Hasta tutsak Mehmet Sait Yıldırım için verilen 9 aylık tahliye erteleme kararının hukuka ve vicdana aykırı olduğunu belirten insan hakları ve hukuk örgütleri, Mehmet Sait Yıldırım’ın tahliyesini istedi
İnsan Hakları Derneği (İHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği İzmir şubeleri ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) İzmir Temsilciliği, tahliyesi 9 ay ertelenen 30 yıllık hasta tutsak 74 yaşındaki Mehmet Sait Yıldırım’ın durumuna ilişkin açıklama yaptı. İzmir Kırıklar 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki Mehmet Sait Yıldırım’ın durumuna dair İHD İzmir Şubesi’nde yapılan açıklamada, “Hasta mahpuslara özgürlük, idare ve gözlem kurulları kaldırılsın” pankartı açıldı.
Açıklamayı yapan İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu Eş Sözcüsü Avukat Nazlı Turan, Mehmet Sait Yıldırımın tahliyesinin ikinci kez İdare ve Gözlem Kurulu tarafından keyfi şekilde engellendiğini söyledi. Mehmet Sait Yıldırım’ın sağlık durumunun ağır olduğunu ifade eden Nazlı Turan, Mehmet Sait Yıldırım’ın 2024 yılı ocak ayında anjiyo olduğunu, sağlık durumunun giderek kötüleştiğini ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta ve konuşmakta dahi zorlanır hâle geldiğini söyledi.
Nazlı Turan, şunları söyledi:
“Mehmet Sait Yıldırım’ın hastane raporlarının tek başına kalmasının sağlık açısından olanaksız olduğu belirtiliyor. Buna rağmen idare tarafından cezası ağırlaştırılmış müebbet olmamasına rağmen ağırlaştırılmış hükümlü statüsü uygulanarak 8 yıldır tekli hücre uygulaması sürdürülmektedir. Bu durum hem sağlık raporlarına hem de uluslararası insan hakları standartlarına aykırıdır. Mehmet Sait Yıldırım’ın üzerindeki tecrit uygulaması son derece ağırdır. Sadece avukat görüşüne çıkabilmektedir. Koğuşunda tek başına tutulduğu gibi havalandırmada da başka kimse bulunmamakta, gardiyanlar telsizle sürekli teyit alarak koridorda kimsenin bulunmadığı anlarda dışarı çıkarılmaktadır. Spor ve havalandırma saatleri dahi diğer mahpuslarla kesişmeyecek şekilde ayarlanmaktadır.”
‘Kurulun kararları keyfidir’
Kurulu’nun Mehmet Sait Yıldırım’ın tahliyesinin ertelenme kararının bu kurulların bağımsız olmadığı ve keyfiyete açık işleyişini de göz önüne serdiğini belirten Nazlı Vural, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komite’nin bu kurulların bağımsız olmadığını dikkat çektiğini, kurulun bağımsızlığının güvence altına alınmasını istediğini söyledi.
Kurulun tahliye erteleme kararının gerekçesine işaret eden Nazlı Vural, şu ifadeleri kullandı:
“Mahpusun örgütle bağının sürdüğüne ilişkin hiçbir somut veri bulunmadığı hâlde kanaate dayalı bu gerekçenin kullanılması, ölçülülük ve hukuki güvenlik ilkelerine açıkça aykırıdır. Kurul, kendi yarattığı koşullar üzerinden kişiyi cezalandıramaz. Ayrıca yine kurulun kendi iç raporlarından olan güvenlik ve gözetim servisi raporunun, Mehmet Sait Yıldırım’ın herhangi bir güvenlik sorunu yaratmadığını ve şiddet eğilimi göstermediğini ortaya koymasına rağmen tahliye engellenmiştir.”
Tahliye talebi
Kurulun, mahpusun yaşlı ve ağır hasta olduğunu kabul ettiğini de sözlerine ekleyen Nazlı Turan, “Bu durum, iyi hâl değerlendirmesinde olumlu bir unsur olarak dikkate alınmalıdır. Mahpusun uzun süreli ve ağır tecrit altında tutulması ile sağlık koşullarının hapishane ortamında daha da kötüleşmesi, Kurulun kendi kabul ettiği bu faktörleri göz ardı etmeden değerlendirme yapmasını zorunlu kılmaktadır” diye konuştu.
Açıklamada söz alan İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Zöhre Dalkıran ve Mehmet Sait Mehmet Sait Yıldırım’ın avukatı Fatma Demirer de Mehmet Sait Yıldırım’ın bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.
Kaynak: MA









