Avrupa Konseyi Kongresi’nde konuşan Abdullah Zeydan, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne işaret ederek, ‘Demokratikleşmeye dair öncelikli konulardan biri de kayyum politikalarına derhal son verilmesidir’ dedi
Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı iken yerine kayyım atanan Abdullah Zeydan, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin 49’uncu Genel Kurulu öncesinde çeşitli temaslarda bulundu.
Abdullah Zeydan, kongre üyesi Kader Uzun, DEM Parti Avrupa Konseyi temsilcisi Faik Yağız ve diplomasi ekibiyle birlikte Kongre Başkanı Marc Cools, Türkiye raportörü Bryony Rudkin ve çalışma arkadaşlarını ziyaret etti.
‘Muhalefet ağır bedeller ödüyor’
Demokratik muhalefet bloğunun ağır bedeller ödediğini vurgulayan Abdullah Zeydan, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Sayın Başkan, saygıdeğer kongre üyeleri, öncelikle iradesi kayyum eliyle gasp edilmiş bir kentin seçilmiş belediye eş başkanı olarak eş başkanımızın, meclis üyesi arkadaşlarımızın ve Van halkının size selamlarını ve saygılarını ileterek başlamak istiyorum. Kapsayıcı demokrasi ve kalıcı bir barış için Kürtler ve bir bütün olarak demokratik muhalefet bloğu olarak ağır bedeller ödedik, ödüyoruz. Bugün, beş yıl boyunca koğuş arkadaşı olduğum Sayın Demirtaş, Sayın Yüksekdağ ve bu kongrenin üyesi olmuş Sayın Leyla Güven; İstanbul Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, Sayın Ahmet Özer, Sayın Sıddık Akış, Nuriye Aslan, Hoşyar Sarıyıldız, Bekir Kaya, Selçuk Mızraklı ve daha yüzlerce seçilmiş muhalif şahsiyet ve iş insanı Osman Kavala bugün haksız yere cezaevindedir.”
‘Mücadeleye devam edeceğiz’
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarının uygulanmadığını söyleyen Abdullah Zeydan, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne dikkat çekti.
Abdullah Zeydan sözlerine şöyle devam etti:
“Barış ve Demokratik Toplum Süreci olarak tanımladığımız bu yeni girişime, devletin de demokratikleşmeye yönelik adımlar atması; kalıcı, adil ve toplumsal barışın kaçınılmaz gereğidir. Demokratikleşmeye dair öncelikli konulardan biri de kayyum politikalarına derhal son verilmesidir. Özellikle yerel yönetimlerin özerklik şartına Türkiye’nin koyduğu şerhlerin kaldırılmasına yönelik teşvik edici girişimlere büyük bir ihtiyaç vardır. Demokratik, ekolojik, kadın ve özgürlükçü paradigmamızla; tüm dünyaya ilham olan eş başkanlık modelimizle, ifade özgürlüğünün hakim olduğu herkes için barış ve demokrasi mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz.”
DIŞ HABERLER









