• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
5 Aralık 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hasan Kılıç

CHP paradoksu

4 Aralık 2025 Perşembe - 23:00
Kategori: Hasan Kılıç, Yazarlar
CHP paradoksu

Kapitalist modernite çağında, merkezi-modern ulus-devlet tartışmasının önemli sorunsallarından biri iktidardır. Bu çağ, krallıklarla mücadelenin mirasını taşıdığı için iktidarla genelde iktidarın sınırlandırılmasına yoğunlaştı. Fakat kapitalist modernite dönemi hep gücü biriktiren, toplumun başına bela olan, demokratik yaşam potansiyelini imkansızlaştıran iktidar sorunuyla meşgul oldu. Oysa iktidarın sınırlandırılmasını kalıcı hale getirmenin ve demokrasiyi güçlendirmenin yolu iktidarın dağıtılmasından geçiyordu.

Bir iktidar, gücü biriktirerek her türlü iktidar sınırlandırmasını bizatihi prosedürel demokratik yöntemlerle aşabilir ve frensiz bir şekilde hareket edebilir. Coğrafya, toplum, zaman fark etmeksizin tarihte bunun çok fazla örneği vardır. AKP örneği mesela…

Bugünün Türkiye’sinde de iktidarları frenlemek için yapılan tartışmalarda “sınırlandırma” ile “gücünü dağıtma” arasında benzer bir yanlışa düşüldüğüne tanıklık ediyoruz.

CHP, Barış ve Demokratik Toplum sürecine destek vermek ile iktidarın baskıları karşısında süreci de dahil eden şekilde (İmralı’ya komisyonun gitmesine karşı çıkmaları bir dönüm noktası…) karşıt bir tutum almak arasına sıkışmış durumda. Oysa hem sürece destek vermek hem de iktidar baskılarına karşı direnmek mümkünken…

CHP’nin kendisini sıkıştırdığı bu ikilem, önemli bir paradoks ortaya çıkarıyor. İktidarın emrindeki yargı ve polis eliyle CHP’ye uyguladığı tam saha pres, CHP lügatinde bir “iktidarın sınırlandırılması” sorunu şekline bürünüyor.

Kuşkusuz doğruluk payı olan bir çıkarımdır. Fakat iktidarın sınırlandırılmasını tek odak haline getirerek, asıl çözüm olan iktidarın dağıtılmasını (gücün hem merkezi erkler arasında hem de merkez-yerel arasında dağıtılması anlamında) sağlayacak olan barış sürecine mesafelenmek de bir o kadar yanlıştır.

CHP bir yandan iktidarın sınırlandırılmasını kalıcı ve köklü şekilde sağlayacak “iktidarın dağıtılması” fikrinden ve bu fikri hayata geçirecek süreçten uzak duruyor. Barış sürecinin demokratik bir Türkiye’yi kurma menzilinden ayrı düşünülemeyeceğini göremiyor veya görmek istemiyor. Diğer yandan kendisine dönük baskıları “iktidarın sınırlandırılması” gerekliliği üzerinden formülize ediyor. Bu da doğal olarak bir paradoksu ortaya çıkarıyor, CHP paradoksu…

Oysa iktidar dağıtılmadan kalıcı olarak sınırlandırılamaz. Sınırlandırıldığı sanılır ama iktidar güç biriktirdikçe bir kez daha kaçınılmaz olarak “sınırlandırma” sorunu gündeme gelir.

Güncel siyasi gelişmelerin duygusal yüklerini bir kenara bıraktığımızda görüyoruz ki, asıl mesele, Türkiye’deki anti-demokratik durumdan en çok şikâyet eden partilerden biri olan CHP’nin “iktidarın dağıtılması” gibi bir derdinin olmamasıdır. CHP’nin bu yalın gerçeği görmemesi ve paradoks içerisinde siyaset üretmeye çalışması siyasal eğilimlerini ve kodlarını gösteriyor. Bunlar, CHP’nin demokratik düzen kurmaya değil, iktidara talip olduğuna işaret ediyor. İktidarın gücü aşırı kullanmasına değil, bilakis kendisinden olmayan ve kendisini kuvvete maruz bırakan bir iktidarın gücü aşırı kullanmasına karşı olduğunu gösteriyor.

CHP’nin hem kendi paradoksuna çözüm bulması hem de siyasetinin kurucu momentte yer alması için yapması gereken şey, iktidarın sınırlandırılmasını iktidar gücünün dağıtılması içerisinde düşünmesidir. Bu, hem CHP’ye hem barış umutlarına hem de Türkiye’nin geleceğine kazandıracaktır.

Cari siyasette seçim hesapları, demokratik çözümün önüne sürülürse -bir ihtimal- muhalefet seçimi kazanabilir. Mevcut iktidar uygulamaları son bulabilir ve basınç sınırlandırılabilir. Ama iktidarın dağıtılması gerçekleşmeyeceği için sadece iktidar makamını başka bir amblem işgal eder. Bu fasit döngüyü kırmanın yolu iktidarın dağıtılmasını sağlayarak demokratik bir düzen inşa etmektir.

Bunun yolu da iktidarın gücünün hem merkezi erkler arasında dağıtılması -kuvvetler ayrımının kati şekilde tasarlanması ve uygulanması- hem de merkez-yerel arasında yeni bir dengenin kurulmasıdır.

Yerel demokratik bir Türkiye, iktidarın sınırlandırılması derdine düşmeden demokratik düzenini kurarak sürdürebilir. Böylece iktidarlar muhalefete tam saha pres yapamaz. Toplum devlete muhtaç bırakılmaz. Hayat yerelde örgütlenir; karar alma ve uygulama süreçleri yataylaştırılır. Kaynaklar koca rant çarklarının dişlerinden kurtarılır. İnanç, ibadet, savunma, eğitim vb. temel alanlarda halk kendi kaderini kendisi yazar.

Yine merkezi güçler olan yasama, yürütme ve yargı arasındaki güç dağılımını doğru bir dengede kurmak hem demokratik düzeni garanti eder hem de iktidarın güç biriktirme sorununa güçlü cevaplar üretebilir.

Nitekim Kürt meselesinin çözümü ve demokratik cumhuriyetin inşasını hedef edinen barış süreci, kendi paralelinde iktidarın gücünün dağıtılmasını da taşıyor. Dolayısıyla önemli olan doğru politik tutum almaktır, eğer dert iktidarı ele geçirmek değil de, demokratik bir ülkeye kavuşmaksa…

CHP için paradoksun içerisinde siyaset üretmekten kurtulmanın yolu, barış sürecini bariyerlerle test etmek yerine daha fazla demokrasi talebiyle test etmektir.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Nazım’a yazıyorum

Sonraki Haber

Asgari ücret belirlenirken prensipler

Sonraki Haber
Geldik bugüne               

Asgari ücret belirlenirken prensipler

SON HABERLER

Licê’deki fuhuş çetesine karşı çalışmalar sürüyor

Licê’deki fuhuş çetesine karşı çalışmalar sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
4 Aralık 2025

Gunter vakıası ve bir vasatlık ayini

Gunter vakıası ve bir vasatlık ayini

Yazar: Bedri Adanır
4 Aralık 2025

Güven artırıcı adımlar atılmalı

Güven artırıcı adımlar atılmalı

Yazar: Heval Elçi
4 Aralık 2025

Geldik bugüne               

Asgari ücret belirlenirken prensipler

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
4 Aralık 2025

CHP paradoksu

CHP paradoksu

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
4 Aralık 2025

Nazım’a yazıyorum

Nazım’a yazıyorum

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
4 Aralık 2025

Abdullah Öcalan’la 24 Kasım görüşmesi ve siyasi yansımaları

Abdullah Öcalan’la 24 Kasım görüşmesi ve siyasi yansımaları

Yazar: Heval Elçi
4 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır