Suriye’de Alevilerin can güvenliğinin kalmadığını vurgulayan Hasan Gökyıldız, Alevilerin silahsız ama örgütlü bir direniş sürecine girdiğini; temel taleplerinin ise can güvenliği ile otonom bir yönetim modeli olduğunu ifade etti
Avrupa Arap Aleviler Federasyonu İkinci Başkanı Hasan Gökyıldız, Suriye’de Alevi toplumuna yönelik katliam, baskı, zorunlu sürgün ve kaçırılma vakalarının arttığını belirterek, Alevilerin can güvenliğinin ciddi biçimde tehlike altında olduğunu söyledi. Hasan Gökyıldız, yaşananların sistematik bir yıldırma politikasının parçası olduğunu vurguladı.
Avrupa Arap Aleviler Federasyonu İkinci Başkanı Hasan Gökyıldız, Suriye’de Alevi toplumuna yönelik baskıların farklı boyutlarda sürdüğünü söyledi. Hasan Gökyıldız, geçici Şam merkezi hükümeti eliyle yürütülen uygulamaların fiilen bir tasfiye politikasına dönüştüğünü belirtti.

Alevilere yönelik baskıların yalnızca katliam ve tutuklamalarla sınırlı kalmadığını kaydeden Hasan Gökyıldız, “Özellikle devlet dairelerinde Alevilere yönelik ciddi bir işten çıkarma durumu var ve bu uzun süredir devam ediyor. Bir nevi buraları Alevilerden ayıklıyorlar. Bunlar artık gizlenmeyecek boyutlardadır. Bazı yerlerde doğrudan işten çıkarma yaşanırken, bazı yerlerden de memurlar yaşadıkları yerlerin çok uzağına zorla atanıyor. Bu şekilde fiilen bu insanları işsiz bırakıyorlar. İnsanların ekonomik durumları ortada. Bu şekilde ciddi bir baskı siyaseti devreye konulmuştur” dedi.
Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kaçırılma vakalarının arttığına dikkat çeken Hasan Gökyıldız, insanların işe giderken dahi can güvenliğinin bulunmadığını belirtti. Hasan Gökyıldız, günlerce kaybolan, öldürülen ya da günler sonra serbest bırakılan kişilerin olduğunu ifade ederek, mevcut koşullarda güvenli bir ülkeden söz etmenin mümkün olmadığını dile getirdi.
Aleviler mücadele sürecine girdi
Hasan Gökyıldız, Alevi toplumunun yaşanan baskılara karşı bir mücadele sürecine girdiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Son dönemde Batı Orta Suriye Konseyi kuruldu. Alevilerin oluşturduğu bu yapı Şey Gazal tarafından faaliyet yürütüyor. Ancak can güvenliği nedeniyle kendisi çok görünür değil. Daha çok dijital medya üzerinden çağrılar yapıyor. Bir ara iki günlük barışçıl bir gösteri çağrısı yapıldı ve ardından beş günlük bir grev kararı alındı. Halk işyerlerini açmadı, işe gitmedi, çocuklarını okullara göndermedi. Ancak Colani silahlı güçleri, insanları tehdit etti, işyerlerini zorla açtırmaya çalıştı, dükkanların kapılarını ve camlarını kırdılar. Ev baskınları yapıldı. Açıkça bir yıldırma politikası uygulandı. Amaç halkı susturmak ve Ahmet Şara’ya biat ettirmektir.”
Humus’ta yaşanan katliamın ardından Aleviler arasında sahada daha örgütlü bir hareketlenmenin başladığını dile getiren Hasan Gökyıldız, silahsız da olsa kitlesel bir direniş sürecinin ortaya çıktığını ifade etti. Hasan Gökyıldız, “Aleviler artık bu duruma itiraz ediyor ve bir hareketlenme var. Daha önce itirazlar vardı ancak insanlar cesaret edemiyorlardı. Ancak dünkü gösterilerden sonra görüldü ki Aleviler arasında silahsız da olsa, bir ayaklanma başlamış durumda. Halkı koruyan silahlı bir güç bulunmuyor. Halk baskı altında. Can güvenliği yok, yoksulluk had safhada, insanlar açlık sınırının altında yaşıyor. Alevi örgütleri imkanları ölçüsünde yardım kampanyaları düzenlemeye çalışıyor. Ama halk artık bıkmış durumda. “ Ya öleceğiz ya direneceğiz” noktasına gelmişler. O gün de bunu gördük: İnsanlar ölümüne sokağa çıktı. Alevi bölgelerinde ve büyük şehirlerde herkes meydanlara çıkmıştı. Bazı yerlerde Colani’nin silahlı güçleri, kasaturalar gibi araçlarla halka saldırdılar, katledilenler oldu. Bu da Alevi örgütlerinin birlikte hareket etmesinin bir sonucu olarak halk direndi. Türkiye’deki ve Avrupa’daki Alevi örgütlerinin zamanında ve yerinde verdiği tepkilerde, Suriye’deki Alevilere moral ve cesaret olduğunu görüyoruz. En azından uluslararası kamuoyunda seslerini duyurabilecek bir destek olduğunu biliyorlar” dedi.
Federal ve otonom yönetim talebi karşılanmak zorunda
Alevi toplumunun mücadelesini örgütlü biçimde sürdürmeye devam edeceğini belirten Hasan Gökyıldız, Alevilerin can güvenliği meselesinin uluslararası kamuoyunun gündemine girdiğini ifade etti.
Bölgede aktör olan güçlerin artık Alevileri hesaba katmadan siyaset üretemeyeceğini savunan Hasan Gökyıldız, değerlendirmesini şöyle tamamladı:
“En azından Alevilerin can güvenliği meselesi uluslararası kamuoyunun dikkatini çekiyor ve gündeme geliyor. Otonom, federal bir bölge istiyor Aleviler. “Biz artık bu hükümetin idaresi altında kalmak zorunda kalmak istemiyoruz” talepleri daha çok ses getirecek. Çünkü rejim değişikliğinden itibaren radikal grupların hedefi oldular ve katliamlardan geçtiler. Rojava’da ve Dürzi bölgelerinde Amerika ve İsrail gibi devletler var. Bu bir dengedir, ancak Alevi toplumun olduğu alanlarda hiçbir uluslararası güç bulunmuyor. Aleviler, halkların dayanışması ile mücadelesini sürdürecektir. Ne silahları var ne de ekonomik güçleri; sadece inançları vardır. Çünkü bugüne kadar sürekli öldürüldüler, ezildiler. Sahada açık bir katliam var. Amaç halkı sürekli baskı altına almak için katliamlar devam ediyor. Halkı biata zorluyorlar.”
Kaynak: ANF









