Türkiye’nin Suriye planları karşılık bulmazken, Kürtlerden yana aldığı tavırla bilinen ABD’li senatör Graham, Erdoğan ile görüştü. Rusya’dan önemli bir isim Mamedov ise Erdoğan’la görüşecek olan Putin’in Türk müdahalesine kesinlikle karşı çıktığını vurguladı
ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’deki askeri güçlerini çekecekleri açıklamasının ardından başlayan yeni dönemde Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye’ye müdahale için bastırıyor. Ancak, müdahale için izin alması gereken uluslararası güçlerin yaklaşımları ise bu planları zora sokuyor. Sahanın etkin gücü Demokratik Suriye Meclisi’nin yanı sıra uluslararası aktörler ABD, Rusya, İsrail, İngiltere, Fransa, İran ve Almanya’nın yanı sıra Esad yönetimi ile Arap devletleri Türkiye’nin böylesi bir planına açıktan karşı çıkıyor. Türkiye’nin ‘Kürt’süz bir Ortadoğu’ isteğinin kabul görmediği bir dönemde, Trump’ın, “Türkiye Kürtlere saldırırsa onları ekonomik olarak mahvederiz” tweetinden sonra gerilen Türk-ABD ilişkilerinde, AKP’li diplomatlar süreci toparlamak için tonajı düşürse de müdahale gündeminden vazgeçmediği izlenimi veriyor. Trump’ın tweeti üzerine kendisini telefonla arayan Erdoğan, sağlıklı iletişim kurmaları yönünde istekte bulundu, ancak ABD başkanı halen söz konusu tweetini silmedi. Türkiye’nin dış politikada pamuk ipliğine bağlı olduğu bir dönemde dün önemli bir isim Ankara’ya geldi. Trump’a yakınlığıyla bilinen ve Kuzey Suriye’deki Kürt güçlere verdiği açık destek nedeniyle AKP’lilerin tepkisini çeken Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Beştepe’de Erdoğan ile görüştü. Geçen hafta Ankara’ya gelen ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Danışmanı John Bolton ile “Onun muhatabı İbrahim Kalın bey” diyerek görüşmeyen Erdoğan’ın, ABD’li bir senatörü üst düzey karşılaması dikkat çekti. ABD’nin çekilme kararına karşı sert tutum alan Graham, geçen Haziran ayında da Erdoğan ile görüşmüş, ardından Minbic’e geçerek, Minbic Askeri Meclisi yetkilileri ile görüş alış verişinde bulunmuştu. ABD’li senatörün dünkü görüşmede ‘tampon bölge’ ve Kuzey Suriye’ye müdahale konularında bilgilendirmede bulunduğu belirtiliyor. Graham, ay başında yaptığı açıklamada, “Hiç kimse yokken Kürtler yanımızdaydı. Ve Başkan da onların içinde olduğu durumun farkında. Trump, Türkiye ile konuşacak ve onlara ihtiyaçları olan tampon bölgeyi alacakları konusunda güvence verecek. Şu dünyada son istediğimiz şey Kürtler ve Türkler arasında bir savaş” demişti.
Görüşme öncesi açıklama
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, henüz Graham ile görüşme olmadan sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye’nin müdahalede kararlı olduğunu söyledi. Altun, “Sınırımızın yanı başındaki terör bataklığını kurutmadan durmayacağız” dedi. Yine Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD yönetiminin Suriye’den çekilme kararına ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, “ABD bürokrasisinde Trump’a karşı bir direnç oluştu. Çekilme YPG’ye hizmet etmemeli. Sahada oldu bittiler yaşanmamalı” görüşünü dile getirdi. Aksoy, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 6 Şubat tarihinde Washington’da düzenlenecek IŞİD Karşıtı Uluslararası Koalisyonun dışişleri bakanları toplantısına katılmak üzere ABD’ye gideceğini de ekledi.
Rusya ile İdlib gerilimi
Bu arada İdlib’de TSK kontrolündeki ÖSO gruplarıyla Heyet Tahrir el Şam (El Nusra) arasında yaşanan çatışmalar ve kontrolün HTŞ’ye geçmesiyle gerilen Türk-Rus ilişkilerini konuşmak üzere Erdoğan ile Vladimir Putin, önümüzdeki hafta Moskova’da görüşecek. Anlaşma gereği çatışmasızlık bölgesi sayılan, ancak terör gruplarının saldırıları nedeniyle defalarca ihlallerin yaşanması nedeniyle Rusya ve Suriye’nin rahatsız olduğu kentteki yeni durum müdahaleye davetiye çıkardı. Üç gün önce Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, İdlib’deki terör varlığının kabul edilemez boyuta geldiği yönündeki uyarısının da eklenmesiyle Moskova’daki görüşmenin sonuçları merak edilir oldu. Rusya Uluslararası Diplomasi Konseyi (RSMD) Program Koordinatörü Ruslan Mamedov, Erdoğan’ı Moskova’da nelerin beklediği konusunda Sputnik’e değerlendirmede bulundu.
Putin beklemede
Rusya’nın Trump ile Erdoğan arasındaki anlaşmaların netleşmesini beklediğini söyleyen Mamedov, “Moskova Suriye Kürtleri ile Şam arasındaki yoğun görüşmeleri destekledi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ABD’nin Suriye’den ayrılmasından sonra her türlü Amerikan askeri altyapının, ayrıca araç ve silahların Suriye hükümetinin, silahlı kuvvetlerinin ve idari makamların kontrolüne geçmesi gerektiğini belirtti. Lavrov ayrıca Rusya’nın Şam ve Kürtlerin arasında anlaşma sağlanmasına ihtiyaç olduğunu düşünerek hareket ettiğini net bir şekilde belirtti ve bu yöndeki görüşmeler yapılıyor. Bununla birlikte Kürtlerin çıkarları dikkate alınmalı” dedi.
‘Putin’i ikna edemez’
Moskova’nın ‘tampon bölge’ konusunda belirlenmiş bir başlangıç pozisyonu ile görüşmelere hazırlandığını kaydeden Mamedov, “Lavrov, Rusya’nın ‘güvenlik bölgesi’ konusunu görüşmeye hazır olduğunu vurguladı. Bu, Moskova’nın Ankara’ya imkânlar sunan pencere bıraktığı ve Fırat’ın kuzeyinde Kürtlere karşı kapsamlı bir Türk harekâtına gerek görmediği anlamına geliyor, böylece Erdoğan’ın Suriye’de operasyon başlatma gerekliliği konusunda Putin’i ikna etmesi kolay olmayacak. ABD’nin Suriye’den ayrılmasına, ABD’de Trump idaresindeki bazı kişilerle Türkiye arasında bir takım sorunlar eşik ediyor. Fakat sonuçta Türkler, Trump idaresi ile etkileşime girmek için yaklaşım buldu. Ancak Putin olmadan Trump ile yapılabilecek her türlü anlaşma geçersiz olacak, Türkiye, anlaşmalara dayanarak Suriye topraklarında bulunacağı her türlü eylem için Moskova’dan yeşil ışık almalı” diye konuştu.
DIŞ HABERLER