• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
18 Kasım 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kadın

Ortadoğu’da devlet krizi ve kadın: Türkiye

18 Kasım 2025 Salı - 10:41
Kategori: Kadın, Manşet
Ortadoğu’da devlet krizi ve kadın: Türkiye

Türkiye’de 2025 yılında ekonomik kriz, yargı baskısı, kadına yönelik şiddet ve demokratik hakların kısıtlanması kadınları doğrudan hedef aldı. Ancak tüm bu tabloya rağmen kadınlar her yerde örgütlenerek toplumsal mücadelenin en güçlü öznesi haline geldi

Savaşlar, çatışmalar ve ekonomik krizler tüm dünyayı sarsarken, en ağır bedeli yine kadınlar ve kız çocukları ödüyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya genelinde her üç kadından biri, çoğunlukla en yakınındaki erkekler tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor. Kadınlara yönelik şiddet münferit değil; toplumların vicdanında derin yaralar açan, ekonomik ve sosyal dengeleri sarsan bir sistematik bir insan hakları ihlali.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kadınların sadece hayatta kalmak için değil aynı zamanda eşit, adil ve özgür bir dünya için verdikleri mücadelenin simgesi. Kadınlar, savaş bölgelerinde barışın öncüsü, ekonomik kalkınmanın taşıyıcısı, demokratik dönüşümlerin aktörü olarak varlıklarını sürdürüyor. Araştırmalar, barış süreçlerine kadınların katılımının çatışma sonrası daha kalıcı ve sürdürülebilir bir barış sağladığını kanıtlıyor.

Tablo eşitsizliklerle dolu

Ancak tablo hala derin eşitsizliklerle dolu. Kadınlar dünya genelinde güvencesiz ve düşük ücretli işlerde çalışıyor, ekonomik kaynaklara erişimde kısıtlanıyor, karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmiyor. 165 ülkenin sadece 104’ünde aile içi şiddeti kapsayan kapsamlı yasalar bulunuyor. Siyasi alanda ise ayrımcı yasalar, toplumsal cinsiyet kalıpları ve yoksulluk kadınların temsilini sınırlamaya devam ediyor.

Uzmanlara göre, kadınların liderlik ettiği toplumlar daha dirençli, adil ve barışçıl oluyor. Bu nedenle 25 Kasım, yalnızca bir anma günü değil; kadınların hayatlarını, haklarını ve eşit temsil taleplerini savunma çağrısı olarak öne çıkıyor.

Türkiye için kriz

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) yayımladığı 2025 Cinsiyet Eşitliği Raporu ülkelerin kadın- erkek eşitliği açısından veri sunuyor. Forum’un son raporu Türkiye’nin bu konuda nerede durduğunu gözler önüne seriyor. Rapor Türkiye için bir krize işaret ediyor. Türkiye, 148 ülke arasında 8 basamak gerileyerek sıralamada 135’inci sırada yer alarak cinsiyet eşitliği açısından küresel sıralamada yerini kaybederken Avrupa kıtasında da sonuncu ülke konumunda. Ülkenin sırlamadaki düşüşü kadın politikaları, kadınların desteklenmesi ya da korunması yolunda ne kadar yol alındığını da gösteriyor. Türkiye’nin yıllarca kadın politikaları eleştirilen Suudi Arabistan’ın gerisine düşmesi gelinen noktayı net bir şekilde gösteriyor.

‘Aile yılında’ kadınlar katledildi

Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “müjde” sözü ile duyurduğu ‘Aile yılında’ da kadına yönelik şiddet artarak devam etti. Kadının değil ailenin yüceltildiği, kadınların korunmaması, kadın politikalarındaki yetersizlik, gerici düşmanca söylemler ve yargıda verilen kararlar 2025 yılının da konusu oldu. Kadınların ve kız çocuklarının yaşamları hiçe sayıldı. Kadınlar ve çocukları ‘güvenli alan’ olarak tarif edilen evlerinde katledildi. Failler evli oldukları erkek, baba, oğul veya bir akraba olarak kayıt altına alındı. Kadın katliamları en çok aile içinde yaşandı.

En az 296 kadın katledildi

Bakanlıklar bu yıl için de yine kadın katliamları ile ilgili bu yıl da veri açıklamadı. Basında çıkan haberlerden aylık çetele tutan JINNEWS’in verilerine göre geçtiğimiz 25 Kasım’dan bu yana Türkiye’de 296 kadın erkekler tarafından katledildi. 220 kadının yaşamını yitirmesi ise kayıtlara şüpheli olarak geçti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2025’in ilk 6 ayında erkekler tarafından katledilen kadın sayısının 336’ya ulaştığını 9 kadının da koruma altında katledildiğini açıklamıştı. Üstelik şiddet sadece kadınları değil çocukları da hedef aldı. Yine aynı tarihler aralığında 24 çocuk katledilirken 19 çocuğun ölümü şüpheli bulundu. Katledilen kadınlar arasında haklarında koruma kararı olanlar da vardı. 2024 verilerine göre, bir yılda katledilen 394 kadından 20’si hakkında koruma kararı vardı.

Çocuklar taciz ve tecavüze maruz kaldı

Aile yılının temel noktalarından biri ülkede evlenmenin hızlanması, evlenme oranlarının yükseltilmesi aynı zamanda boşanmaların da önüne geçilmeye çalışılmasıydı. Kimi söylemler ve uygulamalarla erken yaşta evliliklerin önü açılmaya çalışıldı. 2025 yılının 10 ayında 218 çocuk erkekler tarafında çeşitli biçimlerde cinsel saldırıya maruz kaldı. TÜİK en son açıkladığı verilerine göre; 15- 17 yaş grubunda 6 bin 505, 15 yaş altında 130 çocuk doğum yaptı. Bu tespit edilen çocukların tecavüze maruz kaldıkları anlamına geliyor. Bu yıl Zonguldak’ta 14 yaşında bir çocuğun tecavüze maruz kaldığı ve doğum yaptığı basına yansıdı. Aynı kentten 16 yaşında bir çocuğun daha karın ağrısı şikayeti ile hastaneye gittiği ve doğum yaptığı öğrenildi. Ceyhan hastanesinde de bir çocuk tuvalette ne yaşadığını bilmeden bir bebek dünyaya getirdi. Karaman’da Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yine 14 yaşındaki bir çocuk doğum yaptı.

Kadınlar yoksulluğa mahkum edildi

2025 yılı içinde kimi düzenlemeler yapan iktidar hiçbir zaman adımlarını kadınlardan yana atmadı. Kadını ‘aile içimde’ eve hapseden politikalara devam edildi. TÜİK’in verilerine göre 2025 yılında kadınların iş gücüne katılım oranı sadece yüzde 36,8 olarak kaydedildi. Ancak kadınların emeği görünmez kılınmaya devam edildi. Derin bir adaletsizlik ve ekonomik krizin yaşandığı Türkiye’de bu yoksulluktan en çok kadınlar etkileniyor. Kadınların güvencesiz ve kayıt dışı çalışmaya mahkum edilirken ev içi emekleri de görmezden geliniyor. Toplum ve AKP iktidarı kadınlara ‘modern kölelik’ rolünü biçiyor. Kadınlardan uysal olması, itaatkar davranması, boyun eğmesi bekleniyor. 2025 yılının ilk 10 ayında bin 737 işçi çalışırken iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Basına yansıyan haberlere göre hayatını kaybedenlerin 114’ü kadındı.

Devlet şiddeti

2025 yılı aynı zamanda kadınlara devlet şiddetinin de görünür olduğu ve sıkça konuşulduğu bir yıl oldu. Muhalif kadınlar, gazeteciler çeşitli gerekçelerle gözaltına alınırken kendilerine çıplak arama dayatıldı. Gözaltına alınan kadınlar cinsel saldırı tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Ülkede bilinçli bir şekilde tırmandırılan kadın düşmanlığı, polis müdahalelerinde kendini açıkça gösterdi. Kadınlar bulundukları cezaevlerinde de şiddete maruz kaldı. Temiz iç çamaşırı, hijyenik ped, sabun gibi temel ihtiyaç malzemelerine erişemeyen ya da bu konuda güçlük yaşayan kadınların anlatımları raporlara yansıdı. Kadınların bir kısmı sevk sırasındaki kötü muamele ve saatlerce bekletildikleri sevk araçlarının durumu nedeniyle tedaviye erişim sürecinin işkenceye dönüştüğünü ifade etti. Yine cezaevlerinde kadınlara çıplak arama dayatılırken kimi cezaevlerinde mahremiyet hakkı gözetilmeden koğuşlara kameralar takılmak istendi. İnsan Hakları Derneği’nin raporuna göre cezaevlerinde 161’i kadın, bin 251’i erkek olmak üzere en az bin 412 hasta tutsak var. Hasta tutsakların sağlık hakkı engellenirken onlar için koşullar da katlanarak işkenceye dönüşüyor.

Özel savaş politikaları

Ortadoğu ve tüm dünyada yürütülen paylaşım savaşları özellikle kadınları hedef almaya devam ediyor. Savaşlar kadınlara daha fazla yoksulluk, sömürü ve şiddet olarak yansırken kadınlar zorunlu göçlere maruz kalıyor şiddetin hedefi haline geliyor. Kadınlar tüm yaşananlara rağmen erkek egemen iktidarlara karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesi vermeye devam ediyor. Kürt sorununun çözümü noktasında mücadelenin merkezinde yer alan kadınlar toplumsal barışın sağlanması için de önemli roller üstleniyorlar.

Özel savaş politikalarının hedefinde olan kadınlar her türlü şiddet biçimiyle karşı karşıya kalıyor. Kuzey Kürdistan başta olmak üzere Kürtlerin yoğunluklu olduğu yerlerde iktidar kadınlara karşı özel savaş politikalarını genişletiyor. Askeri ve polis gücünü kullanan iktidar özellikle genç kadınları ahlaki ve kültürel değerlerini yozlaştırma, genç kadınları evlenme vaadiyle kandırma, kaçırma, tehdit, ajanlaştırma, dijital medya gibi onlarca yol ve yöntem uyguluyor. Bunun dışında genç kadınlar uyuşturucu kullanımı, para karşılığında ilişkiye zorlama ile karşı karşıya bırakılıyor.

Gülistan Doku ve son olarak Rojin Kabaiş’in hala failleri bulunmazken bu dosyalardaki adaletsizlik devam etti. Kadınların eylemleri ve ısrarlı takibiyle kimi dosyalar tozlu raflardan indirilmek zorunda kalırken katliamların aydınlatılması için çağrılar yapıldı. Rojin Kabaiş dosyası kadınların eylemleri ve direnişiyle kapatılamadı.

Uyuşturucu ve fuhuş yaygınlaştırılmaya çalışılıyor

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi’nin 3 bin 200 kadınla gerçekleştirdiği görüşmeler sonucu hazırladığı 2024 raporuna göre ‘uyuşturucu Kürdistan’da kolayca dolaşıma sokuluyor, taşıyıcılık yaşı 7’ye, kullanım yaşının ise 12-13’e kadar düşüyor.  Fuhuş Kürdistan’da özel olarak yaygınlaştırılıyor ve Kürt kadınları buna zorlanıyor. Kolluk güçleri ‘sevgi’ adı altında kurdukları ilişkilerle kadınları kimliklerinden ve mücadelelerinden uzaklaştırırken bu süreçte ses ve görüntü kayıtlarıyla kadınlara şantaj yapıyor. Kadınlar özel savaş politikalarına örgütlü mücadeleleri ile cevap veriyor. Bu kapsamda kadınlar belediyeler ve TJA aracılığıyla birçok etkinlik ve eylemler düzenledi ev toplantıları gerçekleştirdi.

Bir yıllık süreçte kadınlar birçok alanda farklı başlıklarla çalışmalar yaptı şiddet gören kadın ve çocuklara ulaştı. DEM Parti Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, geçtiğimiz yıl 13 Kasım’da başlattıkları, “Sözümüz bitmedi, şiddeti birlikte durduracağız” kampanyası ile, bir yılda yaklaşık 125 bin kadına ulaştı. Partili belediyeler çok sayıda kadın kurumunu hayata geçirirken, kadın istihdamı ve atölyeler ile de önemli adımlar attı. Belediyelerde kadınların çalışmaları sayesinde kentler ‘kadın dostu kentler’ statüsü kazandı.

Kadınlar barışın sözcüsü oldular

Kürt sorunun çözümü noktasında bu yılın Şubat ayından itibaren Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından geliştirilen Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na ilk olarak sahiplenenler kadınlar oldu. Çatışmaların hayatlarında nasıl şiddete dönüştüğünü bilen kadınlar sürecin büyütülmesinin taşıyıcıları haline geldi.  Abdullah Öcalan’ın çağrısı ile silahları imha töreni düzenleyen PKK gerillaları yaktıkları ateşle yeni bir doğum ve yeni bir dönemin müjdesini verdi. Bu törende de kadınlar en öndeydi. Kadınlar, yeni bir dönemin başladığını kendi öncülükleri ile duyururken iktidara rağmen bu süreci toplumsallaştırmak ve süreç içinde yer almak için seslerini yükseltti.

