25 Kasım dolayısıyla İstanbul Barosu’nun tutsaklara dair raporunu paylaşırken, Wan Barosu ise şüpheli kadın ölümleri için etkin soruşturmaların yürütülmesi çağrısında bulundu. İHD İzmir ve Adana Şubesi Kadın Komisyonları erkek -devlet şiddetine karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı
25 Kasım dolayısıyla birçok yerde eylem ve etkinlikler düzenlenmeye devam ediyor. İstanbul Barosu Genç Avukatlar Meclisi ve Kadın Hakları Merkezi ve Wan Barosu Kadın Hakları Merkezi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında açıklama ve panel düzenledi.
İstanbul
İstanbul Barosu Genç Avukatlar Meclisi ve Kadın Hakları Merkezi, kadın tutsakların cezaevlerinde maruz bırakıldığı koşulları, hak ihlallerini ve mevzuat eksikliklerini tartışmak üzere “Kadın Mahpusların Hakları, Cezaevi Uygulamaları, Hak İhlalleri ve Hakikat” başlıklı bir etkinlik düzenledi.
“Kadın Cezaevlerinde Uygulamalar, Hak İhlalleri ve Mevzuat” başlığında sunum yapan Avukat İlayda Gedik Saysal, Türkiye’deki cezaevlerinin kadınlar düşünülerek tasarlanmadığını vurguladı.
İstanbul Barosu Genç Avukatlar Meclisi Yürütme Kurulu üyesi Avukat Lütfiye Nalan Ermiş de, cezaevlerinin görünmezliğinin hak ihlallerini derinleştirdiğini belirterek şunları söyledi: “Kadın mahpuslar çok ciddi hak ihlalleri, işkence koşulları ve ayrımcılıkla karşı karşıya. Cezaevlerinin gözlerden ırak olması, erkek egemen toplum düzeninde buralara dair söz üretmemizi de zorlaştırıyor. Bu meseleyi görünür kılmak, hukuksal ve siyasal düzlemde kalıcı çözümler üretmek elzem. Genç avukatlar olarak savunmanın yarını için bu meseleler üzerine düşünmeyi önemsiyoruz.”
Forum bölümünde ise avukatların saha deneyimleri ve çözüm önerileri tartışıldı.
Wan
Wan Barosu Kadın Hakları Merkezi de Wan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama metnini Wan Barosu Kadın Hakları Merkezi Yürütme Kurulu üyesi Avukat Hülya Çelik Sönmez okudu.
25 Kasım’ın anlam ve önemini hatırlatan Hülya Çelik Sönmez, katledilen kadınları andı. 1 Ocak ile 21 Kasım tarihleri arasında en 262 kadının katledildiğini ifade eden Hülya Çelik Sönmez, “Yasalar kapsamında kadının yaşam hakkına yönelik birçok ‘koruma mekanizması’ şeklinde yaptırımlar getirilmiş olsa da bu uygulamalar sadece teoride asayiş sorunu olarak ele alınmış ve kadının yaşam hakkı korunmamıştır. Ne yazık ki her yıl bir önceki yıldan daha vahim bir tablo ile karşılaşmaktayız” dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının kadına yönelik şiddeti artırdığını belirten Hülya Çelik Sönmez, kurumları sorumluluk almaya çağırdı.
İzmir
İHD İzmir Şubesi Kadın Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla basın toplantısı gerçekleştirdi. Dernek binasında gerçekleştirilen toplantıya çok sayıda kadın katıldı. Basın metnini komisyon adına İHD İzmir Eşbaşkanı Zilan Gümüş okudu.
25 Kasım’ın yalnızca bir anma günü olmadığının, eşitlik temelinde yaşam talebini büyütme günü olduğunu belirten Zilan Gümüş, “Kadın Sığınma Evlerinin sayısı, erişilebilirliği ve niteliği artırılmalıdır. Bununla beraber kadınların yalnızca tehlikeden korunmaları değil; ekonomik ve sosyal yaşama özgür bir şekilde katılabilecekleri koşullar sağlanmalıdır. Sosyal medyanın yaygınlaşması ve teknolojiye erişimin artması ile birlikte kadınlara yönelik artan dijital şiddete karşı etkin tedbirler alınmalı, kadınların ifade ve fikir özgürlüğü korunmalıdır. Kürt Meselesi bağlamında yürütülmekte olan çözüm sürecine kadınların etkin katılımları sağlanmalı, BM Güvenlik Konseyi’nin 1325 sayılı Kararı’nın kadınların korunması ve karar alma süreçlerine katılımı yönündeki ilkeleri benimsenmelidir” diye konuştu.
Adana
İHD Adana Şubesi Kadın Hakları Komisyonu, 25 Kasım kapsamında 2025 Ocak–Ekim dönemine ait kadın cinayetleri raporunu şube binalarında yaptıkları toplantıyla açıkladı. Açıklamada basın metnini okuyan İHD Adana Şubesi Kadın Hakları Komisyonu Sözcüsü Baran Öner, cinayetlerin özellikle kadınların ayrılmak, çalışmak ya da hayatlarına dair karar almak istedikleri dönemlerde arttığını belirtti.
Rapor ise İHD Adana Şubesi Kadın Hakları Komisyonu üyesi Belgin Işık paylaştı.
Belgin Işık, Adana’da 14 kadın erkekler tarafından öldürüldüğünü ve 3 kadının ölümünün şüpheli bulunduğunu kaydetti. Belgin Işık, Türkiye genelinde ise 231 kadın öldürüldüğünü, 245 kadın ölümünün şüpheli kaydedildiğini belirtti. Adana’da öldürülen kadınların yarısının ateşli silahlarla katledildi; 9’unun evinde, 3’ü sokakta, 2’si işyerinde yaşamını yitirdiğini aktaran Belgin Işık, faillerin çoğunu kadınların en yakınındaki erkekler oluşturduğunu söyledi.
Kaynak: JINNEWS / MA









