Aram Yayınları çeşitli kategorilerde 7 kitabı okuyucu ile buluşturdu. Çeviri ve telif eserlerde oluşan seçki önümüzdeki günlerde kitap fuarlarında okuyucu ile buluşacak
Aram Yayınları çeşitli kategorilerde 7 kitap yayınlandı. Kitapların önümüzdeki günlerde yapılacak olan Amed Kitap Fuarında okuyucu ile buluşması bekleniyor. Kitaplar çevrilerde ve telif eserlerde oluşuyor. İlk çeviri olarak söz edebileceğimiz kitap Devrimin Evrimi, İngiliz sosyalist hareketinin öncüsü olarak bilinen Hyndman, Marx’ın fikirlerini İngiliz okuruna tanıtan ilk isimlerden biridir. En önemli yapıtı kabul edilen Devrimin Evrimi, Marksist kuramın tarihsel materyalist çerçevesini, Avrupa devrimler tarihinin somut deneyimleriyle buluşturan erken dönem klasiklerinden biridir.
Herkesin İngiltere’si
On dokuzuncu yüzyıl İngiltere’sinde toplumsal eşitsizliklerin derinleştiği, işçi sınıfının ağır sömürü koşulları altında yaşam mücadelesi verdiği bir dönemde kaleme alınan Herkesin İngiltere’si İngiliz sosyalizminin erken dönem temel metinlerinden biridir. Hyndman, bu eserinde dönemin ekonomik yapısını ayrıntılı biçimde inceleyerek sınıfsal uçurumun kaynağını üretim ilişkilerinde arar ve toplumsal dönüşüm için kapsamlı bir perspektif ortaya koyar.
X’ten A’ya Gizli Mektuplar
X’ten A’ya Gizli Mektuplar, Nasrin Parvaz’ın, Tahran zindanlarında geçen unutulmaz tanıklığını edebiyatın incelikli diliyle buluşturduğu çarpıcı bir roman. Parvaz, dengeli ve mükemmel bir dikkatle karanlığın içinde bile umudun nasıl canlı tutulabileceğini gösteriyor. Roman, hamile bir kadının hücreler, sorgular ve işkenceler arasında yazdığı mektuplar üzerinden, baskının en sert yüzüne edebiyatın duyarlı ışığını tutuyor. Sıra dışı kurgusu, zarif dili, karakterlerin derinliği, atmosferin yoğunluğu, anlatımın ritmi, deneyimden süzülen gerçekçiliği, hikâyeyi tanıklığın ötesine taşıyıp güçlü bir edebi yapıta dönüştürüyor.
Parvaz’ın, X’ten A’ya Gizli Mektuplar’ı hem içerdiği insani hakikat hem de edebi kudretiyle, çağdaş politik edebiyatın unutulmaz metinlerinden biri. Bir kadın tutsağın yaşadıklarından yola çıkarak aşkı ve dostluğu, ihaneti ve umudu, korkunun en derin kuyusuna, hafızanın en kırılgan damarına işleyen bu hikayeyle yazar, zulmün, direnişin ve insan iradesinin evrensel boyutlarını yakalayan sağlam bir yapıt ortaya çıkarmayı başarıyor.
Yöntem ve Hakikat Rejimi
Fuat Hengirvanlı’nın bu eseri, tam da bu yabancılaşmayı sorgulayan, anlamın kayıp parçalarını toplayan bir metin. Yazar, bize “kim olduğumuzu” değil, “kim olmamız gerektiğini” hatırlatır. Eser, Demokratik Ulus fikrinin temellerine uzanan, toplumsal yarılmanın hakikat yitimine nasıl dönüştüğünü, iktidarın toplumsal dokuyu nasıl çözdüğünü ve yeniden inşa için hangi düşünsel araçlara ihtiyaç duyduğumuzu incelikle gösteriyor. İktidarın, kör alışkanlıkların, kavramların puslu labirentinde, dogmanın katılığına saplanmadan, özgürlükçü bir perspektifle, eleştirel düşüncenin kapılarını aralayan eser, bize kültür ve uygarlığın, dil ve hafızanın, direniş ve umudun birbirine nasıl dokunduğunu, nasıl bir hakikat rejimi kurduğunu anlatıyor.
Zamanı Doğuran Dağ
Bir kadın, annesinin bakışlarında saklı kalan acıyı çözmeye çalışır. Bir çocuk, köy meydanını saran sessizlikte kendi yalnızlığını duyar. Genç bir adam, şehrin gürültüsünde kaybolurken dağın çağrısına kulak verir. Deniz Bilgin’in öyküleri, sıradan hayatların içindeki görünmez çatlaklardan sızan ışığı anlatıyor. Köy evlerinin taş duvarlarından şehir sokaklarının karmaşasına, aşkın kırılganlığından ölümün sessizliğine kadar her yerde zamanın izini sürüyor. Zamanı akan bir çizgiden ziyade, insana yön veren, kaderi belirleyen, bazen de onu altüst eden bir güç olarak resmediyor. Öykülerdeki karakterler, dağın eteklerinde, kentin kalabalığında ya da bir evin dar odasında bir yandan kendi iç dünyalarıyla öte yandan hayatın sert ve acımasız yüzüyle hiç beklemedikleri bir anda karşı karşıya geliyor.
Denizde Dağ Çocuklarının İzleri
Denizde Dağ Çocuklarının İzleri, Karadeniz’in sarp dağlarında, derin vadilerinde ve uçsuz bucaksız vahşi ormanlarında iz süren bir grubun yaşadıklarını konu alıyor. Şiyar Dersim, Romanı, zorlu doğa koşulları, açlık, yorgunluk ve sürekli takip altında geçen bir yolculuk boyunca, yoldaşlık, bağlılık ve direnişin izini sürüyor. Celal Başkale’nin öncülüğünde Karadeniz’de yürütülen faaliyetleri, Mazlum’un seksen sekiz gün süren yalnız yürüyüşü ve imkansızlıklar ortasında yaşanan kayıplar, kitabın ana dokusunu oluşturuyor. Birbirinden kopanların yeniden buluşma çabaları, pusular, kaçışlar ve hayatta kalma mücadelesi, gerçek olaylara dayanan sahnelerle aktarılıyor. Son kitabımız, Diyar Bohtî’in Kürtçe yazdığı ‘Ehmedê Xanî Bi Çavekî Cuda’
HABER MERKEZİ