‘Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi’

İstanbul’da 22-23 Şubat’ta yapılan “Kadınlar Barışı Konuşuyor” çalıştayının sonucunda kadınlar Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi kurdu. Kadınlar inisiyatifi kısaca “Bizler, barışın öznesi, kurucusu olmak eşit ve özgür bir yaşam arzumuza, kendi geleceğimize sahip çıktığımız bir barış mücadelesini örmek için bir araya geliyoruz. Baskının, şiddetin, demokratik haklara yönelik saldırıların arttığı şu günlerde biz kadınlar, barışı inşa etmenin mümkün olduğuna inanıyoruz ve bunun yollarını birlikte aramak istiyoruz” şeklinde tanımladı. Kadınlar bu çerçevede eylem ve etkinlikler düzenleyerek seslerini duyurmaya çalıştı. Kadınlar aynı zamanda Meclis’te TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 15’inci toplantısına katılarak görüşlerini dile getirdi.

Barış Anneleri en önde yer aldı

Kadınlar bulundukları yerlerde Barış Kürsüsü kurdu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü isteyen kadınlar, yürüyüşler, paneller ya da salon toplantılarıyla tecridin sona ermesini istedi. Barış Anneleri her fırsatta Abdullah Öcalan tarafından geliştirilen süreci desteklerken her zaman en önde yerlerini aldı. 12 yılın ardından gerçekleştirdikleri konferansta bir araya gelen Barış Anneleri barış toplumsallaşması için sorumluluk alacaklarını ilan etti.  Barış Anneleri konferansta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü isterken mücadelenin devam edeceği sözünü verdi.

DEM Parti Kadın Meclisi süreç gündemli olarak siyasi partilerin kadın yapıları ile görüşme trafiği gerçekleştirdi. Tevgera Jinên Azad-TJA üyesi kadınlar, 7 ayrı noktadan başlattıkları yürüyüşlerle barış taleplerini haykırdı. Kadınlar hala barışın sağlanması için seslerini yükseltirken özellikle Kürt kadınlar bulundukları her yer her noktada sürecin sözcüsü haline geldiler.

Yaşamı kadınlar örüyor

Kadınlar, baskı, savaş, yoksulluk ve şiddetin en karanlık anlarında dahi yaşamı yeniden kurmanın direncini taşıyor. Onların mücadelesi, yalnızca kendileri için değil; adalet, barış ve özgürlük isteyen herkes için bir umut kaynağı. Bugün dünyanın dört bir yanında susturulmaya çalışılan kadın sesleri, aynı anda yankılanıyor. Kadınlar ‘Jin, Jiyan, Azadi’ felsefesi ve direnci ile yaşamı elleriyle örüyor.

Kaynak: Sarya Deniz / NûJINHA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

YJŞ Komutanı: Önder Apo’nun çözümlemelerini esas alıyoruz

Sonraki Haber

Tawila’da kadın ve çocuklar hayatta kalma mücadelesi veriyor

Sonraki Haber
Tawila’da kadın ve çocuklar hayatta kalma mücadelesi veriyor

Tawila'da kadın ve çocuklar hayatta kalma mücadelesi veriyor

SON HABERLER

Amed’de 750 kurum, platform, inisiyatif deklarasyon açıklıyor  CANLI

Amed’de 750 kurum, platform, inisiyatif deklarasyon açıklıyor CANLI

Yazar: Aziz Oruç
18 Kasım 2025

ABD ile Kanada arasında reklam krizi

Trump: Meksika’ya saldırı düzenleyebiliriz

Yazar: Bedri Adanır
18 Kasım 2025

Gazeteci Bayram’a 7 yıl 6 ay hapis cezası ve tahliye

Gazeteci Bayram’a 7 yıl 6 ay hapis cezası ve tahliye

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Kasım 2025

DEM Parti: 12 tutsağın katledildiği davanın zamanaşımına uğratılması kabul edilemez

DEM Parti: 12 tutsağın katledildiği davanın zamanaşımına uğratılması kabul edilemez

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Kasım 2025

Berivan Kutlu kadınların omuzunda son yolculuğuna uğurlandı

Berivan Kutlu kadınların omuzunda son yolculuğuna uğurlandı

Yazar: Heval Elçi
18 Kasım 2025

Efrîn halkı güvenli bir şekilde geri dönmek istiyor

Efrîn halkı güvenli bir şekilde geri dönmek istiyor

Yazar: Bedri Adanır
18 Kasım 2025

TJA’dan sergi baskını protestosu: Haddinizi bilin

TJA’dan sergi baskını protestosu: Haddinizi bilin

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
18 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır