinin sömürülmediği, dilinin yasaklanmadığı bir dünya için atıldı. Bu ülkede onurlu barışın önündeki engellerin kaldırılması için atıldı. Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin baş aktörü olan Sayın Öcalan için umut hakkının uygulanması ve Sayın Öcalan’ın özgür ve eşit koşullarda bu süreçte rol oynayabilmesi için atıldı.”

‘Bu yürüyüş 26 yıldır sürüyor’

Ardından konuşan TJA Aktivisti Yüksel Genç, “Bundan, belki de biz bugün Kürt kadınlar olarak bu hareketin doğduğu yere gelmeye cesaret ettik. Kürt meselesini yaratan ve büyüten aklın olduğu yere gelmeye cesaret ettik. Barışı kaybettiğimiz yerde inşa etme cesareti göstermeye geldik” dedi.

Barış dilinin kazanacağını belirten Yüksel Genç, “Barışın sözü kazan kazandırır. Ya birlikte kazanacağız ya birlikte kaybetmeyi sürdüreceğiz. Kararımız barışsa, muhatabınız İmralı’da Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’dır. Kararınız barışsa, baş müzakereci olan Sayın Abdullah Öcalan’ın özgür, eşit, adil koşullarda baş müzakereci olarak demokratik müzakere sürecini yürütmenin, barışı inşa etmesinin koşullarını açmak boynunuzun borcu, tarihi sorumluluğunuzdur” dedi.

Barış sadece silahların susmasıyla gelmez

Yüksel Genç şu ifadeleri kullandı:

“Barışın inşası yalnızca silahların susmasıyla ilgili değil. Barış inşası, inkârın her durumda son bulması ile ilgilidir. Halkların eşit ve özgür yaşam hakkının tanınması, kadın özgürlüğünün güvence altına alınması, demokratik, sivil, özgürlükçü bir toplumsal sözleşmenin yeniden hayata geçmesi ile mümkündür. Barış sadece silahların susmasıyla gelmez. Bu Mecliste sonlandırmamızın bir diğer anlamı var. Bu Meclis 100 yıl önce unuttuğu, ıskaladığı, vazgeçtiği asıl amacına dönebilsin diye biz buradayız. Bu Meclise 100 yıl önce ilk kurulduğunda atfedilmiş rolünü, misyonunu hatırlatmak; rolünüze ve misyonunuza dönün demek için buradayız.

Sizleri de yürüyüşümüzün parçası olmaya davet ediyorum. Yarım kalanları tamamlamak, barış ve özgürlük için atılmış en büyük adımdır. Yarım kalanları tamamlamaya davet ediyorum. Burası bir durak. Ta ki İmralı’nın kapıları açılana kadar. Ta ki elinde silahlarla o dağlarda durup gelmeyi bekleyenler, onurla gelip bu güzel hayatı birlikte inşa etmenin parçası oluncaya kadar.”

 Kaynak: MA / JINNEWS 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

CDK-S ve YJK-S’den İsviçre’de acil eylem çağrısı

Sonraki Haber

Riha’da ilk kez 12 bin yıllık insan yüzlü dikilitaş bulundu

Sonraki Haber
Riha’da ilk kez 12 bin yıllık insan yüzlü dikilitaş bulundu

Riha’da ilk kez 12 bin yıllık insan yüzlü dikilitaş bulundu

SON HABERLER

Xarpêt’te 4 öğrenciye cinsel tacizde bulunan öğretmene beraat

Xarpêt’te 4 öğrenciye cinsel tacizde bulunan öğretmene beraat

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ekim 2025

Özel’den Bahçeli’ye yanıt: Öldürülen MHP’li konuşmayan bir tek sensin

Özel’den Bahçeli’ye yanıt: Öldürülen MHP’li konuşmayan bir tek sensin

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
7 Ekim 2025

HPG’li Danış ve Acar’ın taziyelerine ziyaret

HPG’li Danış ve Acar’ın taziyelerine ziyaret

Yazar: Heval Elçi
7 Ekim 2025

Wan’da şüpheli kadın ölümü

Wan’da şüpheli kadın ölümü

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
7 Ekim 2025

Geçici Hükümetin Savunma Bakanı: Ateşkes konusunda anlaşmaya vardık

Geçici Hükümetin Savunma Bakanı: Ateşkes konusunda anlaşmaya vardık

Yazar: Bedri Adanır
7 Ekim 2025

Gazeteci Aslan’a soruşturma: Gazeteciler teşhis ettirilmek istendi

Gazeteci Aslan’a soruşturma: Gazeteciler teşhis ettirilmek istendi

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
7 Ekim 2025

TKDF: 9 ayda en az 290 kadın katledildi

TKDF: 9 ayda en az 290 kadın katledildi

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
7 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır