• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Aralık 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Emine Ilgaz

Kaybettiğin yerde kazanmak

6 Aralık 2025 Cumartesi - 00:00
Kategori: Emine Ilgaz, Manşet, Yazarlar
Kaybettiğin yerde kazanmak

Eğer Türkiye, Suriye’de güvenliğini sağlamak ve kendine uyumlu bir yönetim modelini inşa etmek istiyorsa önce kendi içinde bu soruna, Kürt kimliğinin entegrasyon sorununa model oluşturmalıdır. Öyle olursa tüm bölgede kesinlikle rol model olacaktır

Emine Ilgaz

Türkiye adım adım kendi gerçek gündemine geliyor. Zira gerçeklerden kaçılamayacağı hem kişisel hem de tarihsel süreçlerin tecrübeleriyle biliniyor. Çeşitli çevrelerin provoke etme çabalarına rağmen İmralı’ya giden Meclis komisyonu ile önemli bir eşikten geçildi. Komisyonun Önder Apo ile görüşmesi asla basitleştirilemeyecek bir durum oluyor. Bunu öyle görmek ve göstermek isteyenler olabilir, vardır. İşte şimdiye kadar ‘söylemediği ne kaldı ki?’ ya da ‘zaten devlet yetkilileri gidip geliyordu’ diyerek Meclis komisyonunun İmralı’ya gidişini anlamsızlaştırma girişimlerini gördük. Fakat TBMM çatısı altında, siyasi partilerin ortak iradesi ile Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu adı ile kurulan komisyonun, çözülmek istenen sorunun muhatabı olarak Önder Apo’yu tanımlaması devlet nezdinde atılan anlamlı ilk adım ve gösterilen çözüm isteği oluyor. Açıkçası bu gelişme ile birlikte sanki 27 Şubat’tan beri içimizde tuttuğumuz nefesi verebildik. Biraz daha güven duyar olduk.

Meclis komisyonunun Önder Apo’yu muhatap almış olması, Türkiye’nin çok ağır ve gönülsüz de görülse kendi gündeminde ilerlediğini gösteriyor. Türkiye’nin geride bıraktığı yüzyılı boydan boya kriz ve kaosa sürükleyen, farklılıkların birliği temelinde çoğalan, büyüyen ve güçlenen değil de tekçiliğin parçalayıcı, bölücü, ayrıştırıcı siyasetine mahkum eden ‘Kürt’ sorunundan bahsediyorum. Elbette sorun hiçbir zaman Kürtler olmadı. Kürtlerin varlığını, kimliğini sorun olarak gören İttihatçı aklın inşa ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisi oldu. Yüz yıl geçmiş olsa da şimdi Türkiye Cumhuriyeti bu gerçeklikle yüzleşmek zorunda kaldı. Zorunda çünkü Kürtler varlık ve kimlik mücadelesi verdiler. Yüzyıl önce Kürt varlığına dayatılan inkar tarihi kırıldı ve kendi farkına varan Kürtler, tekçi, Türkçü, milliyetçi ulus devlete yabancılaştı. Kuruluşunda silah kuşandıkları, ülke oluşsun diye evlat gönderdikleri, bedel verdikleri, dahası Kürdistan coğrafyasını işgal ve ilhaka kapattıkları bir ülkeye ülke diyemez hale geldiler. İnkar edilen kimlikleri nedeniyle aidiyet krizi yaşadılar ve asli unsur olarak rol oynadıkları bu devlete karşı dağlara çıkmak, silah kuşanmak, isyan etmek zorunda bırakıldılar. Er ya da geç tüm Türkiye’nin bu gerçeği göreceğini, bu gerçeklikle yüzleşeceğini biliyorum. Ama geciken her günün Türkiye halkına yapılan büyük bir hakaret olduğunu düşünüyorum. Türkiye halkı diyerek genelleştirmek de belki yanlıştır. Türk halkına yüz yıldır söylenen bu yalanın artık ifşa edilmesi gerekiyor. Hakiki, bilinçli, bu ülkenin geleceğini düşünen Türk yurtseverlerini, demokratlarını ‘Kürt’ler ve Kürt direnişi gerçekliğini’ anlamaya, anlatmaya davet ediyorum.

Bu neden mi önemli? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda asli unsur, temel bir direk, iki ayaktan biri ya da son günlerin popüler deyimiyle kuşun diğer kanadı olan Kürtlerin son elli yıllık direniş tarihi anlaşılmadan Türkiye’nin gerçek tarihi de anlaşılmayacak. Türk toplumu başına gelenlerin nedenini bilemeyecek. Kaybettiğin yerde kazanırsın diye bir söz var. Türk toplumu nerde kaybettiğini bilirse nasıl kazanacağını da bilecek. Birincisi bu oluyor. İkincisi ise bu yüzleşme olmadan T.C. devleti, Kürtlerle nasıl buluşacağını bilemez. 52 yılı aşkın bir süredir Kürtleri varlık ve özgürlük savaşı ile bilinçlendiren Önder Apo, şimdi bu kendi farkına varmış Kürt toplumsal kimliğini, yasal çerçevede ve bütüncül hukuk ile devletle buluşturmak istiyor. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’ne verilmiş tarihi bir fırsat oluyor. Aslında bu konuda ciddi olanlar, Önder Apo’nun yaptıklarının farkındalar. Onun dışında hiçbir gücün böyle bir gelişmeye yol açamayacağını, Kürt toplumunu bütünlüklü olarak devletle barıştıramayacağını da çok iyi biliyorlar. Politik olarak, bir yöntem olarak ayak sürümeyi belirledikleri anlaşılıyor. Fakat bilinmeli ki bu çok uzun süremez. Önder Apo, temsilcisi olduğu toplumsallığı demokratik toplum olarak devlete entegre etmek istiyor. Fakat bundan sonrası devletin, demokratik topluma kapılarını açması ile bağlantılı gelişecek.

Komisyonun İmralı’ya gidişinin ardından içinde bulunduğumuz sürecin yeni bir aşamaya geçtiği ilan edildi. Belli bir süredir tıkanma olduğu, hatta oyalamanın var olduğu söyleniyordu. Şimdi ‘pozitif inşa’ sürecine geçildiği belirtiliyor. Pozitif inşa sürecinin, sokak tartışmaları düzeyinden çıkarılarak ele alınması, atılması gereken adımların planlanması mutlaka gerekiyor. Türkiye’deki siyasi aktörlerin önemli bir kısmının, kendisini hiç eğitmeden, ezbere, milliyetçi duyguları köpürterek yürüttükleri iktidar kavgalarının Türkiye halklarına verdiği zarar çok fazladır. Söylemlerde bilgi yok, tarih yok, felsefe yok, söylenenlerin aslı astarı yok. Uydurulan hikayelerin gerçeklerin yerine ikame ettirilmesi gibi bir zihniyet kıyımı var. Oysa içinden geçtiğimiz bu kritik tarihi dönemde gerçekliğe, doğruya, tarihe, bilgiye çok ihtiyacımız var.

Bitirirken, komisyonun Önder Apo’yla görüşmesinin ardından, Ortadoğu’yu değiştirecek, dengeleri yeniden şekillendirecek Demokratik Toplum ve Barış hamlesini Suriye’deki gelişmelere bağlamaya çalışan güçlü bir eğilim gözüküyor. Bu politik duruşun, hızla atılması gereken adımları yavaşlattığı, gereksiz beklentiler yarattığını anlıyoruz. Zira Suriye’deki dinamikler başka, Türkiye’deki dinamikler ve gelişmeler başkadır. Tarihsel süreçleri, yönetim biçimleri başkadır. Eğer Türkiye, Suriye’de güvenliğini sağlamak ve kendine uyumlu bir yönetim modelini inşa etmek istiyorsa önce kendi içinde bu soruna, Kürt varlığı, güvenliği ve özgürlüğü sorununa, Kürt kimliğinin entegrasyon sorununa model oluşturmalıdır. Öyle olursa tüm bölgede kesinlikle rol model olacaktır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Suriye ve Rojava’nın geleceği

Sonraki Haber

Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

Sonraki Haber

Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

SON HABERLER

Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi

Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
6 Aralık 2025

Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

Kaybettiğin yerde kazanmak

Kaybettiğin yerde kazanmak

Yazar: Heval Elçi
6 Aralık 2025

Suriye ve Rojava’nın geleceği

Suriye ve Rojava’nın geleceği

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

GAP’la gelmeyen su, GES’lerle daralan topraklar, bitmeyen göç politikaları

GAP’la gelmeyen su, GES’lerle daralan topraklar, bitmeyen göç politikaları

Yazar: Bedri Adanır
6 Aralık 2025

Öcalan’ın söyledikleri ve hakikatin dili

CHP ne Öcalan’ı ne de Demirtaş’ı anlamış

Yazar: Heval Elçi
6 Aralık 2025

Tarihsel yükler ya da yeni ufuklar

Cellat, kurban ve hakikat

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
6 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır