Sarıcakaya’da maden projesinin iptal kararının bozulmasına tepki gösteren avukat Mert Yedek, yargı kararıyla Koza Altın’ın önünün açıldığını söyledi
Danıştay, Eskişehir’in Sarıcakaya ilçesinde Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin altın ve gümüş madeni projesine, Eskişehir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün “ÇED gerekli değildir” kararını yürütmesinin durdurulmasını iptal etti.
TEMA Vakfı, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Eskişehir Ziraat Mühendisleri Odası’nın açtığı davada, İdare Mahkemesi’nin kararı inceleyen Danıştay, bilirkişi incelemesi raporu hazırlanmadan kararın kurulmasını bozma gerekçesi yaptı. Yürütmeyi durdurma kararını iptal eden Danıştay 4’üncü Dairesi, bilirkişi raporunun ardından yeni bir karar kurmak üzere dosyayı Eskişehir İdare Mahkemesi’ne gönderdi.

Eskişehir Ekoloji Derneği Avukatı Mert Yedek, projenin yalnızca maden sahasını kapsayan etkilerinin incelendiğini, ancak cevherin taşınacağı güzergâhın göz ardı edildiğini belirtti. Mert Yedek, “ÇED Yönetmeliği’ne göre; entegre projelerde, projeler arasında bağlantı varsa bu faaliyetlerin çevresel etkileri birlikte değerlendirilmeli. Sarıcakaya’da bir ocak var; bu ocağın çevresel etkilerini, ne kadar eksik de olsa, değerlendiriyorsun; ama cevherin taşınacağı Kaymaz’a olan etkileri hiçbir şekilde ele almıyorsun. Çünkü cevher Kaymaz’a taşınacak. Aynı zamanda Eskişehir’in ortasından onlarca kamyon geçecek. Bu, hem trafiği artıracak hem de taşınan ağır metallerin havaya karışarak toz ve solunum yoluyla halk sağlığını tehdit etmesine neden olacak. Dolayısıyla Eskişehir’in merkezinden geçecek bu güzergâhta da çevresel etkilerin değerlendirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Danıştay’ın yorumuna katılmıyoruz’
Projede birçok usulsüzlük olduğunu ve şirketin proje bölgesinde su kaynağı bulunmadığını belirten Mert Yedek, Danıştay’ın projelerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdiğini söyledi. Mert Yedek, Danıştay’ın, Sarıcakaya Altın Madeni Projesi ile üçüncü atık barajının birlikte yapılması gerekiyorsa bunun böyle olması gerektiğini ifade ettiğini aktardı. Mert Yedek, “Fakat bu iki projenin olmazsa olmaz bir şekilde birbirine bağlanabilmesinin Türkiye’de örneği olduğunu düşünmüyoruz. Dolayısıyla Danıştay mevcut yorumuyla entegre projelere uygulanacak usullerin mevcut durumda, uygulanamamasına yönelik bir yorum getiriyor. Çünkü onun getirdiği yorumla entegre projelere uygulanacak usullerin madde 25’in hiçbir hükmü kalmıyor. Bu şekilde Türkiye’de uygulanan bir proje yok. Dolayısıyla Danıştay 4’üncü Dairesi’nin yorumuna katılmıyoruz” diye konuştu.
‘Koza Altın’ın yargı kararıyla önü açılıyor’
Projede çelişkiler olduğunu vurgulayan Mert Yedek, proje dosyasının bir bölümünde çıkarılan cevherin stok olarak satılacağının, bir bölümünde ise zenginleştirilmek üzere Kaymaz’a taşınacağının ifade edildiğini söyledi. Mert Yedek, “Proje, başlangıç itibarıyla neye hizmet ettiği tam olarak belirgin olmayan bir yapıda. Mahkeme de bunu ifade etmişti. Dolayısıyla etkileri birbirinden farklı olacaktır. Yerel mahkeme, ‘Bu şekilde bilirkişi incelemesi yapmaya gerek duymuyorum’ demişti. Hatalı değerlendirmeler, hatalı kararlar ve şirket lehine yorumlar olduğunu düşünüyoruz. Koza Altın’ın birçok projesi, bu şekilde yargı kararlarıyla önü açılarak ilerledi. Yeni maden mevzuatımızda yapılan değişikliklerle, ruhsat ve işletme kolaylıkları sağlanarak Türkiye’nin her tarafı şirketlere ve sermayeye talana açılıyor” ifadelerini kullandı.
‘Mücadelemiz sürecek’
Sakarya Havzası’nda çok sayıda maden projesi bulunduğunu ve orman ile su varlıklarının tehdit altında olduğunu belirten Yedek şunları ifade etti: “Bu projelerin kümülatif bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekiyor. Çünkü bu madenler çok ciddi miktarda su tüketiyor ve halk sağlığı açısından büyük riskler taşıyor. Halk sağlığına ve çevreye olan etkileri dikkate alınarak sağlık etkileri değerlendirmelerinin düzgün bir şekilde yapılması gerekiyor. Dolayısıyla bu projeler tekil tekil değerlendirmelerle mevcut röntgeni çekemiyor. Eskişehir’in doğası, yaşama alanlarımız tehdit eden projelerin hepsinde de hem hukuki anlamda hem fiili mücadelemizde de bulunacağız.”
Haber: Enes Beyaz \ MA