• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
24 Mayıs 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

İnkâr ve sessizleştirme arasında birinci kuşak Kürt aydınları – II-Adnan Çelik

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
3 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Geçen haftaki yazımda Cemil Paşazadelerin iki aktif üyesi olan Kadri ve Cemil beylerin anılarında 1915’e dair sessizleştirmeye ve yer yer inkara varan noktalara dikkat çekmiştim. Bu hafta da yine aynı anıların izinde devam edeceğiz.

Kadri ve Cemil beyler Lozan’da 1914 yılındaki savaş arifesinde Ermeniler ile ilgili yaşadığı bu deneyimlerin dışında özellikle okulu yarıda bırakıp İstanbul’a geri döndüğü ve savaşa katıldığı yıllarda Ermeniler ile ilgili hiçbir şeyden bahsetmez. 1915’te yaşanan drama doğrudan tanık olma ihtimali de yüksek aslında zira I. Dünya Savaşı esnasında Doğu Cephesi’nde 3. Ordu’ya bağlı yedek subay olarak yer alır. Doğrudan tanık olmasa dahi yaşananları duymaması neredeyse imkânsız. Buna rağmen anılarında 1915’i büyük bir suskunluk ile geçiştirir. Sadece Kürtlerin savaş esnasında ve sonrasında batı şehirlerine zorla sürgün ettirilmesi konusuna değinirken şöyle bir ilişkilendirmede bulunur: “İttihat ve Terakki hükümeti yaptığı tehcir kanunu ile ölümlerden kurtulan Kürtleri Anadolu’ya garbe nakil ve orada vilayetlere, tevzi ederek Kürdistan’ı her ne şekilde olursa olsun Kürtlerden, boşaltmak yerlerine Türk getirip yerleştirmek istiyordu. Ki artık, bir daha Kürt davası vardır denilemez hale gelsin, İttihat ve Terakki hükümeti bu zalim icraatını müşirine tatbik etmek istediğinden Kürtleri aç ve perişan bir halde yollarda öldürmekte idi bunun için de sefil bir halde hicret ettirilen Kürtleri durdurmadan hareket halinde bulundurarak maksatlarını yerine getirmek istemekte idiler. Bu imha siyaseti Ermenilere tatbik ettiği şekilde değil; tüfek ve kılıç kullanmadan, ‘Ruslar sizi katliam eder’ perdesi arkasına gizlenerek aç ve perişan bir halde, 15-20 derece sıfır altında bulunan bir hava soğukluğu içinde kendilerini hicrete tabi tutmakla yapıyordu.”

Burada da amaç 1915’te yaşananları dile getirmek ya da Ermenilere yönelik bir zulüm yapıldığını söylemekten ziyade Kürtlere yapılan muamelenin farklılığını vurgulamaktır.

Amcazadesi Ekrem Cemil Paşa’nın Muhtasar Hayatım isimli hatıratında da Ermeniler ve 1915 konusu neredeyse hiç yer almaz. Sadece Xoybûn’un kuruluşundan bahsedilirken Ermenilere kısaca değinilmesinin ötesinde herhangi bir malumata rastlanmaz. 1915’e yönelik aşağıdaki ufak gönderme ise yine Kürtlerin ahvalini belirtmek amacıyla kullanılır. Örneğin İttihat ve Terakki yönetiminin Kürtlere yönelik politikasından bahsederken şöyle yazar: “Türkçü, zalim ve mutaassıp ittihatçılar harbin keşmekeşliği içinde, askeri idaresinin her yerde eve her şeye hâkim olmasından istifade ile bütün Kürdistan’da çeşitli tahribat ve mezalim yapıyorlardı. Hele harb sonlarına doğru neşr ve tatbik ettikleri iskânı muhacir kanunuyla Ermenilere yapılan katliamlardan daha üstününü Kürdistan’da Kürtlere yapıyorlardı. Kürdü silahla katlettikleri gibi, soğukla, açlıkla, hastalıkla da mahvediyorlardı.”

Yirminci yüzyılın başından ta 70’li yıllara kadar Kürt siyasi hareketleri içinde Bedirxan ailesinden sonra belki de en aktif rol alan ailelerin başında gelen Cemil Paşazadelerin iki aktif üyesi olan Kadri ve Cemil beylerin hatıratları, bize 1915’e dair sessizleştirmenin boyutlarını çok çarpıcı bir şekilde göstermektedir. İstanbul ve Avrupa’da eğitim almış, 1900’lerin başında kurulan ilk siyasi Kürt örgütlenmelerinden Xoybûn’a kadar aktif mücadele etmiş bu iki Kürt aydınının 1915’e dair bu sessizlikleri özellikle amcaları Cemilpaşazade Mustafa Bey’in, Mustafa Kemal’in Anadolu’da yükselen hareketine destek vermesinden bahsettikleri bölümlerde daha da berraklaşır. Nitekim amcalarını Mustafa Kemal’e destek vermemesi konusunda ikna edememelerini uzun uzadıya anlatan Ekrem Cemil, ikna edemeyişlerinin nedenini amcasının katı dindarlığına bağlamakla yetinir. 1915’teki Soykırım esnasında dönemin valisi Doktor Reşit tarafından oluşturulan Milis Alayı’nın başında yer alan Cemilpaşazade Mustafa Bey’in bu rolüne dair ise en ufak bir vurgu yoktur.

 

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Frantz Fanon’un anti-sömürgeci mücadelesi üzerine bir film: Fanon

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Fransa, 2006’dan bu yana 10 Mayıs’ı ‘Kölelik ve Onun Kaldırılmasının Ulusal Anma Günü’ olarak anıyor. Bu adım, sömürgeci geçmişle yüzleşme...

Barış bir mücadele sorunudur

Provokasyonlar ve şantaj barışa hizmet etmez

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Önceki yazıların birisinde, toplumsal siyasal çatışmaların sonlandırılmasını istemeyenlerin çeşitli provokasyonlar yaptığı şeklindeki, genel kabul gören görüşten söz edilmişti. Bu tür...

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

‘Tel kafeslerinizi asla kabul etmeyeceğiz!’

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Size de gönderdiğimiz tüm yoldaşların savunma-ifadelerinden de görüleceği gibi kafesler için kullanılan tel kafesler uzağı görmemizi, gün ışığından yeterince yararlanmamızı,...

İslam’ın şartı gerçekten kaçtır?

Kürt sorununda çözüm süreci ve Türkiyeli Müslümanlar

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Son dönemde Kürt sorunu ve çözümü eksenindeki çabalar, cumhuriyetin kuruluşundan beri devam ede gelen problematik alanların tartışılmasını da beraberinde getirdi....

Köyden kente işçi göçü

Toplumsuz hiçbir şey inşa edilemez

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Depremler binaları yıkar, şehirleri haritadan silebilir. Ancak bazen daha derin, daha sessiz bir yıkım gerçekleşir: Hayatın kendisi yerle bir olur....

Muhalefet mi dediniz?

Kandil’in bıraktığı boşluk!

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Mekan Kürdistan, farklı etnik kökenli başka halklar olsa da büyük çoğunlukla Kürtlerin yaşadığı bir coğrafi bölge. Kürtlerin ortak yaşam alanına...

Sonraki Haber

Brezilya’da zehirli atıklar görüntülendi

SON HABERLER

Cannes Film Festivali’nde ödüller verildi

Cannes Film Festivali’nde ödüller verildi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Frantz Fanon’un anti-sömürgeci mücadelesi üzerine bir film: Fanon

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Provokasyonlar ve şantaj barışa hizmet etmez

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

‘Tel kafeslerinizi asla kabul etmeyeceğiz!’

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

İslam’ın şartı gerçekten kaçtır?

Kürt sorununda çözüm süreci ve Türkiyeli Müslümanlar

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Köyden kente işçi göçü

Toplumsuz hiçbir şey inşa edilemez

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Suriye’de zaten bir iç savaş var!

Suriye’de zaten bir iç savaş var!

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır