• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
1 Kasım 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Ender İmrek

Barış ve ekmek

1 Kasım 2025 Cumartesi - 00:00
Kategori: Ender İmrek, Yazarlar
Tarihsel yükler ya da yeni ufuklar

Türkiye, ekonomik krizle birlikte tarihinin en ağır gelir adaletsizliği dönemlerinden birini yaşıyor. Ücretliler, emekliler ve işsizler için yaşam her geçen gün daha da zorlaşıyor. Çarşıda pazarda fiyatlar yangın gibi büyürken, iktidarın sunduğu 2026 bütçesi bu yangını söndürmek yerine körüklüyor. Ekonomik yük yine toplumun en yoksul kesimlerinin, yani işçilerin, emekçilerin, küçük esnafın ve emeklilerin sırtına yıkılıyor.

Yoksulluk derinleşirken servet artıyor

Uygulanan ekonomi politikaları, emeğin payını tarihsel olarak en düşük seviyelere indirdi. Asgari ücret milyonlarca çalışanı açlık sınırının altında bırakırken, gıda enflasyonu halkın mutfağında yangına dönüştü. Emekliler yıllarca çalıştıkları halde temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor; gençler iş bulmakta zorlanıyor, kadın işsiz oranı devasa boyutta, üniversite mezunları uzun çalışma koşullarıyla asgari ücrete razı hale getiriliyor. Bu tablo, gelir adaletsizliğinin ne kadar derinleştiğini açıkça gösteriyor.

Ancak bu yoksullaşmanın bir diğer yüzü var: Servet sahiplerinin ve büyük sermaye gruplarının kâr oranları artıyor. Dünya listelerinde Türkiyeli zenginler üst sıralara çıkarken verdikleri vergi devede kulak kalıyor. Diğer yanda Kütahya-Zafer Havalimanı gibi kullanılmayan tesislerin maliyetleri dahi halkın cebinden karşılanıyor. Kamu kaynakları; kamu-özel iş birliği projeleriyle köprülere, otoyollara, şehir hastanelerine, garantili havaalanlarına akıtılıyor. Yani halktan alınan vergiler, geniş halk kitlelerinin ekmeğine değil, servet vergisine tabi tutulması gereken belirli sermaye gruplarının zenginliğine zenginlik katıyor.

Öncelik halkın ekmeği değil, silahlanma

2026 bütçesi, yoksulluğu ve bu gidişatı tersine çevirmek yerine daha da sertleştiriyor. Savunma ve güvenlik harcamaları 2,1 trilyon TL’ye ulaşarak rekor kırarken savaş uçakları alımında adeta atağa geçirildi. Bu rakamlar, sağlık ve eğitime ayrılan kaynakların toplamını birkaç defa aşıyor. Asgari ücretlinin aylığı açlık sınırının altında kalırken, ülke bütçesi milyarlarca dolarlık savaş uçakları, silah sistemleri ve sınır ötesi operasyonlar için harcanıyor.

ABD’den Boeing uçaklarının yüzlercesi ihtiyaç olup olmadığı sorgulanmadan alınırken, orman yangınlarıyla mücadelede kullanılacak uçaklar için kaynak bulunamıyor! Rusya’dan alınan S-400 sistemleri depolarda çürümeye terk edilmişken, bu defa İngiltere’den 20, Körfez ülkelerinden 24 adet ikinci el savaş uçağı için milyar dolarlar harcanarak yeni anlaşmalar yapılıyor. Böylece iktidar, yoksulluk içinde yaşayan halktan kesilen vergileri barışa, eğitime, sanayi ve üretime değil, savaş aygıtlarına yönlendiriyor.

Sefaletin kurumsallaşması

İktidar, uyguladığı politikalarla yarattığı ekonomik krizin faturasını halka ödetirken, faiz ödemeleri ve garantili projelere aktarılan milyarlar bütçenin en büyük kalemleri arasında yer alıyor. Bu, yalnızca ekonomik bir tercihin değil, aynı zamanda politik yönelimin göstergesi. Yıllarca “güvenlik” ve “beka” söylemleriyle toplumu kutuplaştırarak, ekonomik adaletsizliği görünmez kılmaya çalışan iktidar, bir yıldır Kürt sorununda barış ve çözüm konuşulurken ve bu çerçevede Kürt hareketi silahlardan arındırılmış adımları üst üste atarken, iktidar hala kaynakları silaha ve savaş aygıtlarına aktarmaya devam ediyor.

İşsizlik oranları yükseliyor, güvencesiz çalışma biçimleri yaygınlaşıyor, iş ve işçi cinayetleri çoğalıyor, sendikal haklar geriliyor. Kadın emeği görünmez kılınıyor, gençler geleceğe dair umutlarını kaybediyor. Eğitimden sağlığa her alanda kamusal hizmetler piyasaya devrediliyor. Yolsuzluk, rüşvet, çürüme yayılıyor. Uygulanan politikalarla yoksulluk sistemin işleyişinin bir parçası haline geliyor.

Kürt sorunu, savaş ekonomisi ve halkların ortak çıkarı

Bu tabloya paralel olarak, Kürt sorununun çözümsüzlüğü de iktidarın savaş bütçesini meşrulaştırma aracına dönüşmüş durumda. Barış masasının hızla çözüme evrilmemesi demokratik çözümün ertelenmesi yalnızca Kürt halkını değil, tüm emekçileri etkiliyor. Çünkü savaş politikaları hem ekonomik kaynakları yutuyor hem de demokrasi zeminini her geçen gün daha çok daraltıyor.

Bugün “barış” talebi, aynı zamanda ekonomik adaletin de talebidir. Barış ve ekmek iç içedir. Kürt’ün hakkı ile işçinin ekmeği birdir; biri olmadan diğeri eksik kalır, tamamlanamaz. Savaşın son bulduğu, kaynakların toplumsal refaha yönlendirildiği bir Türkiye hem ekonomik olarak nefes alabilir hem de demokratikleşme yolunda ilerleyebilir.

Halk için bütçe, barış için ekonomi

Muhalefeti bastırmak için hukuksuzlukta ısrarın daha da büyüttüğü ekonomik kriz, yalnızca kötü yönetimin değil, sınıfsal bir tercihin sonucudur. 2026 bütçesi bu tercihin devamıdır. Sermayeyi, savaş aygıtlarını ve rantı koruyan bir bütçe önümüze konuyor. Servetten ve ranttan değil, emekten ve alın terinden yüksek veriler alan bir bütçe var. Oysa halkın ihtiyacı olan; üretimi, istihdamı, eğitimi, sağlığı ve sosyal adaleti önceleyen bir bütçedir.

Türkiye’nin önünde iki yol var: Ya halkın emeğini, doğasını ve geleceğini sermayeye ve savaşa teslim eden bu politikalarda ısrar edilecek, ya da “barış ve ekmek” diyenlerin sesi güçlenecek. Bugün en yakıcı ihtiyaç hem adil bir bölüşüm hem de kalıcı bir barıştır.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Türkiye’de 30 yıllık tutsaklıktan sonra Şêxmeqsûd’de zılgıtlarla karşılandı

Sonraki Haber

Lockheed Türkiye’yi niye seviyor?

Sonraki Haber
Lockheed Türkiye’yi niye seviyor?

Lockheed Türkiye’yi niye seviyor?

SON HABERLER

Kobanê Günü Mexmur’da kutlandı

Kobanê Günü Mexmur’da kutlandı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
1 Kasım 2025

Demokrasi ve Barış İçin Buluşuyoruz Çalıştayı: Abdullah Öcalan’ın koşulları kritik önemde

Demokrasi ve Barış İçin Buluşuyoruz Çalıştayı: Abdullah Öcalan’ın koşulları kritik önemde

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
1 Kasım 2025

Taziye ziyaretine polis engeli: Oturma eylemi başladı

Taziye ziyaretine polis engeli: Oturma eylemi başladı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
1 Kasım 2025

‘Demokratik Cumhuriyet’ paneli: Kürtler tekçiliğe karşı mücadele ediyor

‘Demokratik Cumhuriyet’ paneli: Kürtler tekçiliğe karşı mücadele ediyor

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
1 Kasım 2025

Eskişehir’de ‘maden’ protestosu: Sakarya vadisi yok olmasın

Eskişehir’de ‘maden’ protestosu: Sakarya vadisi yok olmasın

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
1 Kasım 2025

Colemêrg’te halk şöleni: Öcalan’ın hayallerini gerçekleştirmek için mücadele edeceğiz

Colemêrg’te halk şöleni: Öcalan’ın hayallerini gerçekleştirmek için mücadele edeceğiz

Yazar: Aziz Oruç
1 Kasım 2025

‘Toplum sağlığı için mücadeleyi sürdüreceğiz’

‘Toplum sağlığı için mücadeleyi sürdüreceğiz’

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
1 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır