Wan’da şüpheli ölüm ve kadın intiharlarında yaşanan artışa dikkat çeken TJA’lı Felek Babur, ‘Her şüpheli ölümün arkasında aile ve erkek var’ dedi
Türkiye ve Kürdistan’da kadınlara yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve katliamlar her geçen gün artıyor. Wan’da son iki yılda en az 28 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Kentte şüpheli kadın ölümlerinin en çok yaşandığı ilçe Qelqelî (Özalp) oldu. Kadınların ölümüyle sonuçlanan vakaların büyük bölümü “intihar” ya da “kaza” olarak kayıtlara geçti. Dikkat çeken husus ise, şüpheli ölümlerin benzer şekilde yaşanması ve yine soruşturmaların benzer şekilde kapatılması. Evde, kırsalda ya da kent merkezinde yaşanan şüpheli ölümlerde, failin tespit edilmemesi kadın örgütlerinin sık sık dile getirdiği “etkin soruşturma yürütülmediği” tezini doğrular nitelikte.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad -TJA) aktivisti Felek Babur, kadın cinayetlerinin yaşanmasının nedeninin cezasızlık politikası olduğunu söyledi.
Kadın cinayetlerinde yaşanan artışta cezasızlık politikalarının etkili olduğun belirten Felek Babur, ” TJA’ya gelen sorunlardan çok duyumlar oluyor. Biz, bu duyumlarla kadınlara ulaşmaya çalışıyoruz. Hiçbir kadının bile isteye intihar edeceğine inanmıyoruz. Kesinlikle intihara sürükleniyorlar. Feodal ve eril zihniyetli bir toplum. Ekonomik kriz, yoksulluk, psikolojik baskının yanı sıra özel savaş dediğimiz politikalar da gençler ve kadınlar üzerinden yaygınlaştı” ifadelerini kullandı.
‘Her şüpheli ölümün arkasında erkek var’
Kent genelinde şüpheli kadın ölümlerinde artış yaşandığını söyleyen Felek Babur, şüpheli kadın ölümleri oranının yüzde 40’a çıktığını belirtti.
Sanal medyada kadınların tuzaklara düşürüldüğünü ifade eden Felek Babur, şunları söyledi:
“Şantaj ve tehditleriyle ‘Bizim istediklerimizi yapmazsanız konuşmalarınız, fotoğraflarınız ailelerinize gönderileceğiz’ deniliyor. Bu sefer kadın korkuyor. Feodal bir toplumda yaşıyoruz. Kadın bir şekilde eşi, babası, ağabeyi, akrabaları tarafından zarar göreceğini biliyor. Kadına ‘namus’ gözüyle bakıldığı için bunlar kaçınılmaz oluyor. Ama biz, bunu kabul etmiyoruz, kimsenin malı ve namusu da değiliz. Erkek kendini kadın üzerinden güçlendirmeye ve kadını düşürmeye çalışıyor. ‘Benim istediklerimi yapmazsan senin hayatına son veririz’ diyorlar. Bunu en yakınları yapıyor. Hatta kendi çocuğunun eliyle hayatına son vermeye kadar gidiyor. Bir anne çocuğunun asla katil olmasını istemez, çocuğunu düşündüğü için bile hayatına son verebiliyor. Her şüpheli ölümün arkasında aile ve erkek var.”
Ekonomik şiddet
Ekonomik krizin de kadın ölümlerinde etken olduğunu kaydeden Felek Babur, “Sosyal medyada ise iş imkanı adı altında kendilerine mecbur bırakıyor. Bu fuhşa, madde kullanım ve bağımlılığına kadar gidiyor. Her şüpheli ölümün arkasında bir cezasızlık politikası var” dedi.
‘Herkes ayaklanmalı’
Mücadele hattı geliştirerek, kadınları komün yaşama dahil ettiklerinin altını çizen Felek Babur, şunları söyledi:
“Bizim de belli başlı projelerimiz var. Belediyelerle ortak yaptığımız kadın dayanışma evleri ve kadın sığınma evleri var. Özellikle kadının kendi üretimi olan ürünleri satıp ekonomik özgürlüğünü sağlaması için de bazı yerler yapıyoruz. Mesela biz bu yıl çoğu yerde kendi imkanlarımızla komün bir şekilde ekimler yaptık. Kadınlar kendi el sanatlarını sergilediler. Bu, sorun sadece Kürt halkı ve kadınlarını değil; bütün her kesimindir. Bugün burada oluyorsa yarın başka yerde daha da artacak bu sorun. Sonuçta aynı ortamda ve coğrafyada yaşıyoruz. Bunla mücadele etmek için herkesin ayaklanması ve duyarlı olması lazım. İş imkanlarının açılması ve verilmesi gerekiyor. Artık herkesin, kadının gücü ve varlığının farkında olması lazım.”
Haber: Zeynep Durgut / MA









