• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Aralık 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Editörün Seçtikleri

Türmen: Süreç demokratik Türkiye’nin kurulmasına vesile olabilir

13 Aralık 2025 Cumartesi - 21:22
Kategori: Editörün Seçtikleri, Güncel
Türmen: Süreç demokratik Türkiye’nin kurulmasına vesile olabilir

‘Adalet İçin Barış, Barış İçim Adalet’ buluşmasında konuşan eski AİHM yargısı Rıza Türmen, ‘Bu süreç iyi değerlendirilirse, demokratik, çoğulcu, hukuk devletine saygılı, özgür, eşitlikçi yeni bir Türkiye’nin kurulmasına sebep olabilir’ dedi

İnsan Hakları Derneği (İHD), Demokrasi İçin Birlik, 10 Ekim Barış Derneği, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) Platformları Birliği tarafından düzenlenen “Adalet İçin Barış, Barış İçin Adalet” buluşması Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜMBEL-SEN) Genel Merkezi’nde gerçekleşti. Moderatörlüğünü İshak Kocabıyık’ın yaptığı buluşmanın açılışında konuşan eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı Rıza Rıza Türmen, Stockholm Özgürlük Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre Türkiye’nin hukuk devleti endeksi bakımından 143 devlet arasında 2015 yılında 80’inci sırada yer alırken şu an 118’inci sırada olduğu bilgisini verdi. Türkiye’nin temel hak ve özgürlükler kategorisinde ise aynı listede 134’üncü sırada olduğunu belirten Rıza Türmen, Sınır Tanımayan Gazeteciler’in 2025 raporuna göre de Türkiye’nin basın özgürlüğü bakımından 180 devlet arasında 159’uncu sırada olduğunu paylaştı.

‘PKK bir sonuç’  

Barış ve Demokratik Toplum Sürecine ilişkin konuşan Rıza Türmen, barışın çatışmaya yol açan nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla geleceğine değinerek, şunları kaydetti:

“PKK’nin kurulması bir sonuç. Bunun 40 yıldır süren nedenleri var. Nedenleri ortadan kaldırmadığımız sürece, gerçek bir barıştan söz etmek son derece güç gözüküyor. Gerçek bir barış ancak çatışmaya yol açan nedenlerin ortadan kaldırıldığı takdirde  ve toplumun bunu benimsemesiyle sağlanabilir. Kalıcı bir barış için mutlaka barışın topluma yayılması gerekir. Barış sürecinin başarılı olması için toplumun barış sürecinin öznesi haline gelmesi lazım. Bunu yapamadığımız sürece barış sadece günü kurtarmaktan ibaret kalacaktır.”

‘Süreç önemli bir fırsat’

Sürecin önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Rıza Türmen, şu ifadeleri kullandı:

“Bu fırsatla bir kapı açıldı. Bu kapıdan geçmek lazım. Kapıyı kapatmak değil bu kapıyı ardına kadar açabilmek lazım. Kürt sorununu oturup müzakere etmek lazım. Bunun için forumların kurulması lazım. Bu müzakerenin sonunda da soruna çözüm bulmak lazım. Bu ise ancak bir demokratikleşme süreci ile sağlanabilir. Bu süreç iyi değerlendirilirse, doğru anlaşılıp zemine oturtulursa, Kürt sorununa ilişkin bir uzlaşma sürecine girilirse o zaman bu süreç demokratik, çoğulcu, hukuk devletine saygılı, özgür, eşitlikçi yeni bir Türkiye’nin kurulmasına sebep olabilir. Yeni bir Türkiye kurulacaksa bunu mutlaka Kürtlerin ve Türklerin beraber inşa edebilmesi gerekiyor. Bu süreci buna doğru itebilmek lazım. Kürtlerin ve Türklerin katıldığı ikisinin de ortak bir çaba verdiği yeni bir Türkiye’nin kurulması bundan sonraki hedef olmalı.”

‘CHP üzerine düşen rolü oynamalı’ 

Sürecin sahiplenilmesi gerektiğinin altını çizen Rıza Türmen, “Bu süreç Cumhur ittifakına bırakılmayacak kadar önemli bir süreç. Bunun için sivil toplum olarak bizim başka bir demokrasi hareketini ortaya çıkarmamız lazım. Kürt sorununa çözüm arayan, Kürt sorunuyla birlikte yeni bir demokrasi hareketini ortaya atabilmemiz lazım. Bence sivil toplumun yapabileceği en önemli şey budur. Özellikle CHP’ye düşen bir rol var. Kürt sorunun çözümü konusunda somut bir planla ortaya çıkması lazım. CHP’nin kendisine düşen rolü oynayabilmesi lazım” şeklinde konuştu.

2015 sokağa çıkma yasakları 

Ardından söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekili Newroz Uysal ise 2015-2016 yıllarındaki sokağa çıkma yasaklarının yıl dönümünde olunduğunu hatırlatarak, “O tarihlerde iki bine yakın çoğu sivil ve genç olan insan katledildi. 40 bini aşan gözaltı ve tutuklamalar yapıldı. Bu tutuklamaların çoğu müebbet ya da ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı. 400 bine yakın bir göç yaşandı” dedi.

Hem müzakere hem mücadele 

Sürece rağmen hala kayyım atanan belediyelerin olduğunu, binlerce siyasi tutsağın cezaevlerinde tutulduğunu ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılma sürecinin hala devam ettiğini hatırlatan Newroz Uysal, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bir diyalog süreci, barışma iradesi, kurulan bir masa var. Bu masanın bir kenarında sürecin baş müzakerecisi Sayın Öcalan, hem Kürt Özgürlük Hareketi hem de bu sürecin siyasal pozisyonunda DEM Parti olarak biz varız. Hem müzakere masasında hem sahada sürecin eşitlik, özgürlük, bir arada yaşayabilme normlarına oturabilmesi için her türlü mücadeleyi yürütmeye çalışıyoruz. Sadece Kürtlerin inkar, imha asimilasyon politikalarına karşı bir çözüm değil tam tersine Kürt halkının inkarı üzerinden bir bütünen Türkiye devletinin ulus devlet kodlarında yer alan, yok sayılan, ötekileştirilen tüm kesimlerin bir arada adil, eşit, özgür yaşayabileceği bir yaşama sisteme bir paradigmaya dönüşebilmesinin müzakeresini ve aynı zamanda mücadelesini yürütüyoruz.”

‘Barış mitingine gelenler katledildi’  

10 Ekim Barış Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun ise 10 Ekim’in ardından gelişen hukuki süreci aktardı. “O gün oraya gelen, 81 ilden oraya gelen ve 49 ile cenaze gönderdiğimiz katliam bu ülkede barış talebinin aslında ne kadar büyük olduğuna ve artık bu çağın nasıl ayyuka çıktığına dair de bir noktada duruyordu” diyen Mehtap Sakinci Coşgun katliamın sebebine ilişkin, “HDP’nin oransal olarak 5 Haziran 2015 seçimlerinde barajı geçtiği ile ilgili bir durum söz konusuydu ve 1 Kasım’da yapılacak seçimlerde 400 milletvekilini iktidar garanti edemediği için mutlaka bir savaş konseptine ihtiyaç vardı. İktidar, insanlar korkarlarsa iktidara güvenin daha yükseleceğine dair anket yaptırmıştı ve bu korku imparatorluğunu, bu korkuyu, baskıyı, sindirmeyi sağlamak adına da barış mitingine gelen insanlar bir hedef olarak ortada bırakıldılar” dedi.

Dijital yalnızlık

Ardından söz alan İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı ise cezaevlerinin durumuna dikkat çekti. Cezaevlerindeki hukuksuzluğa değinen Yazmacı, cezaevlerini bir fanus olarak tanımlayarak, şu ifadeleri kullandı:

 “O fanuslu fanusa dikkat çekmek zorundayız.  Orada bir insan yok. Bir tuş var. Siz tuşla muhatapsınız. Koridorda yürüyen bir gardiyan sesi yok. Bir Megafon var. Revir diye bağıran insan yok, megafonundan gelen bir ses var. ‘Ömer revir’ diyor. Eğer ses vermezseniz artık bir daha revir’e gidemeyeceksiniz. ‘Ahmet havalandırma’ diyor. Eğer havalandırma için cevap vermezseniz bir daha gökyüzünü bugün göremeyeceksiniz. Siz artık panellerle, tuşlarla, megafonlarla, duvarlarla çevrili bir dijital yalnızlık içerisindesiniz. Alt kattaysanız buralar üç katlı, yıl boyunca hiç güneş görmezsiniz. Üst katta da günde 2-3 saat görebilirsiniz, o da güneşin ısısını hissettiğiniz alanlar. Alt katta karşıyı da göremiyorsunuz. Üst katlarda adeta bir vahşi hayvan kafesi var.”

42 hapishane yapıldı 

Cezaevlerinin her tarafında kamera olduğunu söyleyen Ömer Faruk Yazmacı, kameranın tuvalet ve banyo alanını da gördüğünü aktararak, “2020’den beridir bu kameralara ses çıkarmadık. Pandemide, ‘sizin sağlığınız için’ denilerek yapıldı. Belki de Arendt’in dediği gibi rıza yarattılar ve bu rızanın sonucunda biz kabul ettik. Çünkü F tipi yapıyoruz deseydi kıyamet kopabilirdi. İktidar 14 F tipi iki tane de D tipi açmıştı. 2002’de aydınlar, yazarlar, üniversitede akademisyenler, insan hakları örgütleri, insan hakları savunucuları çok büyük bir tepki vermişti. 2002’de 14 F tipi ile bu iş bitmişti. Sonra devlet bir tane bile yapmadı büyük bir toplumsal tazyik sayesinde. Şu an 42 tane YGC S tipi, YGC Y tipi 42 hapishaneyi 5 yılda yapabildiler ve kapasiteyi 44.000’e çıkardılar. Biz niye tepki göstermiyoruz? Biz bunu nasıl durduramıyoruz?”

Cezaevlerindeki gözetimin dışarıyı da etkilediğini belirten Yazmacı, “Sınav salonlarında kameraları var, iş yerlerinde var, sokakta var, sosyal medyada var. Yavaş yavaş normalleşiyor. Bu fanusa bakmamız lazım. Bu yüzden mesele sadece mahpus hakları değil, bizim insan kalma hakkımız.”

‘Suruç güncelliğini koruyor’ 

Suruç Aileleri İnisiyatifi adına söz alan Efe Çatalbaş ise buluşmaya canlı yayın ile katıldı. Suruç’a gidişlerindeki etkenlerden bahseden Efe Çatalbaş, “Coğrafyanın her yerinden insanlar çocuklara Kürtçe eğitim atölyesi vermekten, çocuklara dans ve jimnastik atölyesi kurmaktan, hastane inşaatından oyuncak götürülmesine kadar çeşitli vesilelerle orada yaşanan savaşın etkilerini azaltmak, savaşı tecrübe etmiş bir halkın yaralarını sarmak için yola çıkmıştı. Barış sürecinde olması bakımından hem de gerçekten barış temelli bir hareket olması açısından Suruç bugün de güncelliğini koruyor. Suruç 2009-2012-2015 arası barış sürecini bitiren olaydı ve bugün yeniden bir barış sürecinden bahsediliyor. Bugün bunun imkânından konuşabilmemizin koşulu öncelikle bizi daha önceki süreçten çıkaran, tekrar bir karanlık 10 yıla götüren, tekrar çeşitli acıların yaşanmasına sebep olan bu olayla yüzleşmek, adaletin tahsis edilmesini sağlamaktır” şeklinde konuştu.

Kaynak: MA 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Amed Film Festivali 7’nci gününde

Sonraki Haber

Amedspor liderliğe yükseldi

Sonraki Haber
Amedspor liderliğe yükseldi

Amedspor liderliğe yükseldi

SON HABERLER

Roboskî’de şüpheli ölüm

Roboskî’de şüpheli ölüm

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
14 Aralık 2025

Keskin Bayındır: AKP’nin raporu cesur ve kararlı adımlardan uzak

Keskin Bayındır: AKP’nin raporu cesur ve kararlı adımlardan uzak

Yazar: Bedri Adanır
14 Aralık 2025

Dilovası katliamında iddianame hazırlandı

Dilovası katliamında iddianame hazırlandı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
14 Aralık 2025

Gazeteci Osman Çaklı gözaltına alındı

Gazeteci Osman Çaklı gözaltına alındı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
14 Aralık 2025

Çok sayıda bölgede sağanak yağış bekleniyor

Karadeniz ve Marmara için yağış uyarısı

Yazar: Bedri Adanır
14 Aralık 2025

Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırı: En az 2 ölü

Brown Üniversitesi’nde silahlı saldırı: En az 2 ölü

Yazar: Bedri Adanır
14 Aralık 2025

‘Xwêfiroş’ filmiyle festivalde: Kadınları görünür kılmanın en güçlü yolu

‘Xwêfiroş’ filmiyle festivalde: Kadınları görünür kılmanın en güçlü yolu

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
14 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır