Seçimlerin üzerinden bir yılı aşkın süre geçmesine rağmen Federe Kürdistan Bölgesi Parlamentosu, siyasi anlaşmazlıklar ve yasal çoğunluk sağlanamaması nedeniyle hala toplanamadı
Demokratik sistemlerde parlamentolar, yasama faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamak ve halkın taleplerini siyasal alana taşımakla yükümlü. Çoğu ülkede parlamentolar en geç altı ayda bir toplanırken, Federe Kürdistan Bölgesi Parlamentosu seçimlerin üzerinden bir yılı aşkın süre geçmesine rağmen hala işlevsel hale getirilemedi. Bu durum yalnızca siyasi bir tıkanıklık değil; aynı zamanda hukuki, toplumsal ve yönetsel alanda ciddi bir temsil ve denetim boşluğuna yol açıyor.
Federe Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nun 6. dönem seçimleri 20 Kasım 2024 tarihinde yapıldı. 2 Aralık 2024’te, 6. dönem parlamentosunun birinci yasama yılının ilk olağan toplantısı gerçekleştirildi. Yemin töreninin tamamlanmasının ardından, oturum başkanı iç tüzüğün 14. maddesi uyarınca Parlamento Başkanı, Başkan Yardımcısı ve Parlamento Sekreteri makamları için adaylık sürecini başlattı. Bu görevler için Kürdistan Demokrat Partisi, Kürdistan Yurtseverler Birliği ve Yeni Nesil Hareketi fraksiyonları tarafından adaylar gösterildi. Ancak başkanlık divanı seçimlerine ilişkin yasal prosedürler başlatılmadan önce, oturum salonunda yasal çoğunluk sağlanamadığı için oturum başkanı, çoğunluk oluşana kadar ara verilmesine karar verdi. Aradan sonra oturum yeniden başlasa da yine yasal çoğunluk sağlanamadığı gerekçesiyle oturum süresiz olarak ertelendi. O tarihten bu yana 423 gündür Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nun toplantıları askıya alınmış durumda.
‘Siyaset çözülme sürecine girdi’
Gazeteci Şino Hîranî, seçimlerin her demokratik ülkede hassas bir süreç olduğunu belirterek, Kürdistan Bölgesi’nde de seçimlerin dört yılda bir, halkın kendi temsilcilerini haklarını savunmaları için parlamentoya göndermesi amacıyla yapıldığını söyledi. Ancak seçimlerden sonra ortaya çıkan siyasi etkiler ve parlamenterler ile siyasi taraflar arasındaki çekişmeler, vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanmasına engel oluyor. Şino Hîranî, parlamentonun; yasaların yapılması, siyasi partilerin ve tarafların denetlenmesi ve halkın taleplerinin yasal yollarla hayata geçirilmesi için var olduğunu ancak Kürdistan Bölgesi’nde toplumun tüm sektörleri idari/vesayetçi bir sistemle yönetildiğini anlattı. Şino Hîranî, bu durumun ekonomik, toplumsal, siyasi ve yönetsel krizlere yol açtığını; siyasetin giderek çözülme sürecine girdiğini ifade etti.
Şino Hîranî, ayrıca dış müdahalelerin, Kürdistan Bölgesi ve Irak’taki siyasi dengeyi bozma konusunda büyük rol oynadığını, yeni hükümet kabinesinin kurulmasının da bu nedenle geciktiğini belirterek seçimlerden sonra bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen parlamentonun kurulamamasının nadir görülen bir durum olduğunu vurguladı.
‘Kadınların ve çocukların yaşamı tehlikeye atıldı’
Şino Hîranî, seçim sonuçlarına değinerek, Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki iki ana iktidar odağı arasında sonuçların paylaşıldığını, muhalefetin ise parlamentoda sınırlı bir etki alanına sahip olduğunu belirtti. Siyasi partilerin adaylarının zayıf bir siyasi vizyonla yetiştirildiğini, iktidardaki iki taraf arasında yetki mücadelesinin karar alma süreçlerini kilitlediğini söyledi. Bu iki gücün bağımsız bir parlamentonun varlığı konusunda uzlaşamamasının, hem halk hem de yönetim açısından ciddi sorunlar yarattığını dile getirdi. Parlamentonun yokluğunun yalnızca Kürdistan Bölgesi’nde değil, dünyada da toplumsal sonuçlar doğurduğunu ifade eden Şino Hîranî, Irak’taki Kişisel Statü Yasasını buna örnek gösterdi. Şino Hîranî, Kürdistan Parlamentosu’nun yokluğu ve bu yasaya müdahale edememesinin, kadınların ve çocukların yaşamını tehlikeye attığına işaret etti.
‘Baskı oluşturulmalı’
Toplumsal ve insani yaşamın gelişmesiyle birlikte yasaların da değişmesi gerektiğini vurgulayan Şino Hîranî, Kişisel Statü Yasası’nın parlamentonun yokluğu nedeniyle ortaya çıkan boşluğun açık bir örneği olduğunu söyledi. Yasanın, toplumsal, ekonomik ve dini desteklere rağmen parlamentonun desteği ve düzenlemesi olmadan ilerleyemediğini belirtti. Şino Hîranî, sözlerini şöyle tamamladı:
“Halk yeni bir siyasi sistem için oy veriyor; ancak parlamentonun olmaması ve yasaların düzenlenmemesi, seçmenleri umutsuzluğa sürüklüyor. Bu nedenle vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından Kürdistan Parlamentosu’nun kurulması için sivil baskı oluşturulmalı; böylece seçmenlerin meşru hakları en kısa sürede parlamentoda temsil edilebilmelidir.”
Haber: Hêlîn Ahmed / NûJINHA









