Mart ayında Kocaeli’nde düzenlenen protestolara katıldıkları gerekçesiyle üç üniversite öğrencisine bugün KYK tarafından ‘kınama’ cezası verildi. KYK yönetiminin bu kararı, öğrencilerin barışçıl protesto hakkını engellemeye yönelik bir çaba olarak değerlendiriliyor. Öğrenciler, üniversite kampüsünde polis ve özel güvenlik baskısı ile karşılaşırken, kaldıkları KYK yurtlarında da benzer baskılara maruz kalıyor.
Kocaeli Üniversitesi 27 Mart 2025 tarihinde de emniyetin gönderdiği görüntüler üzerinden 32 öğrenci hakkında soruşturma başlatılmıştı.
Kocaeli Üniversitesi öğrencileri de bugün saat 14.00’de, Umuttepe yerleşkesi yemekhane önünde bir araya gelerek A kapısına yürüdü ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Eyleme gençlik örgütleri ve üniversiteliler katıldı.
Üç öğrenci, KYK yurdunda demokratik haklarını kullandıkları gerekçesiyle Yurt Hizmetleri Yönetmeliği’nin 24/2-f maddesi uyarınca kınama cezası aldı. Bu durumu protesto eden öğrenciler, geçmişteki protestolar nedeniyle yurttan atılan sekiz sıra arkadaşlarının durumunu da gündeme getirdi.
‘Aceleyle hazırlanan tebligat’
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu karar, hem uygulama usulü hem de hukuki dayanakları bakımından temel hak ve özgürlüklere açıkça aykırıdır. Verilen cezanın hukuka uygun resmi bir evrak ile tebliğ edilmesi gerekirken, öğrencilere önce sözlü olarak tebliğ edilmiş, ardından aceleyle hazırlanan tebligatlar ulaştırılmıştır. Asıl sorun ise tebligatlara dayanak gösterilen ilgili maddenin f bendindeki tanımlardır: “oturma eylemi yapmak, pankart taşımak veya asmak, ideolojik veya politik amaçlı gösteri, toplantı, tören düzenlemek, demeç vermek, katılmak”. Bu tanımlar, Anayasa’nın 34. maddesine apaçık bir aykırılık teşkil etmektedir. Anayasal haklarını kullanan arkadaşlarımızın bu gerekçeyle cezalandırılması kabul edilemez.
Barınma hakkı
KYK yurtlarının yetersizliği ve sağlıksız koşulları sıcak su olmaması, sağlıksız yemekler, bozuk asansörler vb. zaten bir barınma krizi yaratırken, bu yetersizlikler nedeniyle binlerce öğrenci yüksek kiralara, deprem riski taşıyan evlere ya da cemaat yurtlarına mecbur bırakılmaktadır. Barınma krizinin bu denli derinleştiği bir dönemde, öğrencilerin yurttan hukuksuz şekilde atılması, en temel haklardan biri olan barınma hakkının yok sayılması demektir.”
Öğrenciler, GSB İl Müdürlüğüne bağlı Yurt Hizmetleri Müdürlüğü’nün, “konunun emniyeti ilgilendirdiğini” belirterek bilgi vermekten kaçındığını, sürecin şeffaflıktan uzak ve keyfi bir şekilde yürütüldüğünü vurguladı.
Örgütlü mücadele vurgusu
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
“Siyasi iktidar ve yerel amirlikler bizleri yıldırmak ve Kocaeli Üniversitesi öğrencilerinin haklı mücadelesini bastırmak için son çareyi yurttan atmakta bulmuştur. Ancak üniversitelerimizi egemenlerin kıskacından kurtarmak için mücadele eden, ülkedeki antidemokratik uygulamalara karşı örgütlü mücadele eden öğrencilerin kent meydanındaki eylemlere katılması suç değildir.”
Talepler sıralandı
Öğrencileri taleplerini şöyle sıraladı:
- Sınav haftası öncesinde Emniyet tarafından yapılan bu keyfi zorlama derhal son bulmalıdır!
- Üç arkadaşımıza verilen “süresiz yurttan çıkarılma” cezası ve tüm disiplin soruşturmaları derhal iptal edilmelidir!
- Barınma ve protesto gibi kazanılmış haklarımız saray rejimine teslim edilmeyecektir.
“Biz Kocaeli Üniversitesi öğrencileri olarak hukuksuz kararların geri alınmasını talep ediyoruz. Bütün kamuoyunu barınma ve ifade özgürlüğü mücadelemizle dayanışmaya çağırıyoruz” diyen öğrenciler eylemde sık sık, “susma haykır barınma haktır”, “barınma haktır gasp edilemez”, “susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!” “yaşasın öğrenci dayanışması”, “kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı.
KOCAELİ









