Annesinin yaşadığı erkek şiddetine tanıklık eden ve benzer şiddete kendi yaşamında da maruz bırakılan S., annesinin desteğiyle şiddet döngüsünü yendiğini belirterek, ‘Kaderdir deyip geçiyoruz ama bu kader değil. Artık buna dur deme zamanı’ dedi
Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) raporuna göre Türkiye ve Kürdistan’da her gün ortalama üç kadın şiddete uğruyor. Fiziksel şiddet sistematik biçimde sürerken, son dönemlerde psikolojik ve dijital şiddet vakalarında da artış söz konusu. Şiddet; evde, sokakta, iş yerinde ya da kamusal alanda en yakın erkekler eliyle sürdürülüyor. Amed’in Lîce ilçesinde yaşayan bir anne ve kızının hikayesi de bu tabloyu yansıtıyor: “Bu kader değil” diyerek şiddet sarmalını kıran iki kadının mücadelesi…
‘Defalarca ölümden döndüm’
Kırsal bir bölgede yaşayan anne T., çocuk yaşta zorla evlendiriliyor. Henüz 15 yaşındayken evlendiği erkek tarafından yıllarca şiddete maruz bırakılan T., yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor:
“Şiddetin her türlüsünü yaşadım. Sadece dövüldüğümde şiddet gördüğümü sanıyordum ama her aşağılanma, aç bırakma, dışarı atma da şiddetti. Kaç defa soyup kapının önüne attığını unuttum. Ailem sahip çıkmadı, geri döndüğümde şiddet daha da arttı. Defalarca ölümden döndüm. Çocuklarımın gözü önünde kafama silah dayadı. O zamanlar susuyordum ama yıllar sonra ses çıkarmayı öğrendim. Artık kızlarımın aynı şeyi yaşamasını istemedim.”
Anne T., kendi yaşamında bitiremediği şiddeti kızının yaşamında durdurmak için mücadele ettiğini belirtti.
‘Bu kader değil’
Annesinin yaşadıklarına tanıklık ederek büyüyen S., erkek şiddetiyle çocuk yaşta tanıştığını söylüyor. Babasından gördüğü şiddetin ardından nişanlıyken evden kaçmak zorunda kalıyor. Ancak evlendiği kişi tarafından da şiddete uğrayan S., şunları anlattı:
“Sekiz yıldır evliyim. Hem eşimden hem ailesinden şiddet gördüm. Madde kullanıyordu, defalarca bana silah doğrulttu. Çocuklarımı alıp kaçtım. Kaçarak evlendiğim için şikayet edemedim. Şimdi annemle yaşıyorum, o bana ‘artık susma’ dedi. Onun gözlerinde kendimi gördüm.”
S., yaşadıklarını “kader” olarak gören anlayışa karşı çıkarak şöyle sesleniyor: “Kaderdir deyip geçiyoruz ama bu kader değil. Annemiz gördü diye biz de göreceğiz, susacağız diyorlar. Kadınları susturarak ikincil hale getiriyorlar. Artık buna dur deme zamanı.”
‘Kimse şiddete boyun eğmesin’
Kızının yaşadıklarından sonra geçmişin yeniden gözünün önüne geldiğini söyleyen anne T., son olarak şu çağrıyı yaptı:
“Ben şiddet ortamında 30 yıl yaşadım. Kızımın aynı şeyi yaşamasına izin veremezdim, gidip onu aldım. ‘Normaldir’ diye dayattıkları bu şiddet normal değil. Kadınlar ağlamasın, mücadele etsin. Boyun eğmeyin. Benim tek amacım artık hem kendimi hem kızımı korumak.”
Haber: Medine Mamedoğlu / JINNEWS









