Süreci değerlendiren DEM Parti Milletvekili Serhat Eren, ‘Şuan itibari ile Sayın Öcalan’ın ısrarla bahsetmiş olduğu şey, entegrasyon yasalarıdır. Entegrasyon yasaları egemen ulus içerisinde erimeyi değil; tam aksine çoğulculuk içerisinde halkların birlikte bir gelecek inşa etmesini, kendi dilini, kültürünü, kimliğini korumayı sağlayacaktır’ dedi
Geçtiğimiz günlerde Kürt Özgürlük Hareketi, sürecin yasal değişikliklerin konuşulduğu ikinci aşamaya geçildiğini güçlerini “Medya Savunma Alanları’na” çekerek duyurdu. Devlet ve iktidar henüz somut adım atmazken Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Serhat Eren, sürecin silahların susmasını ifade eden “negatif barış” sürecinden artık yasal düzenlemelerin yapılacağı “pozitif barış” sürecine geçilmesi gerektiğini söyledi.
Devletin baskıcı politikasında ısrar ettiğini ifade eden Serhat Eren, “Sayın Öcalan ve Özgürlük Hareketi bütün ezberleri bozan tarihi kararlar aldılar. Özgürlük Hareketi, Sayın Öcalan’ın ortaya koymuş olduğu bu stratejik karara ne kadar bağlı olduğunu ortaya koydu” dedi.
Entegrasyon yasaları uyumu sağlar
Entegrasyon yasaları için gerekli adımların atılması gerektiğini ifade eden Serhat Eren, “Şuan itibari ile Sayın Öcalan’ın ısrarla bahsetmiş olduğu şey, entegrasyon yasalarıdır. Entegrasyon yasaları egemen ulus içerisinde erimeyi değil; tam aksine çoğulculuk içerisinde halkların birlikte bir gelecek inşa etmesini, kendi dilini, kültürünü, kimliğini korumayı sağlayacaktır. Dolasıyla entegrasyon yasalarının biran önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Bunu da açımlarsak; kuşkusuz silah bıraktığını ortaya koyan, örgütün feshettiği belirtilen gerillaların toplumsal, siyasal, demokratik yaşama katılımını sağlayan yasaların çıkarılması gerekiyor. Bu adımın kendisi sadece gerillaları kapsayan değil; aynı zamanda bugüne kadar hukuk dışına çıkarılmış, devletin siyasal ilişkileriyle, hukuksal pratiği ile sorunlar yaşamış bütün Kürtlerin hukukun içerisine alınması ilk adım olarak ifade edilebilir” diye konuştu.
Yasalar çıkarılmalı
Demokratik siyasete katılmayı sağlayacak yasaların çıkarılmasının aynı zamanda demokratik siyasetin güvence altına alınması anlamına geldiğini belirten Serhat Eren, Negatif barış sürecinin yani çatışmasızlığın bazı şeyleri onardığını, fakat pozitif barış sürecinin ise halkların özgürleşmesini sağlayacağını belirtti. Serhat Eren, “Pozitif barış süreci farklı kültürlerin, dillerin, kimliklerin yaşama olanağını sağlayacak süreçtir. Aynı zamanda Kürtlerin dillerini, kimliklerini, vatandaşlık durumunu ve eşit yurttaşlık durumunu da güvence altına alacak süreçlerdir. Bunlar kuşkusuz bir an önce olacak süreçler değil; aşamalı süreçlerdir” diye belirtti.
Dünya üzerinde denendi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a “umut hakkının” ihlal edildiğine yönelik kararın tanınmasını isteyen Serhat Eren, Meclis’te kurulan komisyonun Abdullah Öcalan ile görüşmemesinin eksiklik olduğunu ifade etti. Serhat Eren, “Dünyada birçok yerde çatışmalar yaşanmış, savaşlar yaşanmış, çatışma çözümleri olmuş, barış süreçleri olmuş. Barış süreçleri doğru ilişkilerle mümkün hale gelebilir. Bakın Kolombiya’da FARC gerilla komutanı Timoşenko ile bu görüşme gerçekleşmiş ve bütün süreç bunun üzerinden gitmiş. Ve yine ‘terörist’ olarak ilan edilen Mandella ‘terörist’ olarak ilan edilen Güney Afrika Kongresi bir süre sonra bizatihi Apartheid rejiminin cumhurbaşkanı tarafından barışın lideri olarak kabul edilen Mandella ile görüşmeyle bu barış süreci gerçekleşmiş. Keza yine Nepal’de bakın Praçanda adlı komutanla yapılan görüşmeler sonucunda bu barış gerçekleşmiş” şeklinde konuştu.
Komisyonun Abdullah Öcalan ile görüşmesinin süreci hızlandıracağını kaydeden Serhat Eren, Bu görüşmenin gerçekleşmesi durumunda sonraki adımların hem negatif barış sürecinin ilerlemesi hem pozitif barış sürecine evrilmesini hızlandıracağını söyledi.
Haber: Fethi Balaman / MA








