Meclis’in İmralı ziyareti için yarın kritik karar günü. Komisyon üyeleri, karar için nitelikli çoğunluğa ya da oylamaya gerek olmadığını belirterek, somut adımların önünde sahada veya yasada herhangi bir engel bulunmadığının altını çizdi
Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı ziyaret etme kararını görüşmek üzere bir araya geliyor. Toplantı öncesi Komisyon üyeleri HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, EMEP Milletvekili İskender Bayhan ve Yeni Yol Grubu Başkanvekili Bülent Kaya önemli değerlendirmelerde bulundu.
Komisyon’un İmralı’ya gitmesi yönünde başından bu yana beyanda bulunduklarını hatırlatan İskender Bayhan, İmralı’ya bir heyetle gidilmesi ve önümüzdeki dönemde “eve dönüş” ve “geçiş dönemi yasaları” gibi somut adımların acilen atılması gerektiğini belirtti. Sahada bu adımların önünde herhangi bir engel olmadığını ifade eden İskender Bayhan, “Bir an önce somut adımlar atılmaya başlanmalı” dedi.
Komisyon teyit aldı
Meclis ve Komisyon Başkanı Numan Kurtulmuş’un bir kapalı oturumda atılması beklenen adımlar için sahada engel olup olmadığını görmek istediklerini aktaran İskender Bayhan, bakanların katıldığı toplantıya işaret ederek, “Bizim sahada gördüğümüz bir engel yok. Bunun en üst seviyede teyit edildiği bir kapalı oturum da olduğunu söyleyebilirim” dedi.
Erdoğan’ın önünde bekleyen gündemler
Atılması gereken adımların, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önünde durduğunu ifade eden İskender Bayhan, bu adımları şöyle sıraladı:
- İmralı’ya gidiş ve ziyaret.
- Cezaevindekilerin serbest bırakılması; AİHM ve AYM kararlarının uygulanması.
- Silah bırakma ve dönüş çalışmalarının başlatılması için yasal çerçevenin oluşturulması.
- Kayyımların kaldırılması ve belediyelerin iadesi.
Rahatsızlığın dışa vurumu
İskender Bayhan, Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının iktidarın adımları geciktirmesi konusundaki rahatsızlığının dışa vurumu olduğunu belirtti. Erdoğan’ın artık bir şey söylemesi gerektiğini vurgulayan İskender Bayhan, “Resmi olarak gidilmesin diyen Yeniden Refah ve DSP var. Onların da Komisyon’da birer temsilcisi var. Esas olarak Erdoğan’ın bir şey demesi lazım. Devlet Bahçeli söylüyor ama iktidar susuyor. Komisyon gitsin mi gitmesin mi, tek kelam etmiyor” dedi.
Nitelikli çoğunluk gerekmez
İlk kez İmralı konusunun Komisyon’un gündemine geleceğinin altını çizen İskender Bayhan, şöyle devam etti: “Toplantıdan kesinlikle İmralı’ya gidilmesi yönünde karar çıkacağını düşünüyorum. İki yanılgı var ve düzeltmek istiyorum;
- Komisyon’un İmralı’ya gitmesi konusunda nitelikli çoğunluk gerekmiyor. Sadece yasal, kanuni, düzenleme ve çerçeveler açısından nitelik bir çoğunluk arar. Onun dışında toplantıya katılan kimlerse onların çoğunluğu yeterlidir. Bu açık bir hükümdür.
- Zaten İmralı’ya gitmek için oylama da gerek yok. Bugüne kadar Komisyon kapalı oturumlar hariç hiçbir dinleme, ziyaret ve görüşmeyi oylamayla yapmamıştı.
İmralı’ya tüm partiler gitmeli
Komisyon’da tüm partilerin temsilcilerinin olduğu bir heyetle İmralı’ya gidilmesinin kalıcı barış ve silahsızlanma açısından zorunlu olduğunu ifade eden İskender Bayhan, “Komisyon Başkanı Numan Kurtulmuş da sürecin ilerlemesi, adımların atılması ve Komisyon’un İmralı’ya gitmesinden birinci dereceden sorumludur. Bu adımlar artık atılmalıdır” diye konuştu.
Kurtulmuş heyeti belirlemeli
Komisyon’un yapması gerekenin çok basitliğini vurgulayan İskender Bayhan, şunları ekledi: “Numan Kurtulmuş, konuyu gündeme getirip kimlerin gideceğini belirlemelidir. Komisyon’un başka bir şansı yoktur. İmralı’ya gidiş ile artık bu gündemi geride bırakıp somut adımların atılacağı, sürecin hukuki güvenceye kavuştuğu aşamaya geçmeliyiz. Sürecin zamana değil, adımlara, çözüme, yasal adımlara ihtiyacı var.”
Gecikme kabul edilemez
HDK Eşsözcüsü ve Komisyon Üyesi Meral Danış Beştaş, ziyaretin geciktirilmesinin artık kabul edilemez olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Komisyon’da da Abdullah Öcalan’ın mutlaka dinlenmesi gerektiğini ve bunun çok fazla uzatıldığını ifade ettik. Zamanı geldi ve artık bu ziyaret kaçınılmazdır. AKP’nin sessizliği, CHP’nin çekingenliği var. Yani bu konuda bir hesap kitap içindeler ve bunu yansıtıyorlar. Birbirlerini bekleyen, önce o söylesin veya bu söylesin gibi yaklaşımlar da aslında samimiyeti sorgulatıyor. Bu konuda artık herkesin açık yüreklilikle konuşması ve süreci güç vermesi gerektiğini düşünüyoruz.”
Karşı duran kaybeder
Türkiye’de farklı zamanlarda 13 sürecin yaşandığını hatırlatan Meral Danış Beştaş, şöyle devam etti: “Ama kısa ama uzun ama belirli bir aşamaya gelmiş ve bu ihtimalle her seferinde sürecin akamete uğraması sonucunu doğurdu. Bu sefer buna izin vermeyeceğiz. Kürt meselesinin çözümüne, barışa kayıtsız kalan, bu konuda karşı duruş sergileyen partiler kaybeder. Türkiye’nin geleceği bir anlamda bu meselenin demokratik ve barış içinde çözümünü gerektiriyor. Tarihsel an içeriyiz. Buna karşı duranlar kaybeder.”
Üç partinin oyları yeterli
Yeni Yol Grubu Başkanvekili Bülent Kaya da Komisyon’un İmralı’ya gitmesi kararının yüksek olasılıkla çıkacağını belirtti. Bülent Kaya, “Komisyon’un İmralı’ya gidip Abdullah Öcalan ile görüşmesini açıktan savunan MHP ve DEM Parti var. AKP her ne kadar açıktan bu konuda bir görüş beyan etmese de Komisyon’un takdiri diyerek sanki bir yol verme gibi bir durumu söz konusudur. MHP, DEM Parti ve AKP, İmralı’ya gidilmesi noktasında bir irade ortaya koyuyorsa sayıları yettiği için oradan bir karar çıkar. Cuma günü kararla birlikte İmralı’ya gidileceğini düşünüyorum” dedi.
Bahçeli açık mesaj verdi
Bülent Kaya, Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının, AKP’ye sürecin hızlandırılması ve somut adımların atılması yönünde açık bir mesaj olduğunu savundu. Kaya, sürecin gecikmesinin tehlikeli olduğunu ve yasal adımların atılmasının önemini ifade ederek uyardığını söyledi.
Komisyon çalışmalarının Aralık sonunda tamamlanması bekleniyor. Yasaların çıkmaması durumunda Meclis, Komisyon’un çalışma süresini uzatabilir. Bütçe görüşmeleri 22 Aralık’a kadar sürecek; ancak rapor bu süre içinde hazırlanabilir. Bülent Kaya, “Bütçe görüşmelerinden sonra yeni yıl öncesinde Meclis bir hafta daha çalışabilir ve yeni yıl öncesinde kimi yasaları da çıkarıp, süreci yasal güvenceye kavuşturabilir. Onun önünde de bir engel yok. Yoksa yasama konusu yeni yıla kalabilir. Ama her şeyden önce sürecin bir nihayete ermesini umut ediyoruz. Sürecin barışa evirilmesi ve toplumsal barışın sağlanmasını diliyorum” dedi.
Kaynak: Yeni Özgür Politika
