AB’nin hazırladığı Dijital Uygulama Çerçevesi düzenlemesine karşı 127 sivil toplum kuruluşu ortak açıklama yayınlayarak, ‘Kazanılmış dijital insan haklarının en büyük geri çekilmesiyle karşı karşıyayız’ denildi
Avrupa Birliği’nin (AB) yeni dijital düzenlemesi Dijital Uygulama Çerçevesi üzerine tartışmalar kızışırken, sivil toplum örgütleri teklifin temel haklara doğrudan darbe vuracağını ileri sürdü. Avrupa Sivil Özgürlükler Merkezi (ECNL), Avrupa Dijital Haklar Koalisyonu (EDRi), Liberties ve diğer 120’yi aşkın dernek 13 Kasım tarihinde yayımladıkları ortak mektupta AB Komisyonu’na bir çağrıda bulundu. Açıklamada “Kazanılmış dijital insan haklarının en büyük geri çekilmesiyle karşı karşıyayız” denildi.
ECNL yönetici direktörü Andrea Zowislo, “Bu düzenleme devletlere internet içeriklerini kaldırma, kullanıcı verilerine erişim ve platformlar üzerinde gözetim yetkisi tanıyor. İfade özgürlüğü, özel hayatın gizliliği ve dijital örgütlenme hakkı bu metinle ciddi biçimde tehdit altında” açıklamasını yaptı.
Teklife muhalefet edenlerden biri de özgürlük savunucusu ve dijital hak aktivisti Max Schrems oldu. Schrems, yaptığı yazılı açıklamada “AB, güvenlik söylemi altında dijital alanı kontrol altına alma isteğini açıkça ortaya koyuyor. Bu, sadece kullanıcı verilerinin değil, halkların özgürlüğünün de hedef alınması demektir” ifadesini kullandı.
Uzmanlar, DEF içinde yer alan kullanıcı verilerine erişim, içerik kaldırımı ve devlet-platform iş birliği mekanizmalarının özellikle muhalif sesler ve azınlık grupları için tehlike yarattığını belirtiyor. Sözgelimi ECNL’nin hazırladığı rapora göre Dijital Hizmetler Yasası (DSA) ve benzeri düzenlemeler kapsamında “temel haklar etkisi değerlendirmesi” uygulanmadığında, sınır tanımayan sansür riskinin arttığı vurgulanıyor.
AB İçişleri ve Adalet Komiserliği, önerilen düzenlemenin ‘dijital güvenlik ve demokratik katılımı güçlendirme’ amaçlı olduğunu savunsa da, sivil toplum buna “araçsallaşmış güvenlik söylemi” diyerek karşı çıkıyor. ECNL’nin belgelerinde “sivil toplumun karar süreçlerine katılımı minimum düzeyde” olduğu ve düzenlemenin şeffaflık ilkesine aykırı şekilde hazırlandığı eleştiriliyor.
Muhalefet cephesine göre öneri yasalaşırsa, kullanıcıların dijital ortamda fikir beyan etme, örgütlenme ve bilgiye erişme hakları gerileyecek. ECNL açıklamasında, “Dijital alan demokratik mücadelenin en canlı mecrasıdır. Bu alanı güvenlik gerekçesiyle denetime açmak, demokratik kazanımlara doğrudan darbeyle eşdeğerdir” deniliyor.
Brüksel’de süren müzakerelerde, bu tür düzenlemelerin yalnızca teknik veya güvenlik odaklı değil; aynı zamanda siyasal bir yönü olduğu da tartışma konusu.
DIŞ HABERLER









